Abdullah Gül diyenler neyin kafasını yaşıyor acaba! Ahmet Hakan'dan olay yazı
Abone olABDULLAH Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığı yeniden ısıtılırken, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'dan Abdullah Gül ve onun destekçilerini kızdıracak bir yazı geldi. Ahmet Hakan, "Gül’ün adaylığına kafası yatanlar neyin kafasını yaşıyorlar acaba" diye sordu.
Abdullah Gül'ün Altılı Masa'nın ortak cumhurbaşkanı adayı olması
tekrar ısıtılıyor. Saadet Partisi lideri Temal Karamollaoğlu'nun
Abdullah Gül'ün adaylığına yeşil ışık yakması, Abdullah Gül'ün 30
Ağustos'ta yayınladığı "Hastılık nedeniyle 30 Ağustos'lara
katılmadığım yalan" videosu da tartışmaları alevlendirdi. İşte tüm
bunlar üzerine Hürriyet yayın yönetmeni Ahmet Hakan'dan Abdullah
Gül ve destekçilerini kızdıracak bir yazı geldi. "Gül’ün adaylığına
kafası yatanlar neyin kafasını yaşıyorlar acaba" diye soran Ahmet
Hakan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Minnacık bir siyasi izan sahibi olan bile...
En son altılı masanın temel direklerinden biri olan Temel Dede,
Abdullah Gül’ün adaylığına yeşil ışık yaktı.
“Olabilir. Niye olmasın. Oturulur. Konuşulur” falan
diyerek.
Minnacık bir siyasi izan sahibi olmak bile Abdullah
Gül’ün adaylığının büyük bir hezimetle sonuçlanacağını görmek için
yeter de artar.
Yahu görmüyor musunuz?
Kendilerine “muhalifim” diyen çok geniş kitle, Abdullah
Gül’ü istemiyor.
“İstemiyoruz” diyorlar, ötesini söylemiyorlar.
Dağdan, taştan, sokaktan, haneden, bahçeden, kafeden yükselen tek
kelime bu.
Erdoğan ile arasında fark görmüyorlar
Bu kitle, Gül ile Erdoğan arasında bir fark
görmüyor.
Gül’ün bugün hangi siyasi pozisyona geçtiğiyle de zerre kadar
ilgilenmiyor bu kitle.
Abdullah Gül...
İsterse iktidara karşı dört koldan intifada hareketi
başlatsın, isterse her gün bin tweet atsın,
isterse haftada bir Anıtkabir’i ziyaret etsin...
Yine de istenmiyor.
Bunu idrak etmek çok mu zor?
“Tıpış tıpış oy vereceksiniz”
Gül olayının, Ekmeleddin Bey olayıyla bile kıyaslanacak bir
tarafı yok.
Ekmeleddin Bey’in adaylığına karşı bir gönülsüzlük,
bir heyecansızlık, bir enerji düşüklüğü vardı.
“Asla istemeyiz, kata istemeyiz” durumu yoktu.
“Tıpış tıpış oy vereceksiniz” yaklaşımı bile bu yüzden içe
sindirildi.
Bu denli net, bu denli haykıran bir tablo...
Ama Abdullah Gül öyle mi?
İstemiyorlar abi. İs-te-mi-yor-lar.
Gönülsüzlük yok. Heyecansızlık yok. Enerji düşüklüğü yok.
Katiyen, asla, kata, valla, billa...
İstememek var.
Bu denli net, bu denli açık, bu denli haykıran bir tablo
içinde...
Gül’ün adaylığına kafası yatanların, neyin kafasını
yaşadıklarını cidden çok merak ediyorum.