Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Elinizi vicdanınıza koyun…
Onun sayesinde makam mevki sahibi oldunuz…
Onun sayesinde devletin bütün kapıları size rahatça açıldı…
Devletin koltuklarında rahatça oturdunuz…
Elinizi sıcak sudan soğuk suya sokmadınız…
Milletvekili oldunuz…
Bakan oldunuz...
Bürokraside önemli mevkilerde oldunuz…
İl, ilçe başkanı olarak caka sattınız…
Belediye başkanı olarak astığım astık kestiğim kestik
dediniz...
Reis taksi duraklarında insanlarla sohbet edip dertlerini dinlerken siz mahallerinizden çıkıp plazalara yerleşirken halka tepeden bakıp nargile çektiniz. Dava adamlığına resmen ihanet ettiniz!
Halkın evi olan teşkilat binalarını Reise ihanet eder tavrınızla bürokrasinin kapalı alanlarına çevirdiniz kardeşim!..
Biraz oturup düşünün!..
Size “Kardeşim” dedi.
Önce Başbakan sonra Cumhurbaşkanı oldunuz…
Adınınız sanınız yokken ülkede onun sayesinde şöhretli bir Babacan
oldunuz.
Adınıza “Ahmet Hoca” bestesi yaptırdınız.
Yani 17 yıldır onun liderliğinin bütün nimetlerinden
yararlandınız!..
Daha ne yapacaktı size?
Allah’tan korkun ya…
Bazılarınız“Beni niye tekrar aday göstermediler”
diye dava adamlığını bırakıp kaçtınız…
Ya siz nasıl “Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz”
insanlarsınız!
Kıblenizi şaşırdınız!..
Nasılsa millet oyunu Reis’e veriyor diye hep kendinize oynarken partiyi milletten soğutmak için elinizden geleni yaptınız.
Hala aynı kafadasınız!..
Reis partiyi kurmasaydı 17 yıldır adınız sanınız olur muydu
bu siyaset sahnesinde!
Cevap verin..
17 yıl boyunca sırtına bindiniz…
O mücadele ederken o bütün zorluklara tek başına göğüs
gererken siz hiç bir cefa ve sıkıntı çekmediniz…
Hep iktidar olmanın nimetlerinden yararlandınız..
Onun partisinde siyaset yapmanın bütün avantajlarını
kullandınız…
15 Temmuz olunca bazılarınız kaçtı..
Gezi olayları olsun bazılarınız kıvırdı…
17-25 kumpası olunca bazılarınız destek verdi!
Yani…
Zoru görünce bazılarınız kaçtı..
Kolaya gelince dava adamı oldunuz!
Bütün yükü liderinizin üzerine bıraktınız…
Yok öyle bir yağma arkadaş!
Diyeceğim o ki varlığınızı borçlu olduğununuz büyük bir
lidere kişisel ikbaliniz, kişisel çıkarlarınız için ihanet
ediyorsunuz…
Eğer 17 yıldır AK Parti’ye oy verenler, 31 Mart seçimleri öncesi
bugün ikilemde ise bunun nedeni o değil, sizsiniz
arkadaş!
Çünkü kibir budalası oldunuz…
Tevazu nedir unuttunuz..
Uçtunuz arkadaş!..
Hala farkında değilsiniz…
Bakıyorum!..
Reis tek başına Parti’nin yükünü sırtlamış partiyi, teşkilatları seçime partiyi taşıyor...
Millet ona destek versin siz meyvesini yiyin..
Öyle mi?
Bu insanın hakkını yarın nasıl vereceksiniz mahşerde!
Böylesine bir lidere ihanet etmek utanç vesilesidir..
Tarihi tekerrür ettirdiğiniz farkandımasınız?
Bire bir aynı süreç...
Abdülhamit mi kaybetmişti Osmanlı mı?
O kaybederse asıl kaybeden siz olacaksınız…
Bu nasıl vicdan ya…
3-4-5 dönem belediye başkanlığı yapıp, yerine bir başka arkadaşı
aday gösterildi diye bazılarınız partiden istifa ediyor, yetmedi
çıkıp AK Parti karşısında bağımsız aday oluyor...
Bu nasıl vefa, bu nasıl ihanet!..
HDP ile bile aynı saflarda buluşuyorsunuz...
Yetmedi!
