Adalet Bakanlığı'ndan Yargıtay'a cevap
Abone olAdalet Bakanlığı, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in konuşmasını 'objektiflikten uzak' olarak değerlendirdi.
Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliğinden yapılan yazılı
açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı
ile ilgili düzenlemelerin de yer aldığı Anayasa değişikliği
paketinin, Anayasa Mahkemesi'nin denetiminden geçtiği
anımsatıldı.
Anayasa Mahkemesi'nin, gerekçeli kararında özetle “TBMM
tarafından kabul edilen 5982 Sayılı Kanunun, teklif olarak veriliş
biçimi, Anayasa Komisyonundaki görüşme şekli ve TBMM'de oylama
biçimi açılarından Anayasaya uygun olduğu” tespitinde bulunduğu
ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararında, hukuk devleti ve
yargı bağımsızlığı ilkelerinin belli somut bir Kurul yapısını
gerektirmediğini, Kurul'un, yargı bağımsızlığını ihlal etmediği
sürece çok farklı modellerde tasarlanabileceğini, bu farklı
modellerden hangisinin benimseneceğinin tali kurucu iktidarın
(yasama organının) takdir yetkisi içinde kaldığını belirtmiştir.
Ayrıca bu değişiklikle Kurul'un, üye sayısının artırıldığı, seçim
tabanının genişletildiği, Kurul üyelerinin büyük çoğunluğunun
yargıçlar tarafından doğrudan seçilmesinin kabul edildiği, Kurul'un
kendi sekretaryasına kavuşturulduğu, Teftiş Kurulunun Kurula
bağlandığı ve böylece HSYK'nın özerk yapısının güçlendirildiği
vurgulanmıştır.
Bu değerlendirmelerin yanı sıra Anayasa Mahkemesi gerekçeli
kararında mevcut düzenlemenin, Adalet Bakanı'nın dairelerin
çalışmasına katılmasının yasaklandığı ve Bakanın Teftiş Kurulu
üzerindeki mutlak kontrolünün kaldırılması suretiyle yürütmenin
Kurul üzerindeki etkisinin azaltıldığı, nihayet Kurul kararlarının
kısmen de olsa yargı denetimine açılmasının hukuk devletinin
güçlendirilmesine yönelik bir adım olduğu belirtilmiştir.
Sayın Yargıtay Başkanı konuşmasında 'Yargının verdiği kesinleşmiş
kararlara uyulması, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinin
gereği olarak anayasal bir zorunluluktur. Beğenilmese de saygı
gösterilmesi, uygulanması gerekir' şeklinde ifadelere yer
vermiştir.”
“CİDDİ BİR ÇELİŞKİ...”
Bakanlığın açıklamasında, “Anayasa Mahkemesi'nin
tespitlerine rağmen bu karara saygı gösterilmemesi ve sonuca
bağlanmış konularda kamuoyunu yanlış yönlendirecek şekilde yeniden
tartışma açılması ciddi bir çelişki” olduğu
belirtildi.
Yargıtay Başkanı Gerçeker'in açıklamalarının “paketle getirilen
hukuki düzenlemelerin gerçek mahiyetinin değerlendirilmesinden”
uzak olduğu ifade edilen açıklamada, “Açıklamalar, statükocu bir
yaklaşımla, mevcut pozisyonlarını koruma ve yüksek mahkemelerin
yargı üzerinde kurmuş olduğu vesayet rejimini sürdürme amaçlı
hareket edildiğinin de açık bir ifadesidir. Öte yandan söz konusu
konuşmada, Adalet Bakanlığının 2002 yılından bu yana görev alanıyla
ilgili olarak fiziki kapasite, teknoloji, insan kaynakları, eğitim
ve özlük hakları vs. konularda yaptığı faaliyetler göz ardı
edilerek bu hususlara değinilmemesi manidar bulunmuştur”
denildi.
Açıklamada, 2003 yılında 9 bin 232 olan hakim ve savcı sayısının
yüzde 23 artırılarak 11 bin 397'ye, adliyelerdeki toplam personel
sayısının yüzde 80 artırılarak 20 bin 225'ten 36 bin 630'a, adliye
hizmet binalarının toplam kapalı alanının yüzde 400 artışla 596 bin
59 metrekareden 2 milyon 403 bin 464 metrekareye ve lojman
sayısının da 6 bin 920'den 9 bin 754'e çıkartıldığı
kaydedildi.
Bakanlık açıklamasında, “Anayasa Mahkemesinin denetiminden
geçerek kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı konusunda ilerleme
olarak kabul edilmiş değişiklik paketine, kuvvetler ayrılığını ve
yargı bağımsızlığını zedeleyen düzenlemeler olarak bakılması,
ayrıca yıllarca ihmal edilmiş birçok konuda yapılan ilerleme ve
iyileştirmelerin görmezden gelinerek bu konularda hiçbir şey
yapılmamış gibi açıklamalarda bulunulması, konuya ne kadar taraflı
ve maksatlı yaklaşıldığının açık bir göstergesidir”
değerlendirilmesinde bulunuldu.