Abdullah Öcalan ilk kez açık açık istedi! Umut hakkı için İmralı'dan haber yolladı
Abone olAsrın Hukuk Bürosu avukatları, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı İmralı Adası’nda ziyaret etti. Teröristbaşı Öcalan, “Umut hakkı” konusunda devletin adım atması gerektiğini söyledi. “Umut ilkesi devletin atması gereken bir adımdır. Bu bagajı kaldırması lazım. Bu, binlerce insanı etkileyen bir meseledir. Hukuk açısından bunun yapılması gerekir. Politika da adalet de bunu gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ı 13 Ekim
Pazartesi günü İmralı Adası'nda ziyaret eden Asrın Hukuk Bürosu
avukatları aracılığıyla açıklama yaptı. Açıklamada, son dönemde
sıklıkla tartışılan 'umut hakkı'na yönelik çarpıcı sözler sarf
etti.
"DEVLET UMUT
HAKKINI..."
Açıklamada, teröristbaşı Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin “umut hakkı” kararına atıfta bulunarak, bu ilkenin
devlet tarafından hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladığı
belirtildi. Teröristbaşı Öcalan, “Umut ilkesi devletin
atması gereken bir adımdır. Bu bagajı kaldırması lazım. Bu,
binlerce insanı etkileyen bir meseledir. Hukuk açısından bunun
yapılması gerekir. Politika da adalet de bunu gerektiriyor”
ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ GÜNDEME
GETİRMİŞTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024'te Öcalan'a
yaptığı çağrıda, "Şayet tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM
Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve
örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı
gösterirse, 'umut hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin
yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın"
demişti.
UMUT HAKKI NEDİR?
Umut hakkı, ömür boyu hapis cezasına çarptılan ve koşullu salıverme
imkanından yararlanamayan mahkumların durumuyla ilgili bir
düzenleme. Kararın esasını AİHM'in 2013 yılında İngiltere'de Vinter
ve diğerleri olarak anılan davayla ilgili değerlendirmesi
oluşturuyor.
Mahkeme, ömür boyu hapis cezalarının belirli bir süre sonra
gözden geçirilme veya tahliye şansı olmadan uygulanmasının, Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 3. maddesinin ihlali anlamına
geldiğine hükmetti. Sözleşmenin 3. maddesinde hiç kimsenin
işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye tabi
tutulamayacağı belirtiliyor.
AİHM, 2013 tarihli Vinter ve diğerleri kararında müebbet hapis cezasının en fazla 25 yıl sonra gözden geçirilmesi gerektiğine ve mahpusların serbest bırakılma koşullarının değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmişti.