ABD'den Kürtlere şok! PYD liderine red!
Abone olKobani'de IŞİD'e karşı üstünlük sağlayan PYD'nin lideri Salih Müslim'in ABD vize başvurusunun kabul edilmediği ortaya çıktı.
Suriye'nin kuzeyindeki Kobani’de IŞİD ve Kürt kuvvetler
arasında 134 gündür süren çatışmaların ardından kentin bu hafta
yeniden Kürtlerin eline geçmesi, IŞİD’le savaşan Washington’da
olumlu yankılanırken, ABD yönetimi, PYD lideri Salih Müslim’in vize
başvurusunu iki yıllık bir beklemenin ardından resmen reddetti. 8
Ocak 2015’te alınan “ret” kararının gerekçesi ise
açıklanmadı.
Hürriyet'ten Tolga Tanış'ın haberine göre, Müslim’in Washington’a
gelme çabaları 2012’de başlamıştı ve Kürt lider, taşıdığı Suriye
pasaportuyla 7 Kasım 2012’de ABD’nin Stockholm Büyükelçiliği’ne bir
vize başvurusunda bulunmuştu. Ancak ABD yönetimi, 1997’den beri
“terör örgütü” saydığı PKK ile bağları bulunan
Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi PYD’nin lideri Müslim’e uzun
süre vize vermedi. Öte yandan, ilginç bir biçimde başvuruyu
reddetme yoluna da gitmedi.
14 AĞUSTOS'TA MÜRACAATINI YENİLEDİ
Başvurunun sürüncemede kalması üzerine 14 Ağustos 2014’te Müslim
müracaatını yeniledi. Ardından Washington’ın önde gelen düşünce
kuruluşlarından Uluslararası Barış İçin Carnegie Endowment, 16 Ekim
2014’te Müslim’e bir davet mektubu verdi. Kurumun Başkan Yardımcısı
Marwan Muasher ve Ortadoğu Programı Direktör Yardımcısı Katherine
Wilkens’ın imzasını taşıyan mektupta da Müslim’in 15 Aralık 2014’te
kentte yapılacak Suriye paneline beklendiği belirtildi.
KONGRE DEVREDE
Fakat süreç yine işlemedi. Bunun üzerine, 18 Aralık 2014’te bu
sefer ABD Kongresi devreye girdi. Ve Kongre’nin Kürt-Amerikan
Dostluk Grubu, Dışişleri Bakanı John Kerry’ye bir mektup yazarak
Müslim’in vizesine onay verilmesini istedi. Mektupta da, “IŞİD’i
yenmek ve seküler, demokratik Suriye’yi ilerletmek için beraber ne
yapabileceğimizi konuşmak için Ocak ayında Salih Müslim’in
Washington’a gelmesine izin vermenizi istiyoruz” denildi. İşte o
mektuptan üç hafta sonra ise ABD Yönetimi iki yılı aşkın bir
süredir beklettiği Müslim’in vize başvurusunu sonuçlandırdı. Ve 8
Ocak 2015’te başvuruyu reddetti.
TOP ŞİMDİ YÖNETİMDE
Konuyla ilgili konuşan bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Bu
vaka hakkında yorum yapamıyoruz çünkü vize kayıtları ABD
yasalarına göre gizlidir” diyerek değerlendirmede bulunmaktan
kaçındı. Yetkili, “Vizeye başvuran herkes, ABD yasaları tarafından
belirlenen gereklilikleri karşılamak zorundadır. Her başvuru da
diğerlerinden bağımsız olarak ele alınır” demekle yetindi. Müslim
de konuyla ilgili bir yorumda bulunmadı. Ancak kaynaklar, vize
reddine dair Müslim’e herhangi bir gerekçe iletilmediğini
belirttiler. PYD’nin PKK bağlantısından dolayı ABD yasaları
nezdinde "sakıncalı" bulunmuş olabileceği ihtimaline ilişkin ise
yönetimin bir istisna uygulamasına gidebileceğini ve Kobani’nin
IŞİD’den geri alınması konusunda hafta başı gazetecilere bilgi
veren Pentagon Sözcüsü Albay Steve Warren’ın da “dost güçler”
olarak tanımladığı bölgedeki Kürt unsurların siyasi lideri Müslim’e
vize verilebileceğini belirttiler. Bu konudaki inisiyatifin ise
Beyaz Saray’da olduğunu dile getirdiler.
DIŞİŞLERİ MÜSLİM’LE BULUŞTU
Müslim’e davet mektubu iletenlerden Wilkens ise Müslim’in
reddedilmesi konusunda yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Biz davet mektubunu gönderdikten sonra ABD Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri Avrupa’da Sayın Müslim’le buluştu. Ve (Amerikan)
askerimiz de, PYD temsilcileriyle başarılı bir hava harekâtını
koordine ediyor. Bu vize başvurusu reddini kafa karıştırıcı
buluyorum. Özellikle de Kürt güçler ve ABD’nin Kobani’de zor
şartlara rağmen elde edilen inanılmaz bir zaferi kutladıkları hafta
bunu öğrenmişken. Umarım yönetim bu kararını gözden geçirir.”
'TÜRKİYE İLE YAKIN ÇALIŞIYORUZ'
Kaynaklar, ABD’nin Müslim’in vize başvurusunu
reddetmesinde Ankara ’nın bir rolü olup olmadığı
konusunda yorum yapmadılar. Ancak üst düzey bir ABD Dışişleri
yetkilisi, Salı günü Washington’da bir grup gazeteciye verdiği arka
plan brifinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kobani’de Kürt
kuvvetlerine yapılan silah yardımlarına ilişkin eleştirilerini de
değerlendirerek şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda kendi adına konuşabilir ama Başkan
Obama (20 Ekim 2014’te gerçekleşen) hava yardımından bir gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştu. O yüzden bu konuda Türklere
karşı son derece şeffaftık. Peşmerge koridorunu (29 Ekim 2014’te
Habur’dan Türkiye’ye giriş yapan peşmergeler iki gün sonra
Kobani’ye geçtiler) açmamız hava yardımından sonra oldu. Türklerin
birçok değişik ulusal güvenlik çıkarı var. Bunları dengelemek için
onlarla çalışıyoruz. Iraklı Kürt peşmergelerin koridoru açısından
onlara hakkını vereceğim. Bu önemliydi ve onlar için zor bir
karardı. Ve (Türkler) bunu yapmasalardı, Kobani’de bugün olduğumuz
yerde olmazdık. Ve Kobani muhtemelen hayatta kalamazdı. Sonuçta
Türkler Kobani konusunda işbirliği yaptılar. Onlarla çok yakın
çalışıyoruz.”