ABD büyükelçisinden bomba Gülen yanıtı
Abone olABD'nin Ankara elçisi Ricciardone Hürriyet gazetesine konuştu. Ricciardone, Gülen'in iadesiyle ilgili bomba bir yorumda bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara
Büyükelçisi Francis J. Ricciardone Hürriyet Gazetesine
dinlemelerden Fethullah Gülen'e kadar bir çok önemli konuda demeç
verdi.
Ses kayıtlarını ürpertici bulan
Ricciardona, Gülen hakkındaki soruya ise "ülkemizde ikamet eden
Türk vatandaşlarının haklarını kullanmasına da karışmayız" yanıtını
verdi.
Türkiye'deki son yerel seçim sonuçlarına şaşırmadıklarını da
aktaran ABD elçisi, seçim kampanyaları sırasında kendisini
endişenlendiren 2 şey oyduğunu söyledi.
ABD'Yİ ENDİŞELENDİREN İKİ
ŞEY
İşte o endişesi;
-"Samimi olmak gerekirse geçirdiğimiz seçim kampanyası sürecinde
beni Türk-Amerikan ilişkilerinin üzerindeki etkisi
nedeniyle endişelendiren iki şey oldu.
İlki, Türkiye’nin dışarıda, özellikle de benim
ülkemden görünüşü. Amerikalılar şunu kesinlikle anlayamıyor; bizim
çok iyi dost ve müttefikimiz olan, birinci sınıf demokrasilerden
oluşan Avrupa-Atlantik kulübünün bir üyesi olarak gördüğümüz bir
ülkenin hükümeti nasıl olur da Twitter ve YouTube’a tümden
yasak koyar. Seçim kampanyası sırasında Türkiye’nin
uluslararası duruşuna verilen zararın etkileri hâlâ devam ediyor.
Kongre’de tepki var, hükümette tepki var, bizim büyükelçiliğimizde
var. Ben kişisel olarak bunların ne anlama geldiği konusunda
kaygılıyım. Twitter’ın tekrar kullanıma açılmasına memnun oldum.
YouTube üzerindeki engellemelerin de en kısa zamanda kaldırılmasını
umut ediyorum.
PARALEL YAPI KAVRAMI
ANLAYABİLECEĞİMİZİN
ÇOK ÖTESİNDE
-Biz elimizde bir paralel devlet detektörüyle gezmiyoruz. Bu
kavram Amerikalıların anlayabileceklerinin çok ötesinde bir şey.
Bunun ne anlama geldiğine karar vermek de, karşılığında ne
yapılacağına karar vermek de Türklerin kendisine kalmış. Ne anlama
geldiğini bize sizler söyleyeceksiniz. Biz de bu meseleyle nasıl
başa çıktığınızı büyük bir ilgiyle takip edeceğiz.
GÜLEN'İN İADESİ İÇİN ABD NE
DÜŞÜNÜYOR?
Beyaz Saray’ın 19 Şubat’ta gerçekleşen o telefon konuşmasıyla ilgili açıklaması net. Hatta konuşmanın içeriğine açıklama getiren başka bir açıklama daha yapıldı. Ben de o noktada bırakayım. Ama o telefon konuşmasında bir kez daha vurgulanan temel nokta şuydu; biz Türkiye’ye saygı duyuyoruz ve kesinlikle içişlerinize karışmayız. Elbette bu meselenin farkındayız. Evet hükümetiniz konuyu gündeme getirdi. Yasal konularda yapılan tüm başvurulara hürmetle ve ciddiyetle yanıt vereceğiz. Ancak ülkemizde ikamet eden Türk vatandaşlarının haklarını kullanmasına da karışmayız.
Bize göre, yasadışı aktivite emareleri olmadıkça ülkemde
yaşayan bir Türk vatandaşıyla ilgili konuşmak karşı
karşıya olduğumuz gerçekten ciddi meseleler konusunda dikkatimizi
dağıtır.
- Böyle bir ilişkimiz yok. Bizim devletlerle resmi ilişkimiz
vardır. Türkiye Cumhuriyeti ile hükümetiyle ve kurumlarıyla
ilişkimiz var. Demokrasi olduğunuz için de yasal muhalefetle,
hukuka bağlı olarak kurulmuş topluluklarla ve sivil toplumla da
düzenli iletişim halindeyiz.
TÜRKİYE'DEKİ YOLSUZLUK İDDİALARI İÇİN NE
DİYOR?
Gerçekten güçlü bir hukuk devleti, yabancı bir komplonun üzerine
atmak ya da konuyu değiştirmeye çalışmak yerine bu ciddi iddialara
yanıt vermek zorundadır. Sadece yasalara ve vatandaşlara sadık
kalmak durumunda olan gerçekten bağımsız ve tarafsız hâkim ve
savcılar bu ciddi iddiaları araştırmalı. Yasal olarak elde edilmiş
kanıtlar varsa, güçlü bir hukuk devletinde bunlar açık ve net
iddianamelere dönüşür. Yasal ve ahlaki gücünü vatandaşların
güveninden alan savcılar da dava açar.
TÜRKİYE'NİN İTİBARI
ZEDELENDİ
Ben ilişkilerimiz için kaygılanan bir yabancı olarak konuşabilirim.
Biz Türkiye ile ticareti ve yatırımları arttırmaya çalışırken
Twitter ve YouTube’u kapatmak gibi Türkiye’nin daha az çekici
görünmesine neden olacak durumlar ortaya çıkınca hayal kırıklığına
uğruyorum. Yolsuzluk iddiaları Türkiye markasına gerçekten hasar
verdi. İki ülke arasında daha çok ticaret görmek isteyen bir
yabancı olarak Türkiye’ye önerim; burasının Amerikan iş
insanlarının da Türk yasalarının önünde eşit muamele göreceği ciddi
bir ülke olduğunu güçlü bir şekilde gösterin. Rüşvet Amerikan
işadamlarının baş edebileceği bir konu değil, çünkü kendi
yasalarımıza göre bir suç. Umuyorum Türkiye bu yolsuzluk iddiaları
nedeniyle zedelenen itibarını onaracaktır.
Denk geldiğinde dinledim, zaten manşetleri ve gazetelerde yer alan
deşifreleri gözden kaçırma ihtimaliniz de yok. Amerikalıların da
yasadışı dinlemeler konusunda aynı Türkler gibi hissettiğini
düşünüyorum. Bir kişinin özel yaşantısına izinsiz girilmiş ve özeli
ihlal edilmişse hem kızarsınız hem yaralanmış hissedersiniz. Bu çok
ürpertici bir durum. Telefon görüşmelerinin, en üst düzey hükümet
yetkililerinin katıldığı toplantıların gizliliğinin korunamaması
çok rahatsız edici. Biz kendi sistemimiz içinde yasal korunma talep
ederiz, sadece bir savcı dinleme talimatı verebilir. Mahkeme kararı
olmadan dinleme yapmak ABD’de çok ciddi bir suçtur.
O SAVCILAR....
Eğer savcılar o dinlemeleri yasal olarak talep etmediyse demek ki
çok ciddi suçlar işlenmiş. Ya da eğer savcılar yasal yetkilerini
kullanarak dinleme talimatı verdiyse, o halde bu kararlarını
deliller temelinde savunmaya hazır olmalı. Demokratik bir hukuk
devletinde savcılar sadece bağımsız değil aynı zamanda hesap
verebilir olmalı.