Abdullah Gül çok şey söyledi
Abone olNTV canlı yayınında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e soru soran gazetecilerden Ayşe Böhürler izlenimlerini köşesinde yazdı.
AK Parti'nin kurucularından yazar Ayşe Böhürler'e göre
çok şey söyleyen Gül uyarılarıyla AK Parti'de safları
sıklaştırdı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün NTV canlı yayınında yaptığı açıklamalar konuşulmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ters düştüğü ve AK Parti'ye küs olduğu iddia edilen Gül, açıklamalarıyla muhalefeti kızdırdı.
AK Parti karşıtı çevrelere göre "hiçbir şey söylemedi" aksini düşünenler ise onun "yapıcı uyarılarda" bulunduğunu düşünüyor.
Gül'e soru soran isimler arasında yer alan Yeni Şafak gazetesi yazarı Ayşe Böhürler, izlenimlerini bugünkü köşesinde paylaştı. İşte o izlenimler:
"Gördüğüm kadarıyla; her yerde söylendiği gibi aktif siyasetin
güncel bir aktörü olmaktan ziyade kendisini daha farklı bir yerde
konumlandırmak istiyor. Siyasetin kısır çekişmelerinin içine girmek
istemiyor. Türkiye'nin sorunlarını çözmeye yönelik daha kapsayıcı
sivil veya siyasi girişimlerin içinde yer almak, bulunduğu konum
itibarıyla ona daha uygun geliyor. Cumhurbaşkanlığı yapmış birisi
olarak siyasetin insanı hızlı bir tüketim malzemesi haline getiren
dilini kullanmaktan kaçınıyor.
Açık açık söylemedi ancak satır aralarında “mevcut koşullarda” Ak
Parti'ye içinden veya dışından bir alternatif oluşturacak bir
siyasi girişimde bulunmayacağının altını çizdi.
HASSAS DİL KULLANDI
Terörle mücadele ederken; Kürt halkının onurunu ve gururunu rencide eden her türlü söylemden mutlaka kaçınılması gerektiği uyarısını yaptı. Kürtlerin Türkiye'ye olan aidiyetlerinin zayıflatılmaması vurgusunu sıkça dile getirdi. Terörü bölgesel bir mesele olarak görmek gerektiğini söyledi. “Devletin silahı teröristin silahından daha güçlüdür ve onu illa ki yener” derken halkla bağın özellikle bu süreçte çok daha fazla güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Dil ve üslup hassasiyetine dikkat çekti.
DIŞ POLİTİKA UYARISI
Ortadoğu'da bozulan ilişkileri değerlendirirken “Irak-Suriye
vakumu ve bölgedeki vesayet savaşları” üst başlığında konuyu
değerlendirdi. İslam ülkelerinin iç işlerine karışmamalıyız derken
onlara yönelik 'soft power', 'ilham verici' ve daha 'gerçekçi' bir
dış politikaya dönmemiz gerektiğini de tekrarladı. Türkiye'nin
geçmişinde bunu başardığını da belirtti. Bu çerçevede Ak Parti'nin
ilk on yılını “büyük ve ilham verici” bir başarı olarak
değerlendirdi. “Parlak ve başarılı bir Müslüman ülkeydik” tanımını
kullandı.
KOPUŞ BEKLEYENLERE MALMEZE VERMEDİ
İç meselelerde enerjinin tüketildiğini söylerken iç kavgalarda
harcanan enerjinin ve gerginliğin “maliyetinin” oluşturduğu
kayıplardan söz etti. Türkiye'nin enerjisini içten içe yakmaması
gerektiğini özelikle vurguladı.
Kişi, kurum ya da grup ismi zikretmekten kaçındı. Kapsayıcı ve
onarıcı bir dil kullandı.
Alınganlıklarını söylemekten kaçınmadı. Kurucusu olduğu Parti'nin
başarısını Türkiye'nin başarısı olarak gören ve onu destekleyen bir
devlet adamı kimliğiyle
konuştu. Hem çok şey söyledi hem de 'kopuş' bekleyenlere malzeme
olacak hiç bir şey söylemedi.
Abdullah Gül NTV programıyla bence safları ayrıştırmadı, sözleri ve
uyarılarıyla sıklaştırdı.