“Parti kuruluyor. Görürsünüz” diyerek tehdit
ediyorsunuz..
Siz nasıl Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz insanlarsınız
ya…
Ama şunu iyi bilin ki!..
Bu millet sizlere rağmen yine Tayyip Erdoğan'a
sahip çıkacak, onu şer odaklarına yedirmeyecektir...
Şunu iyi bilin ki o giderse parti başınıza
yıkılacak…
Ne sandınız o kaybederse, siz mi kazanacaksınız!..
Bir başka Tayyip Erdoğan'mı var?
Yok kardeşim yok!..
Ne oldu Turgut Özal gitti de…
ANAP diye bir parti mi kaldı?
Ne oldu Süleyman Demirel gitti de…
DYP diye bir parti mi kaldı?
Ne oldu Ecevit gitti de…
DSP diye bir parti mi kaldı?
Özal ile birlikte olanlar ne oldu?
Silindi gitti…
Bu ülkede en zor şartlar altında hayal denilenleri gerçeğe
dönüştürerek ülkesini geleceğe taşıyan, bütün şer odakları ile
milletinin desteğini arkasına alıp tek başına mücadele eden,
dünyaya meydan okuyan, bağımsız bir Türkiye inşa eden
liderin 17 yıldır sırtında taşıdığı insanların
bugün ona ihanet etmeye çalışması utanç vericidir…
Aklınızı başınıza toplayın…
Biraz vefa…
Bugün CHP’si, İYİ Parti’si, HDP’si,
Saadet’i…
ABD’si, AB’si, İngiliz’i, İsrail’i, Suudi’ si…
PKK’sı, FETÖ’sü, PYD’si, DHKP-C’si bütün şer odakları kime
karşı neden birleşti…
Recep Tayyip Erdoğan’a karşı...
Peki neden?
Türkiye’yi artık istedikleri gibi kullanamıyorlar!..
Yüzde yüz yerli yüzde yüz milli bir iktidar istemiyorlar...
Bunun bile ne anlama geldiğini bilemeyecek kadar kadar
gaflete mi düştünüz?
Mesela son olarak ABD’nin “Rusya’dan S400 füzelerini
almayın. Yoksa yaptırım yaparız” dayatması ve tehdidi
nedendir acaba!
O nedenle bugün bıraktık Bay Kemal ve Bayan Meral’in başını
çektiği muhalefeti bir kenara düne kadar AK Parti’de siyaset yapıp
onun sayesinde siyaset adamı, devlet adamı olanlar
bugün ona ihanet ederlerken kimin değirmenine su
taşıdıklarını bilmiyorlar mı?
Gidilen noktayı görmüyorlar mı?
Büyük oyunun farkında değiller mi?
Evet okuyun bir Abdülhamit’in kaderini…
Aynı kaderi o yaşayacak demek istemiyorum…
Ama Abdülhamit’i yalnızlığa itip tahtan indirerek
Osmanlı’nın sonunu hazırlayanların benzeri bir tehlike ile bugün o
karşı karşıya...
Ve…
Bugün onun sayesinde bakanlıklar, milletvekili,
bürokrasi, belediyeler ve il ilçe başkanlıkları koltuklarında
oturanların hala olayın ciddiyetinin farkında olmadan
seçime ramak kalmışken yan gelip yatmalarını, seçim
meydanlarına hala inmeyip taşın altına ellerini koymamalarını
çok şey borçlu oldukları liderlerinin yüküne omuz
vermemelerini ibretle izliyorum…
Bazıları şunu iyi bilsin ki!..
Hangi partiyi kurarsalar kursunlar…
Ne Abdullah Gül, ne Ahmet Davutoğlu asla bir Recep Tayyip
Erdoğan olamaz…
Lider sonradan olunmaz lider doğulur…
Özal gitti Mesut Yılmaz oldu mu?
Demirel gitti Tansu Çiller oldu mu?
Ecevit gitti Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu oldu mu?
Partilerine kepenk indirdiler…
Bakın tarih milletlerin aynasıdır…
Türk tarihi de böyledir…
Abdülhamit dedik ya!..
Okuyun arkadaş...
Hala ders almadınız mı?
Seni Abdülhamit'in yalnızlığına itmeyeceğiz demediniz mi?
Nerdesiniz?
