AB bütçe maratonu başladı
Abone olAB dönem başkanı İngiltere, 2007-2013 yılı bütçesi konusunda mayıs 2004 yılında AB'ye tam üye olan 109 yeni ülkeye 2.5 milyar euro daha fazla ayıracağını belirtiyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri liderleri AB bütçesini görüşmek
üzere, Brüksel'deki AB konseyinde biraraya geldi. AB bütçe konusu
için bir araya gelen AB liderlerinin, Haziran ayında yapılan
zirvede bütçe konusunda anlaşamaya varamamış olsalar da,
İngiltere'nin bugün masaya koyacağı yeni öneri ile anlaşmaya
varacağı bekleniyor. AB dönem başkanı İngiltere, 2007-2013 yılı
bütçesi konusunda mayıs 2004 yılında AB'ye tam üye olan 109 yeni
ülkeye 2.5 milyar euro daha fazla ayıracağını belirtiyor. Bunun 1.2
milyarı Polonya'ya diğer kısmı da diğer ülkelere ayrılacağı
beklenmekte. Bu öneriyi diğer 24 ülkenin kabul etmesini şimdiden
kestirmenin zor olduğu belirtilirken, AB Komisyonu'ndaki zirvenin
yarın akşam bitmesi programlansa da Cumartesi gününe sarkabileceği
ve hatta Cumartesi günü için tercümanların ayarlandığı söyleniyor.
Lüksemburg dönem başkanlığında yeni AB ülkelerine daha fazla yardım
yapıldığı, ancak İngiltere başkanlığında bütçede kısıtlamaya
gidildiği belirtilirken, bu durumu göz önünde bulunduran Fransa, bu
bütçenin yetersiz olduğunu savundu. Fransa'nın bu tutumunun yeni
ülkelerin savunucusu olarak ortaya çıkıp, diplomatik puan kazanmaya
çalışması olarak değerlendirildi. Fransa, İngiltere'nin yılda 5 ila
7 milyar euro AB'ye katkı indiriminin kaldırılmasını isterken,
İngiltere ise AB'nin Fransa'nın tarım sektörüne giden
harcamalarının yüzde 25'ini azalttığı taktirde indirimden
vazgeçilebileceklerini söylüyor. Ancak AB Komisyonu'nun, ekstra
olarak, 150 milyar euro yükseltilmesi talebine karşılık İngiltere
büyük bir katkı sağlayarak en büyük katkı sağlayan ülkeler arasına
girdi. Böylelikle İsveç ve Hollanda'nın yükü biraz hafifledi. Çünkü
Hollanda AB Komisyonu'na en fazla katkıda bulunan ülkeydi. Eğer
zirvede anlaşmaya varılmazsa, yeni ülkeler için olumlu olmayacağı
ve bu ülkelerin yardım fonundan alacağı yardımın da gecikeceği
söylenmekte. Eski doğu bloğu ve yeni 10 AB ülkesinin öneriye evet
demesiyle bu anlaşmayı bloke etmenin zor olacağı söyleniyor.
Fransa'nın bu öneriye 'hayır' demesi durumunda ise yeni ülkelerle
diplomatik kredilerini kaybedeceği belirtiliyor. Ve eğer bu zirve
başarısız geçerse, AB Anayasası'nın geçirdiği krizle daha da büyük
bir çıkmaza gireceği ifade ediliyor.