Abdullah Gül'den IMF yorumu
Abone olDışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, IMF ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Değerlendirmeleri aslında bu kuruma olan bakışını yansıtıyor.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, IMF ile
ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.Gül, ''Gidişat ortada. IMF'nin
neredeyse şerefini biz kurtarıyoruz. Öyle değil mi? Açık konuşalım
öyle. Eldeki tek succes story (başarı hikayesi) Türkiye'' dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, yabancı sermaye
açısından birçok reform yapılmasına rağmen Türkiye'nin hala cazip
bir ülke durumuna gelemediğini belirterek, ''Bunun birçok nedenleri
var. Bunlardan bence en önemlisi hukuki yapı. Türkiye'nin
yenileşmeye en çok ihtiyacı olan, en çok köhneleşmiş yapısı
adalette gözüküyor'' dedi. Gül, ABD'den sağlanması söz konusu 8.5
milyar dolar krediye ilişkin bir soru üzerine, bütçenin böyle bir
para yok gibi yapıldığını anımsattı. Bu kredinin ne zaman müracaat
yapılsa, o zaman alınabilecek durumda olduğunu ifade eden Gül,
''Bunun süresi var. Önümüzde 1 sene süre var, günü geldiğinde
ihtiyacımız olduğunda bu parayı alırız'' dedi. Ekonomide yaşanan
iyileşmenin işletmeler üzerindeki etkisini anlatırken Kayseri'de
faaliyet gösteren Boydak Grubu örneğini veren Gül, 1.5 yıl önce
sıkıntılarını paylaşmak için ziyaret ettiği Boydak'ın fabrikaları
haftada 2 gün çalışırken, bugün günün 24 saati çalışır hale
geldiğini kaydetti. ''Bu, Türkiye'de güzel şeylerin olduğunun
göstergesidir'' diyen Gül, düzenlenen beklenti anketlerinin de
hepsinin olumlu çıktığını anımsattı. Beklentinin olumlu olmasının
hükümete olan güveni gösterdiğini ifade eden Gül, şunları kaydetti:
''Ben gerçekçi bir insanım, her şeyi toz pembe gösteriyor değilim.
Ama 1 senenin bir mukayesesini yaparsak bugün olağanüstü bir iyi
durumdayız. Rehavete kapılmamalıyız. Ne tamam biz her şeyi yaptık
havasına sokmalı bizi, ne önümüzdeki problemleri görmemizi
engellemeli.'' Abdullah Gül, ekonomideki birtakım gelişmelere
rağmen özelleştirmede ve yabancı sermayeyi çekmede sorunlar
bulunduğunun belirtilmesi üzerine ise özelleştirmede hedeflerin
gerisinde kalındığını kaydetti. 300 küsur milyon dolar özelleştirme
gelirine karşılık hedefin daha büyük olduğuna işaret eden Gül,
yabancı sermaye açısından da birçok reform yapılmış olmasına rağmen
hala Türkiye'nin cazip ülke durumuna gelemediğini vurguladı.
Abdullah Gül, şöyle devam etti: ''Bunun birçok nedenleri var.
Bunlardan bence en önemlisi hukuki yapı. Türkiye'nin yenileşmeye en
çok ihtiyacı olan, en çok köhneleşmiş yapısı adalette gözüküyor.
Hala herkes şunu düşünüyor ki, geldiğimde, başım derde girdiğinde
objektif, gerçekten güvenebileceğim bir hukuk düzeni var mı yok mu?
Bu konuda -maalesef bu bir gerçek- henüz fazla bir şey yapılabilmiş
değil. En büyük reformların hukuk düzeninde yapılması gerekir.
Yabancı sermaye açısından en önemli nokta budur.'' Gül, bankacılık
yasa tasarısında geriye dönük uygulamalar içerdiği, marketlerle
ilgili düzenlemenin de sınırlamalar getirdiğine ilişkin
yakınmaların anımsatılması üzerine ise taslakların her zaman
düzenlemeye açık olduğuna dikkat çekti. Abdullah Gül, ekonomik
parametreler kadar, türban, Cumhurbaşkanı ile ihtilaf gibi
konuların da piyasalarda etki yarattığına işaret edilerek,
''Piyasalar açısından bu tür gerginlikleri uzak tutma yönünde bir
mesajınız olacak mı?'' sorusu üzerine ise hükümetin, Türkiye'nin
başarılı olması için bütün enerjilerini işlerine vermek
istediklerini söyledi. Gül, şunları kaydetti: ''Ama bu süreç
içerisinde çeşitli saiklerden dolayı gerginlik yaratmak isteyenler
olabilir ama biz yolumuza devam edeceğiz. Çoğunluğu olan bir
hükümetiz. Çoğunluğu olan bir hükümetin çok olgun olması gerekir.
Başkalarının tenkitlerine çok büyük olgunlukla yaklaşması gerekir.
Bu kadar çoğunluğu olan, herkesi, oy versin vermesin, desteklesin
desteklemesin herkesi kucaklaması gerekir. Bu anlayış içinde işbaşı
yaptık, bu anlayış içinde devam ediyoruz. Ama başarıyı bizim
elimizden görmek istemeyenler olabilir. O kadar bağnaz olanlar da
olabilir. Ne yapalım, görmemezlikten gelip yolumuza devam edeceğiz.
Şimdi yaptığımız şey bu.'' ''IMF'NİN NEREDEYSE ŞEREFİNİ BİZ
KURTARIYORUZ'' Abdullah Gül, ekonomide yaşanan gelişmelerle ilgili
bir soruyu yanıtlarken de, hükümetin ekonominin gereklerini yerine
getiren olağanüstü gayretlerine değinerek, ''Gidişat ortada.
IMF'nin neredeyse şerefini biz kurtarıyoruz. Öyle değil mi? Açık
konuşalım öyle. Eldeki tek succes story (başarı hikayesi) Türkiye''
dedi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, tarımda önemli
gelişmeler olduğunu, önümüzdeki yıllarda tarımda, özellikle
hayvancılıkta büyük bir patlama olacağını bildirdi. Gül'ün ekonomi
servisi yöneticileriyle görüşmesine katılan TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu da, Türkiye özel sektör eliyle büyüyecekse, yatırım
ortamının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sanayinin şu anda
maksimum kapasitesini kullandığını, artık üretimi büyütebilecek bir
gücü bulunmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, ''Yatırım izni alanlara
bakılırsa müthiş bir patlama var. Bunların realize olması lazım. Bu
çok önemli'' dedi. Hisarcıklıoğlu, Başbakan Erdoğan'ın İş Kur Genel
Kurulu'nda iş alemine yaptığı 4 milyon işsizin üye sayısı 4 milyon
olan TOBB ve TESK'de herkesin yanına bir kişi alarak işsizliği
bitirmeye yönelik çağrısına da değindi. TOBB Başkanı, bunun
yapılabilmesi için yaklaşık 7 ay önce Ekonomik Sorunları
Değerlendirme Kurulu'nda hazineden sorumlu Devlet Bakanı, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Maliye Bakanı ile beraber mutabık
kalınan, ilave istihdamda muhtasarın yüzde 90'ının, sosyal sigorta
priminin de yüzde 20'sinin alınmayacağı konusunun gerçekleşmesini
hükümetten beklediklerini söyledi. Rifat Hisarcıklıoğlu, IMF ile de
bu görüşmeleri yaptıklarını, buna itirazları bulunmadığını
bildirdi.