AB fikir ayrılığının içine düştü
Abone olAB Komisyonunda dün çıkan tartışmalar, AB ülkelerinin, müzakerelerin ne zaman başlatılacağı konusunda fikir birliği içinde olmadığını gösterdi.
B Komisyonu, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasını
tavsiye etti, şimdi tüm gözler 17 aralıktaki AB liderler
zirvesinde. Güney Kıbrıs yönetimiyse Türkiye'yle yapılacak
müzakereler için şart öne koştu. Rum yönetimi, Ada'nın
bölünmüşlüğünün sona erdirilmesinin müzakereler sırasında 'koşul'
olması gerektiğini duyurdu. Krisostomides: "AB, Kıbrıs sorununun
çözümünü de müzakerelerde ele almalı" Hükümet sözcüsü Kriptos
Krisostomides, "AB, Kıbrıs sorununun çözümünü de müzakerelerde ele
almalı. Sorunun çözümü Türkiye'nin AB yolculuğunda gerekli olan
barış ortamının temelidir. Tüm çabamız, AB liderlerini bu konuda
ikna etme yönünde olacaktır" dedi. AB Komisyonu, dün açıkladığı
Türkiye raporunda Kıbrıs'a atıfta bulunmamıştı. Raporun
açıklanmasından sonra tüm gözler 17 aralıkta yapılacak AB liderler
zirvesine çevrildi. Türkiye'yle müzakerelerin ne zaman
başlanacağına o zirvede karar verilecek. Ancak, AB'nin başını çeken
ülkeler müzakere tarihi konusunda fikir birliği içinde değil. İşte
Avrupa Birliği içerisinde bazı ülkelerin Türkiye'ye bakışları:
Fransa: Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye'nin üyeliğini
destekliyor. Ancak hükümette çoğunluğa sahip olan muhafazakar
parti, Türkiye'nin tam üye olmasını istemiyor. Chirac ayrıca,
Türkiye'nin üyeliği konusunda referandum yapılacağı sözü verdi.
Ipsos tarafından 24-25 eylülde yapılan kamuoyu yoklamasının
sonuçlarına göre, Fransız halkının yüzde 36'sı Türkiye'nin hemen
girmesini, yüzde 56'sı ise uzun vadede girmesini istiyor. Almanya:
Sosyal Demokrat ve Yeşiller partisi koalisyonu, Almanya'da bulunan
2.5 milyon Türk'ü de gözönünde bulundurarak, Türkiye ile
müzakerelerin başlamasını destekliyor. Muhalefette bulunan
Hıristiyan Demokratlar ise, Türkiye'nin tam üyeliğine karşı ve
bunun yerine 'ayrıcalıklı üyelik' verilmesini öneriyorlar. ARD
Televizyonu'nun 28-29 eylülde, bin Alman arasında yaptırdığı
kamuoyu yoklamasına göre, Almanların yüzde 55'i Türkiye'nin orta ve
uzun vadede AB'ye üye olmasını istiyor, yüzde 41'i ise karşı
çıkıyor. Diğer kamuoyu yoklamalarından bazılarında ise çoğunluğun
Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğu sonucu çıkıyor. İngiltere: Tony
Blair başkanlığındaki İşçi Partisi hükümeti Türkiye ile
müzakerelerin başlayacağı tarihin aralık ayında belirlenmesi
gerektiğini kararlı bir şekilde savunuyor. İtalya Başbakan Silvio
Berlusconi, Türkiye'nin üyeliğini samimi bir şekilde destekliyor.
Ancak koalisyonda bulunan partilerden en azından biri 'Kuzey Ligi'
Türkiye'nin üyeliğine karşı. İtalya'da ciddi bir ağırlığı bulunan
Vatikan'ın üst düzey yetkilileri de Türkiye'nin AB'ye üye olmasını
istemiyor. Ipsos tarafından yapılan son kamuoyu yoklamasına göre,
İtalyan halkının yüzde 48'inin Türkiye'nin üyeliğini desteklerken,
yüzde 30'u karşı çıkıyor. Kıbrıs Rum Yönetimi: Kıbrıs Rum Yönetimi
lideri Tassos Papadopulos, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda
isteksiz görünüyor. Ancak, Rum lider Türkiye'nin üyeliğini veto
hakkının birliğin ‘büyükleri’nde olduğunu söylüyor. Politis
gazetesinin haberine göre, geçtiğimiz temmuz ayında Kıbrıslı
Rumların yüzde 45’i Papadopulos’un Türkiye’nin üyeliğini veto
etmesi halinde, kendisini destekleyeceklerini söylemişlerdi.
Hollanda: Avrupa Birliği dönem başkanı Hollanda’daki merkez sağ
koalisyon hükümeti ve muhalefet prensipte Türkiye’nin üyeliğini
destekliyorlar. Liberal VVD partisi lideri Jozias van Aartsen,
Türkiye’nin birliğe 2016 ya da 2017 yılındaki üyeliğinden önce
referanduma gidilmesinden yana. Müzakere tarihi olarak 2005 yılının
ikinci yarısını ya da 2006'yı istiyorlar. Hollanda'da geçtiğimiz
eylül ayında bin kişiyle yapılan bir ankete göre, Hollanda halkının
yüzde 41’i Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkarken, yüzde 21’i
Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Üyelik halkın yüzde 30’luk bir
kesimini ilgilendirmezken, yüzde 8’lik bir kesim konu hakkında bir
görüşe sahip değil. Avusturya: Avusturya Başbakanı Wolfgang
Schüessel, İlerleme Raporu’nun olumlu çıkması halinde Türkiye ile
‘kısıtlı üyelik’ öneriyor. Avusturya’daki koalisyon ortağı Özgürlük
Partisi, Schüessel’in Türkiye’nin üyeliğine destek vermesi halinde
hükümetten çekilme tehdidinde bulunmuştu. Gallup'un geçtiğimiz
eylül ayında yaptığı bir ankete göre, halkın yüzde 76’sı hükümetin
Türkiye'nin üyeliğini desteklemesine karşı çıkıyor, yüzde 20’si
destekliyor, yüzde 4’ü ise kararsız. Türkiye’nin önümüzdeki 10-20
yıl içinde üyeliğe hazır olup olmayacağı yolundaki bir soruya da,
halkın yüzde 68’i ‘hayır’ derken, yüzde 27’si ‘evet’ yanıtını
verdi. Yunanistan: Sosyalist selefi Costas Simitis’in ‘uzlaşma’
politikası izleyen muhafazakar Başbakan Costas Karamanlis,
Türkiye’nin AB üyeliğinin güçlü bir destekçisi olarak biliniyor.
Özellikle, bu yıl Kıbrıs sorunun çözümü konusundaki Atina-Ankara
yakınlaşmasının ardından, Yunanistan Türkiye’nin üyeliğini açık bir
şekilde desteklemeye başladı. Aşırı milliyetçi gruplar, Türkiye’nin
üyeliğine sınırlı destek verirken, tüm muhalefet partileri
Türkiye’nin üyeliğini destekliyor. Partiler, Türkiye’nin AB
üyeliğinin Doğu Akdeniz’e güvenlik ve istikrar getireceği görüşünde
birleşiyorlar.