Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bugün 15 Temmuz…
Aradan 6 yıl geçti…
Çok şey yazıldı, çok şey çizildi..
O gecenin miladı milleti sokaklara davet eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sözleriydi...
Ne demişti;
“Milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum, havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler, ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar hayatımda, bundan sonra da zaten böyle bir şey tanımamız söz konusu değil”
İşte bu sözler o gecenin kırılma noktası Türk Milletinin
zafere yürüyüşü oldı..
***
O geceden bu geceye kadar akıllarda kalan soruya cevap bulmanın
asıl mesele olduğunu hep yazdım hep düşündüm..
O soru;
Eğer FETÖ (Yurtta Sulh Konseyi) darbeyi gerçekleştirmiş olsaydı 16 Temmuz sabahı ülke yönetiminde AK Partide siyaset yapan veya yapmış olanlarda dahil hangi partiden olursa olsunlar kimleri göreve getirecekti?..
Yani;
FETÖ’nün sözde;
-Cumhurbaşkanı…
-Başbakanı…
-Bakanlar Kurulu…
-Ve üst düzey bürokratları..
KİMLERDİ?
Siz darbe girişimi için aylardır hazırlık yapacaksınız ama ülkeyi yönettirmek için elinizde siyaseten bir kadro olmayacak!..
Kim inanır?
İşte FETÖ’nün siyasi ayağı işte budur…
Bu soru cevap bulmadan Türkiye’de siyaseten taşlar yerine
oturmaz!..
Biliyoruz ki...
Türk Devleti
uyumaz..
Devlet, bazen uyur numarası
yapar.
Ama uyumaz.
Devlet, bazen bir takım olumsuz gelişmelere müsaade
eder.
Bekler, eylemin kime, nerelere uzandığına
bakar.
Devlet, Kayıt altına alır, bekler, yeri ve zamanı geldiğinde harekete geçer!..
Peki;
Zamanı gelmedi mi?
Maskeler düşmedi mi?
Unutulmasın bu mücadele sadece FETÖ’ye karşı değil onu ayakta tutan kullanan ABD/CİA’ya karşı mücadeledir!..
FETÖ taşerondür!..
Keza PKK’ ve YPG’de!..
Ne yazık ki...
Türkiye’deki muhalefetin Tayyip Erdoğan’ı devirmek için geldiği noktada Büyükelçilerin masasın da sınava tabi tutulurcasına aday arayışının adını kim koyacak?
Siz TBMM grup konuşmalarında FETÖ'ye bugüne kadar tek kelime etmeyenleri görmediniz mi?
Bugün FETÖ’ ye tek kelime eleştiri getirmeyen, hatta koruyup kollayan hata ötesi FETÖ’ cüleri dönüş bileti olmaya hazır olanlar kimler? Sorusunun cevabı önemli değil mi?
***
Öyle utanmazlar ki...
FETÖ'nün kurduğu 17-25 Aralık kumpasına giden süreçte sık sık FETÖ organizasyonlarına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Özkoç 15 Temmuz'un 6'ıncı yıldönümünde bakın ne söylemiş!
"Recep Tayyip Erdoğan, #15Temmuz’da milleti sokağa döküp, kendisi saklanırken; CHP Genel Başkanı ve milletvekilleri TBMM’ye gitmek için yola çıkmıştı. TBMM kapılarını ilk açan CHP vekilleridir!"
Ayıp ya!..
Ar damarları çatlamış adeta...
Engin...
251 vatan evladının şehit olduğu o gece, İstanbul Havalimanında tankların arasından elini kolunu sallayıp geçerek Bakırköy Belediye Başkanının evinde kahve içerek televizyon karşısından takip eden ve sonucu bekleyen kimdi?
Genel Başkanın Kılıçdaroğlu değil mi?
Bitmedi...
Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz diyor ki;
"15 Temmuz gecesi Kılıçdaroğlu'nu 4 kez aradım "Darbeyi kınayın" dedim, ama o hep bekledi. 01:30 gibi kalkışma başarısız olunca Abdullah Gül kınadı, o da kınadı."
Engin o gece gerçekleşmedi mi hayalleriniz!..
***
Hala kontrollü darbe diyen alçaklara karşı söylenecek çok söz var!..
Çokkkkk!
"Neredesin darbe yaptık, gözaltına
alınacaksın" diyen Fetö' cü Semih
Terzi'ye "Bizde kapıya gelene sıkılmaz, neredesin
söyle ben geleyim ...çocuğu" diyen İsmail Metin Temel
Paşaya...
Ömer Halisdemir' e; "Semih Terzi vatan hainidir, onu
karargâha girmeden öldür, bu yolun sonunda şehadet var. Hakkını
helal et" diyen Zekai Aksakallı
Paşaya "Hakkım helal olsun, vatan sağ olsun
komutanım" diyen, verilen görevi kahramanca yerine getiren
ve 30 kurşunla şehadete erişen Ömer Halisdemir'e...
"Efendim, sizi deniz yoluyla adalara
kaçıralım" diyen otel yetkilisine; "Öleceksem milletimle
birlikte ölürüm" diyerek İstanbul'a iniş yapan, Yerde yaralı halde
yatarken "Cumhurbaşkanım lütfen sizi bir kez
göreyim" diyen yiğit. Yerde diz çöküp o yiğidin alnından
öpen, "Buradayım" diyen Cumhurbaşkanı
Erdoğana…
Saraçhane'de belediye binasının önündeki havuzda abdest alıp
gözlerini kırpmadan şehadete koşan cesur
yüreklere, Güneydoğu'da çatışmayı bırakıp namlusu soğumadan
Ankara’ya gelip şehit olan Özel Harekâtçı
kahramanlara..
Selam olsun…
O gecenin siyasi işbirlikçilerini artık deşifre etmenin milli
bir görev olduğunun altını bir kez daha önemle çiziyorum...