AB sözünün arkasında
Abone olDanimarka BaşbakanıRasmussen, AB'nin verdiği sözün arkasında durması gerektiğini söyledi.
Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, aday ülkelerin,
AB'nin yeni üyeleri hazmetme kapasitesini göz önüne alması
gerektiğini belirterek, ''Anayasa Antlaşmasının onay süreci
tamamlanmadan, yeni katılımlar için müzakerelere başlanmasının
realist olmadığını düşünüyorum'' dedi.
Rasmussen, Kopenhag'ta bugün başlayan ve Türkiye'yi, Meclis Başkanı
Bülent Arınç'ın temsil ettiği AB Parlamento Başkanları
Toplantısında yaptığı konuşmada, AB için Anayasa Antlaşması
konusunda alınacak kararların çok önemli olduğunu söyledi. AB'nin
geleceği için çok önemli olan bu antlaşmanın, Fransa ve
Hollanda'daki referandumlarından ret çıktığını hatırlatan
Rasmussen,''Bir gün gelecek bu antlaşma, bütün AB ülkelerince kabul
edilecektir. Çünkü bu antlaşma, AB için çok önemlidir. Genişlemiş
bir AB, çok etkin bir şekilde işlemek durumundadır'' dedi.
''GENİŞLEME SÜRECİ DEVAM ETMELİDİR''
AB'nin genişleme sürecinin önemine işaret eden Rasmussen, genişleme
sürecinin devam etmek durumunda olduğunun altını çizdi. ''Vermiş
olduğumuz sözleri yerine getirmek durmundayız'' diyen Danimarka
Başbakanı Rasmussen, genişlemenin nasıl olması gerektiği konusunda
tartışmalar yapılmasını önerdi.
Rasmussen, ''Bizler bu konuları tartışmaktan korkmamalıyız. Çünkü
bundan, genişlemenin durdurulması anlamı çıkmamalıdır'' diye
konuştu. Avrupa'nın sınırlarının çizilmesi konusunda yapılan
tartışmalara katılmadığını bildiren Rasmussen, yeni kriterler, yeni
standartlar getirilmemesi gerektiğini, ancak aday ülkelerin de
AB'nin yeni üyeleri hazmetme durumunu göz önüne almasını
istedi.
AB olarak önlerinde büyük sorunlar olduğunu belirten Rasmussen,
şöyle devam etti: ''Bizler Anayasa Antlaşmasına biz çözüm
bulmalıyız. Tüm üyelerin üzerinde mutabakat sağladığı bir Anayasa
Antlaşması olmak zorunda. AB'nin ilerideki genişleme durumunu da
dikkate alırsak, bu çok önemli. Bir Avrupa projesinin başlaması
için buradaki ülkelerin parlamento temsilcilerine büyük görevler
düşüyor.'' Rasmussen, Anayasa Antlaşmasının onay süreci
tamamlanmadan yeni katılımlar için müzakere sürecinin başlamasının
realist olmadığını düşündüğünü kaydederek, ''Düşünme süresinin
avantajlarını kullanalım, yeni projeler üzerinde çalışalım. Yeni
bir Anayasa Antlaşması metnini ortaya koymalıyız. Fransa ve
Hollanda'daki referandum sonuçlarını dikkate almalıyız'' dedi.
Rasmussen, AB'nin üç önceliğinin ise ''Terörizm, organize suçlar ve
illegal göçe karşı savaş'', ''Çevre, tüketicinin korunması ve gıda
güvenliği'', ''AB'de daha fazla şeffaflık ve karar alma
mekanizmasının daha açık hale getirilmesi'' olarak sıraladı.