Abdülhamit’e karşı çıkmış, onu suçlamış hatta hakaretlerde bulunmuş
bazı aydınlarının, devlet adamlarının sonraki dönemlerinde bundan
nasıl pişmanlık duyduklarını biliyor musunuz?
II. Abdülhamit’e en şiddetli eleştirileri getiren İttihatçıların
önemli isimlerinden biri de Rıza Tevfik’ti…
"Sultan Abdülhamid Han'ın Ruhâniyetinden
İstimdat" adlı mersiyesinde pişmanlığını nasıl ifade
etmişti.
Bu satırları bugüne bakıp çok iyi okuyun…
“Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.
Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.
“Pâdişah hem zâlim, hem deli” dedik,
İhtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz “beli” dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.
Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.”
Bu duruma düşmek mi istiyorsunuz beyler!..
Bitmedi.
II.Abdülhamit’e şiddetli muhalefet edenlerden Süleyman
Nazif ise pişmanlığını bakın nasıl ifade ediyordu…
“Padişahım gelmemişken yâda biz.
İşte geldik senden istimdâda biz.
Öldürürler başlasak feryâda biz.
Hasret olduk eski istibdâda biz.”
Bu duruma mı düşmek mi istiyorsunuz?
Bitmedi…
II. Abdülhamit’e ağır eleştiriler getirenlerden biri de
Mehmet Akif Ersoy’du…
Evet milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’du..
O da sonradan pişman olmuştu..
Yazdığı şiirlerinde pişmanlığını şu sözlerle dile
getiriyordu;
“Giden semerciyi, derler, bulur muyuz
şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktiyle bilemedik, tuhaf iş;
Semer değilmiş o rahmetlininki
devletmiş!”
İşte bunları yazıyordu...
Ama iş işten geçmişti..
Son pişmanlık fayda etmemişti...
Bu duruma mı düşmek mi istiyorsunuz?
Cevap verin…
Bitmedi..
II.Abdülhamit’e karşı çıkan onu ağır şekilde eleştirenlerden biri
de Rıza Nur’du.
Evet Rıza Nur…
Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki’nin baskıcı rejimini
eleştirirken kullandığı şu cümlelerle II. Abdülhamit’e haksızlık
ettiğini ifade ediyordu:
“Zavallı Hamid kaç kişiyi asmıştı? Hiç… Hele hiç
hırsızlık etmedi, hiç fuhuş yapmadı, hiç israfta bulunmadı. Bilakis
memlekette bunların önüne geçmeye çalışmıştı. Bu devre bakınca
insan Abdülhamid aleyhine kıyam ettiğine
utanıyor.”
Anladınız mı?
Bu duruma düşmek mi istiyorsunuz?
Yarın utamak mı istiyorsunuz?
Tarih tekerrür etsin mi diyorsunuz
Elinizi vicdanınıza koyup düşünün…
Son pişmanlıklar fayda etti mi?
O gün Abdülhamit’i yalnız bırakıp tahtan indirilmesini
seyredenler, işbirliği yapanlar aslında büyük bir oyunun parçası
olarak aslında koca Osmanlı’yı devirdiklerinin farkında
değildi!..
Sonra anlayınca iş işten çoktan geçmişti...
İşte bugünün meselesi de bu…
İşte bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek
için bir araya gelen iç ve dış mihrakların siyasi
taşerönlüğünü yapanların değirmenine su taşıyanlar bilsinler ki,
Abdülhamit’i yalnız bırakanlar gibi tarih sizleri de
affetmeyecek..
Çünkü hedef Recep Tayyip Erdoğan değil, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’dir…
Ama inanıyorum ki bu necip Türk milleti bir kez daha büyük oyunu
görüp 31 Mart’ta sandık ta oyunu adaylara değil Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan için kullanacak onu Abdülhamit’in yalnızlığına
terk etmeyecektir…
Tarihin tekerrür etmesine izin vermeyecektir.
Çünkü bu seçim BEKA seçimidir…
YA;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
Tayyip Erdoğan kazanacak…
YA DA;
CHP ve İYİ Parti ittifakının kodları;
HDP, PKK, FETÖ, DHKP, PYD…
ABD, AB, İSRAİL,İNGİLTERE…
*
Karar sizin...
SÖZDE KARARDA BÜYÜK TÜRK MİLLETİNİN...
Mevlam neylerse güzel eyler…