AB paketi, Türkiye'nin yıkım paketi
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AB'ye Uyum Paketi'nin, Türkiye'nin yıkım paketinden farksız olduğunu savundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AB'ye Uyum Paketi'nin,
Türkiye'nin yıkım paketinden farksız olduğunu savunarak, ''Bu yasal
düzenlemelerin AB kriterleri ve demokratikleşme ile ilgisi yoktur''
dedi. Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısında, ''milli davalarda sürekli geri adım atan, temel dış
politika konularında çelişkiler yumağına dönüşen bir iktidarın iş
başında'' olduğunu öne sürdü. İktidardaki, ''çarpık ve karmaşık
zihniyetin'', son olarak, Türkiye'nin milli bütünlüğünü ve
hassasiyetlerini dinamitlemekle meşgul olduğunu iddia eden Bahçeli,
''Bir taraftan ekonomik krizlerle, diğer taraftan yeryüzü cenneti
AB'ye kaldırılan trenlerle milli özgüven zayıflatılmakta, sürekli
dış desteğe mahkum ve mecbur bir toplumsal psikoloji egemen
kılınmaya çalışılmaktadır'' diye konuştu. ''Teslimiyetçi kafa
yapısıyla, dış odaklara şirin gözükme anlayışı değişmediği ve
Türkiye'yi parçalanmaya kadar götürebilecek yasal düzenlemelerden
vazgeçilmediği takdirde AK Parti ve iktidarının geleceğinin
olmayacağını'' savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü
hükümet, AB yönetiminin siyasi taşeronu durumuna düşmüş, Türkiye'ye
yönelik tehdit ve tehlikeleri göz ardı etmeye başlamıştır. Bunun
için, teslimiyetçi lobilere ve dış desteklere bel bağlayan AK Parti
iktidarının geleceği karanlıktır. AK Parti yönetimi ve iktidarı,
milli onurumuzla sorunlu, üniter devlet yapımızla davalı, Kıbrıs
milli davamızla kavgalı bir yaklaşım içindedir. Sayın Erdoğan, en
iyi ihtimalle Kıbrıs meselesini bir şekilde halledip, bazı eski
siyasi liderler gibi Avrupa fatihliğine soyunmayı hayal etmektedir.
Milli davaları ve dış politika meselelerini tüccar siyasetçi
mantığıyla karıştırdıkları için, model pazarlamacılığı yapmayı
kazanç saymaktadır.'' ''TESLİMİYETÇİLİK ELBİSESİ'' Bahçeli, AK
Parti'nin, ''Kıbrıs duyarsızlığı ve teslimiyetçiliğinin, Türkiye
Cumhuriyeti, Türk Milleti ve Türk tarihi açısından bir utanç
vesikası olduğunu'' ileri sürdü. Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi
ile Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi'nin kabul
edilmesini de eleştiren Bahçeli, hükümetin, sözleşmelerin mecliste
doğru dürüst tartışılmadan, gerekli çekinceler konmadan geçmesi
için ısrarcı olduğunu kaydetti. Türkiye'nin giderek bir yol
ayırımına sürüklendiğini ifade eden Bahçeli, 6. Uyum Paketi'nin, bu
konuda düşüncesizce ve fütursuzca atılan en son adım olduğunu
savundu. AB'ye Uyum Paketi'nin, aslında Türkiye'nin yıkım
paketinden farksız olduğunu öne süren Bahçeli, ''Bu yasal
düzenlemelerin AB kriterleri ve demokratikleşme ile bir ilgisi
yoktur'' dedi. Bahçeli, gelişmelerin, AK Parti yönetiminin, ''milli
görüş elbisesi yerine teslimiyetçilik elbisesini büyük bir zevkle
giydiğini'' gösterdiğini savunarak, ''TBMM, hükümetin, dolayısıyla
AB yönetiminin noteri konumuna düşmemelidir. Dün, ekonomik krizin
tam ortasında gündeme gelen yasal mecburiyetleri dillerine dolayıp
her türlü hakareti yöneltenler, bugün meclisin başındadır. Şimdi,
sözlerinin ve eğer varsa ilkelerinin arkasında durma zamanıdır''
diye konuştu. Meclis yolsuzluk komisyonunun çalışmalarına ilişkin
değerlendirmesinin istenmesi üzerine Bahçeli, çalışmaların, kararlı
ve ısrarcı bir şekilde sonuna kadar sürdürülmesi, aklanma paklanma
anlayışının hakim olacağı bir dönemle kesilmemesi gerektiğini ifade
etti.