ABDden bize kötü rapor!
Abone olABD Dışişleri Bakanlığı'nın insan hakları raporunda, Türkiye'ye hem övgü hem eleştiriler yapıldı
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın insan hakları raporunda, Türk
hükümetinin genel olarak vatandaşların insan haklarına saygılı
olduğu ve bir dizi alanda ilerleme kaydedilmekle birlikte, bazı
ciddi problemlerin yerinde durduğu belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl yayınladığı insan hakları
raporunun Türkiye bölümünde, insan haklarında yaşanan sorunlar
arasında "siyasi faaliyetlerde bazı kısıtlamalar, işkence, dayak,
yetersiz cezaevi koşulları, yolsuzluk, yargı öncesi uzun süre
tutukluluk, uzun süren davaların yanı sıra ifade, basın, toplanma,
dernek kurma ve dini özgürlüklerde kısıtlamalar, kadınlara karşı
şiddet ve ayrımcılık, çocuklara taciz, çocukların evlendirilmesi,
insan kaçakçılığı, işçi haklarında kısıtlamalar ve çocuk işçiler"
sayıldı.
Güvenlik güçlerinin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, "dur"
ihtarına uymayan birçok kişiyi öldürdüğü ileri sürülen raporda,
İnsan Hakları Vakfı'na (İHV) göre, "korucular ve sınır güvenliğinin
de aralarında olduğu güvenlik güçlerinin geçen yıl Ocak ile Kasım
ayı arasında 52 kişiyi vurarak öldürdüğü, 2004 yılında bu rakamın
48 olduğu" iddia edildi.
Raporda, Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki farklı olaylarda terör
örgütü PKK yandaşı bazı göstericilerin güvenlik güçleri tarafından
öldürüldüğüne yer aldı.
Şemdinli'de Kasım ayında meydana gelen olaya da yer verilen
raporda, yetkililerin halen bu olayı araştırdıkları kaydedildi.
İşkencenin Türkiye'de kanunlarla yasaklandığı, ancak güvenlik
güçlerinin bazı mensuplarının işkence ve dayağa devam ettiği
savunuldu. Buna karşın işkence olaylarının sayısının azaldığı,
mahkemelerin nadiren işkenceyle suçlanan yetkilileri cezalandırdığı
ileri sürüldü.
Raporda, ifade ve basın özgürlüğünün kanunlarla koruma altına
alındığı, ancak bu özgürlüklerin bazı durumlarda kısıtlandığı ve
gazetecilerin "otosansür" uyguladığı ileri sürüldü.
ABD raporunda, yazar Orhan Pamuk ve Hrant Dink hakkında Türk
kimliğine hakaretten açılan davaların yanı sıra yargıyı eleştiren
ya da devlete hakaret eden bazı gazeteciler hakkında açılan
davalara da raporda yer verildi.
Raporda, İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'nden, daha önceki
yıllarda olduğu gibi "ekümenik" yani "evrensel" patrikhane olarak
bahsedilirken, 1971 yılında kapatılan Heybeliada'daki ruhban
okulunun açılması yönünde halen bir girişim bulunmadığı
kaydedildi.