Açlık grevindekiler Erdoğan'ı haklı çıkardı
Abone olAçlık grevi eylemine devam eden hükümlü ve tutukluların yapılan muayenesinde herhangi bir sağlık sorununa rastlanılmadığı açıklandı.
Kimilerine göre açlık grevi, kimilerine göre ise ölüm orucu..
Türkiye 68 gün bu iki sözün oluşturduğu gerginliği yaşadı.
Cezaevlerindeki mahkumların, "Öcalan'a uygulanan tecrit
kaldırılsın" diyerek başlattığı eyleme daha sonra BDP'li vekiller
de katıldı. Medyada sık sık grevciler içinde fenalaşanlar olduğu ve
ölümün eşiğine geldiği haberleri yayınlandı.
Ancak bazı bölgelerden gelen raporlar ise şok ediciydi. Açlık
grevinde olduğu söylenen bazı mahkumların 2 kilo aldığı
belgelenince kafalar iyiden iyiye karışmıştı.
Peki greve katılanlar arasında durumu gerçekten kritik eşiğe gelen
mahkum oldu mu? Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel
Sekreterliği bünyesindeki hastanelerde tutuklu ve hükümlülerin
yapılan muayene, tetkik ve tedavi işlemlerinin devam edildiği
açıklamada şuana kadar ciddi bir sağlık probleminin bulunmadığı
kaydedildi.
Diğer bölgelerde hastanelere kaldırılan grevciler arasında da
sağlık durumu kötü olan tutuklu yok.
Bu durum, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grevler başladığı günden
beri, "Bunların yaptığı blöf. İçeride yiyip içip keyif
yapıyorlar" sözünü gündeme getirdi.
Başbakan Erdoğan, Mısır ziyareti öncesi gerçekleştirdiği basın
toplantısında, 'Açlık grevi konusunda, açlık grevinin
amacının ne olup olmadığı çok çok önemli. Bakın şimdi siz bir örnek
verdiniz Serap kızımızla alakalı. Serap kızımızın bulunduğu otobüse
molotof atmak suretiyle ölümüne sebep olan katillerin de açlık
grevinde olduğunu söylüyorsunuz. Şimdi bu bir şantaj değil de bir
ajitasyon değil de nedir? Bunların hepsi şantaj. '
yorumunu yapmıştı.
BİTİRME SÜRECİ NASIL İŞLEDİ
Geçen hafta içi Öcalan'a, istihbarat birimleri aracılığıyla,
'açlık grevindeki bazı tutuklu ve mahkûmların ölüm sınırına
geldiği ' bilgisi iletildi. Cezaevlerinden cenazeler
çıkmadan devreye girmesi ve ailesi ile görüşmesi istendi. Öcalan'ın
avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu'nun Cuma günü için görüşme
talebine yine 'koster bozuk ' yanıtı verildi. Aynı
gün, Adalet Bakanlığı yetkilileri, Mehmet Öcalan'ı telefonla
arayarak, 'ağabeyi Abdullah Öcalan'ın aileden bir kişi ile
görüşmek istediğini' bildirdi. Adalet Bakanı Ergin'in
bilgisinde yürüyen süreçte, kardeş Öcalan acele olarak İmralı'ya
gönderildi. Bakanlıktan Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na yollanan özel
izinle, görüş günü olmaması rağmen, Öcalan kardeşlerin görüşmesi
sağlandı.
İmralı'dan önce akşam saatlerinde kardeş Öcalan aracılığıyla
'açlık grevini bırakın' çağrısı geldi. Bu süreçte
Öcalan'ın önümüzdeki günlerde avukatlarıyla görüşeceğine dair söz
verildiği ileri sürüldü. Mehmet Öcalan'ın açıklamalarının ardından
İmralı'nın çağrısının açlık grevindekilere iletilmesi için BDP'ye
de özel görüş izni çıkarıldı.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Adalet Bakanı ile
görüşüp Diyarbakır Cezaevi'ndeki eylemcilerle görüşmek için özel
izin istedi. BDP milletvekilleri çeşitli cezaevlerindeki mahkûmlara
Öcalan'ın çağrısını iletti. Önceki gece çok sayıda eylemci grevini
sonlandırdı. Dün sabah itibariyle ise Türkiye genelinde eylem
sonlandırıldı.
Eylemciler sağlık kontrolünden geçirildikten sonra durumu acil
olanr 80'e yakın mahkûm hastaneye sevk edildi. Diyarbakır D Tipi
Cezaevi'nde hastaneye sevk edilen tutuklulara BDP Milletvekili Adil
Kurü refakat etti. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki eylemciler
hastaneye kelepçeli gitmemek için dilekçe verdi.