Adana'da estetik hayatına mal oldu: İçtiği su boğazından geri geliyordu
Abone olADANA'da, 39 yaşındaki kadının vücut estetiği operasyonunun ardından hayatını kaybetmesi nedeniyle ailesinin şikayeti üzerine soruşturma başlatıldı.
Üç çocuk annesi Nesrin Kocadağ, estetik ameliyat olmak için
kentte kliniği bulunan Prof. Dr. O.M.Y. ile anlaştı. Özel bir
hastanede 4 Eylül'de 3 ayrı vücut estetiği ameliyatı olan Kocadağ,
operasyonun ardından fenalaştı. Bir süre tedavi gördükten sonra 6
Eylül'de ikinci kez ameliyata alınan kadın, bir gün sonra yaşamını
yitirdi. Kocadağ'ın ailesinin, doktor ve diğer sorumlular hakkında
suç duyurusunda bulunması üzerine Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca
soruşturma başlatıldı.
Ailenin avukatı Arzu Solmaz, yaptığı yazılı açıklamada, Kocadağ'ın
ameliyat ve sonrasında hep hastanede olduğunu belirtti. Nesrin
Kocadağ'ın karın germe, yağ aldırma ve göğüs estetiği
operasyonlarının Prof. Dr. O.M.Y. tarafından yapıldığını kaydeden
Solmaz, "Operasyon sonrası hastanın durumu her geçen saniye daha
kötüye gitti. 6 Eylül'de aynı hastanede alındığı ikinci operasyonun
ertesi gününde vefat etti. Müteveffa ilk ameliyat tarihinden
vefatına kadar sürekli hastaneydi." ifadelerini kullandı.
Suç duyurusunda bulunuldu
Hastaların tedavisindeki yanlışlıkların tıbbi hata kabul edildiğini
bildiren Solmaz, gerekli dikkat ve özen gösterildiğinde
komplikasyon yaşanmasının düşük bir ihtimal olduğunu savundu.
Solmaz, olayda kusuru bulunanların ortaya çıkarılmasını
amaçladıkları kaydederek, "Olayda ihmali ve kusuru bulunan
kişilerin tespiti, sorumlular hakkında gerekli soruşturmanın
yapılması ve olayın komplikasyon mu yoksa doktor hatası nedeniyle
mi meydana geldiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğinden
tarafımızca Adana Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunuldu. Başsavcılık, şikayetimizin hemen ardından soruşturma
başlattı." dedi.
"Annem 13 saat ameliyatta kaldı"
Kocadağ'ın 19 yaşındaki kızı Deniz Kocadağ ise annesinin ameliyat
sonrasında kendisini iyi hissetmediğini söyledi. Ameliyatın 5 saat
süreceğinin kendilerine söylendiğini aktaran Kocadağ, "Annem 13
saat ameliyatta kaldı. Sonrasında doktorun yardımcısını aradım,
annemle ilgilendiklerini söyleyerek beni oyaladılar. Annem,
ameliyat sonrasında sürekli şikayetlerini dile getirdi. Kendisini
çok gerdiklerini, içtiği suyun boğazından geri geldiğini anlattı.
Ameliyat sonrasında doktora 'Annem niye böyle?' dedim, 'Annenin bir
şeyi yok.' dedi. Sürekli uyudu, ter attı. Ayağa kaldırdık,
yürüttük. Ağrı kesiciler vuruldu. Problemin gaz olduğunu
söylediler. Ameliyatta anneme ne yaptılarsa o gaz çıkmadı." diye
konuştu.
"Ölüm nedeni olarak hiçbir şey söylenmedi"
Kocadağ, annesinin bir süre solunum cihazıyla hareket ettiğini
anlatarak, "Annemin iyi olduğunu, yürüyebileceğini söylediler.
İkinci günün gecesi hemşire odaya girip normal şekilde ilgilendi.
Biz de annemi rahatlatmak için masajlar yaptık. Annemin bilinci hep
açıktı. Sonrasında gece doktor birden odaya girdi. Beni odadan
çıkarttılar, annem bağırıyordu. Yaklaşık 2 saat doktor ve diğer
sağlık görevlileri odada durdu. Yeniden odaya girdim onunla
konuştum. Annem, doktora 'Benim çözümümü bul, bana ne oluyor?'
dedi. Doktoru her aradığımda 'Annen iyi değil.' demeye başladı.
Ameliyat süreciyle ilgili hiçbir şey söylemediler. Bizi çağırıp
apar topar ölüm haberini verdiler. Ölüm nedeni olarak hiçbir şey
söylenmedi. Doktor ortada yok, arıyoruz telefonunu açmıyor."
dedi.
"Alın götürün gömün"
Annesinin ölümünün ardından otopsi yapılmadığını savunan Deniz
Kocadağ, mezarın açılarak otopsi yapılması için girişimde
bulunduklarını, olayda hatası olanların cezalandırılmasını
istediklerini belirtti. Nesrin Kocadağ'ın kardeşi Kadir Altunkanat
da canlarının yandığını ve sorumluların en ağır şekilde
cezalandırılmasını istediklerini dile getirdi. Ablasının ölüm
nedeniyle ilgili kendilerine hiçbir açıklama yapılmadığını öne
süren Altunkanat, "Canımız yandı, başkalarının canının yanmasını
istemiyoruz. Ölüm haberi aniden verildi. Otopsi istenir mi istenmez
mi hiçbir şey demeden 'Alın götürün gömün.' dediler. İnsan o anda
hiçbir şey düşünemiyor, hatırlayamıyor. Şoka girdik. Biz cenazeden
sonra şikayetçi olduk. Sorumluların en ağır şekilde
cezalandırılmasını istiyoruz." dedi.