Acılı yakınlar cezaevi aracına saldırdı
Abone olGüngören'de biri hamile kadın olmak üzere 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili açılan dava yine olaylı bitti.
İstanbul Güngören'de biri hamile kadın olmak üzere 17
kişinin ölümü, 154 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı
saldırıya ilişkin davanın dördüncü duruşması olaylı bitti.
Patlamada yakınlarını kaybedenler, duruşma sonunda cezaevi
araçlarına saldırdı. 9 Şubat 2011 tarihine ertelenen duruşmanın
çıkışında ailelerin, sanıkların tahliye talebinde bulunduğunu
hatırlatarak, "Bir de tahliye istiyorlar. Biz de tahliye istiyoruz,
ancak topraktan." diye bağırdıkları duyuldu.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklar
Şerafettin Kara, Mehmet Salih Yanak, Nusret Tebiş, Aydın Ağlar,
Cihan Aydın, Hüseyin Türeli, Ziya Kiraç hazır bulundu. Duruşmada
tutuklu sanıklar ve avukatları tahliyelerini talep etti.
Sanıklar Hüseyin Türeli ve Cevat Aydın'ın avukatı Ercan Kanar,
iddianamenin bir hukuk skandalı olduğunu belirterek, "Dosyada vahim
bir olay vardır, ancak sanıklar hayalidir. Dosyadaki sanıklar ile
eylemin failleri arasında illiyet bağı yoktur. Gerçek failler
bulunamamıştır. Bu nedenle tahliyelerine karar verilmesini talep
ediyoruz." dedi.
Sanıklar Nusret Tebiş ve Mehmet Salih Yanak'ın avukatı Mehmet Salih
Kızılkaya ise dosyanın hukuka aykırı delillerle oluşturulduğunu
belirterek, "Müvekkiller olayın vahimiyeti nedeniyle
tutuklanmışlardır. Tahliyelerini talep ediyoruz." diye
belirtti.
Tahliye taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı
Süleyman Pehlivan bu aşamada suç vasfı ve delil durumu ve tutuklama
tarihlerini dikkate alarak, mevcut hallerinin devamına karar
verilmesini talep etti.
Duruşma sonunda sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar
verildi. Duruşma 9 Şubat 2011 tarihine ertelendi.
Davanın diğer üç oturumunda olduğu gibi yine duruşma sonunda arbede
çıktı. Yakınlarını kaybeden ya da olayda yaralanan kişiler, önce
cezaevi aracının çıkmasına engel olmak istedi. Polislerin yoğun
güvenlik önlemi aldığı gergin bekleyiş sırasında patlamada
ölenlerin yakınları, ellerinde Türk bayraklarıyla cezaevi aracının
önünü kesti. Ailelerin, "Bir de tahliye istiyorlar. Biz de tahliye
istiyoruz, ancak topraktan." diye bağırdıkları duyuldu. Cezaevi
aracının peşinden küfürler savuran aileler, daha sonra davada
sanıkların avukatlığını yürüten Ercan Kanar ile Bahri Belen'e
saldırmaya çalıştı. Araya giren bazı kişiler sayesinde olay sözlü
tartışma aşamasında kaldı. Belen ile Kanar taksiye binerek olay
yerinden uzaklaştı. Daha sonra aileler de adliyeden
ayrıldı.