Açlık sınırı temmuz ayında düştü
Abone olTürk-İş, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını 446 milyon yoksulluk sınırını da 1 milyar 356 milyon lira olarak hesapladı.
Dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken harcamanın
bir önceki aya göre yüzde 1.4 oranında gerilediği belirlenirken,
enflasyondaki gerilemenin yaşam koşullarını fazla etkilemediği ve
çalışanların satınalma gücündeki azalmanın devam ettiği bildirildi.
Türk-İş Araştırma Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre, 4 kişilik
bir ailenin dengeli beslenebilmesi için yapması gereken ve açlık
sınırı olarak nitelendirilen aylık harcama tutarı Temmuz'da 452
milyon 543 liradan, 446 milyon 245 bin liraya geriledi. Meyve ve
sebze fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Temmuz'da yüzde 1.4 oranında
azalan açlık sınırı, bu yıl başında 380 milyon 56 bin lira olarak
hesaplanmıştı. Açlık sınırında bu yılın ilk 6 ayında yüzde 17.4,
son bir yılda da yüzde 33.5 artış yaşandı. 12 aylık ortalamalara
göre artış ise yüzde 36.5 olarak hesaplandı. Dört kişilik bir
ailenin gıdanın yanı sıra, kira, ulaşım, yakacak, aydınlatma, su,
giyim, eğitim, telefon, kültür gibi temel gereksinimleri için
yapması gereken ve yoksulluk sınırı olarak nitelendirilen harcama
tutarı ise Temmuz'da 1 milyar 356 milyon lira olarak gerçekleşti.
Yoksulluk sınırında yıl başından bu yana meydana gelen ek harcama
tutarının 201 milyon lira olduğu belirtilirken, işçi-memur-esnaf ve
emeklinin gelirlerinin değişmediği bazılarının gelirlerindeki artış
tutarının da yoksulluk sınırının altında kaldığı kaydedildi.
Açıklamada, "En düşük işçi ve memur aylığı ile çeşitli sosyal
güvenlik kuruluşları tarafından ödenen en az emekli maaşı tutarları
günümüz koşullarında insan onurunun gerektirdiği yaşama düzeyini
sağlamaktan giderek uzaklaşmaktadır" denildi. ÇAY BU AY 1 MİLYON
LİRA ZAMLANDI Türk-İş'ten yapılan açıklamada, gıda fiyatlarındaki
gerilemenin başta çalışanlar olmak üzere dar ve sabit gelirli
kesimlerin yaşama koşullarını olumlu yönde etkilemediği
belirtilerek, "Fiyat artışlarında görülen azalma, gelirlerini bu
düzeyde bile artıramayan kesimlerin satın alma gücünü
etkilemektedir" ifadesi kullanıldı. Zorunlu ihtiyaçlar için
yapılması gereken harcama tutarında geçen aya göre bir azalma
olmasına karşın, çalışanların büyük bir bölümünün gelirlerinin bu
düzeyin altında kaldığı belirtilen açıklamada, özellikle dar ve
sabit gelirli kesimlerin gelirlerindeki artış yetersizliğinin satın
alma gücündeki gerilemenin sürmesine neden olduğu kaydedildi.
Türk-İş'e göre, enflasyondaki gerileme çalışanların yaşam
koşullarında öngörülen iyileşmeyi sağlayamadı. Araştırmaya göre,
gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbı içindeki
maddelerin fiyatlarında Temmuz 2003'te gözlenen değişim ise şöyle
oldu: "Süt, yoğurt, peynir gibi temel gıda malzemelerinin bulunduğu
grupta, sütün fiyatı değişmezken, yoğur ve peynir fiyatında düşük
oranda da olsa bir artış görüldü. Et, tavuk, balık, bakliyat gibi
ürünlerin bulunduğu grupta etin fiyatı değişmezken, tavuk fiyatında
bir düşüş oldu. Balık, sakatat ve bakliyat ürünlerinin fiyatlarında
değişiklik olmazken, yumurta yüz bin liradan satıldı. Sebze ve
meyve fiyatlarında mevsim itibariyle azalış görülürken ekmek,
makarna, pirinç, un gibi ürünlerin fiyatlarında değişiklik olmadı.
Diğer gıda gruplarında bir değişiklik olmazken, çay fiyatı artarak,
kilogramı 1 milyon lira artışla 7 milyon liraya yükseldi."