‘Tüp bebek’ yeni ufuklar açıyor
Abone olTüp bebek teknikleri, çocuk sahibi olabilmenin dışında aynı zamanda sağlıklı çocuk sahibi olabilmeleri için de yeni tekniklere yol açıyor.
Her yıl binlerce çiftin çocuk sahibi olmasını sağlayan tüp bebek
teknikleri, kök hücre tedavisi gibi ileri tedavilere de ev
sahipliği yapıyor. Embriyolarda doku tiplemesi yöntemiyle 100’den
fazla genetik hastalığın tanısının yapılabiliyor vee bu sayı gün
geçtikçe artıyor. İstanbul Memorial Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik
Merkezi Başkanı Prof. Dr. Semra Kahraman, tüp bebek tekniklerinin,
sadece çiftlerin çocuk sahibi olmalarına değil, aynı zamanda
sağlıklı çocuk sahibi olabilmeleri için de yeni tekniklerin
gelişmesine yol açtığını söyledi. Gebelik öncesi tanı denilen
teknikle “Down Sendromu” gibi kalıtsal hastalıkların önceden
belirlenebildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Kahraman, tüp bebek
tedavisinin giderek kendi alanını aştığını, kök hücre tedavisi gibi
çok ileri tedavilere de ev sahipliği yaptığını belirterek, şunları
söyledi: “Günümüzde embriyolardan kök hücre yaparak amansız
hastalıkları tedavi edebilme imkanı var. Bu amaçla biz insan
embriyolarından kalp hücreleri geliştirdik ve bu kalp hücreleri
atım gösteriyor. Türkiye’deilk kez. En son nöron denen beyin
hücrelerini oluşturduk. Şimdi de diğer hücreleri oluşturmak için
çalışıyoruz. Tüp bebek yönteminden elde edilen embriyolar, bu
çalışmalar için kaynak teşkil ediyor. Tüp bebek yöntemi önümüzde
yeni ufuklar açıyor.” EMBRİYOLARDAN GENETİK TANI Embriyodan alınan
bir tek hücreyle o embriyoya ait genetik hastalıkları anne rahmine
yerleştirmeden önce tanımlayabildiklerini bildiren Prof. Dr. Semra
Kahraman, böylece bebeklerin sakat veya doğumsal özürle dünyaya
gelmesinin önüne geçilebildiğini vurguladı. Prof. Dr. Kahraman,
aynı zamanda embriyoya doku tayini yaparak, amansız ve yaşam
süresini sınırlayan genetik hastalıkları bulunan kardeşlerin de
kordon kanı ve kemik iliği nakliyle tam olarak sağlıklarına
kavuşmalarının sağlanabildiğini, “Akdeniz Anemisi”nin bu
hastalıkların başında yer aldığını belirtti. Türkiye’de Akdeniz
anemisinin yaşamı tehdit eden bir hastalık olduğuna dikkati çeken
Prof. Dr. Kahraman, şunları kaydetti: “Hastalık, taşıyıcı olduğunu
bilmeden evlenen çiftlerin çocuklarında ortaya çıkıyor. Bugün için
bilinen bir tedavisi de yok. Böyle bir çocuğa sahip olan aileler,
bize genetik tanı ve doku tiplemesi için başvuruyor. Yaptığımız
işlemlerle hem sağlıklı bir kardeşin dünyaya gelmesini sağlıyoruz,
hem de doku grubu uyumlu olduğuiçin yeni doğan kardeşin kemik iliği
ve kordon kanını kullanarak hastakardeşin tümüyle sağılığına
kavuşmasını sağlayabiliyoruz.” Prof. Dr. Kahraman, embriyolarda
doku tiplemesi yöntemiyle 100’den fazla genetik hastalığın
tanısının yapılabildiğini ve bu sayının gün geçtikçe arttığını
belirtti. “AMANSIZ HASTALIKLAR”IN TEDAVİSİ Kök hücrenin diğer hücre
ve dokulara dönüşümünün sağlanabildiğini bildiren Prof. Dr.
Kahraman, şunları kaydetti: “Buradaki amaç, şu anda tedavisi mümkün
olmayan kanser, ilerleyici beyin hastalıkları ve romatizmal
hastalıklar, parkinson, alzeimer, diyabet gibi birçok hastalığın
tedavisini yapabilmek. Kök hücre, yetişkin dokuları ve embriyodan
olmak üzere 2 şekilde elde edilebiliyor. Yetişkinlerden elde edilen
hücrelerin tedavideki başarıları henüz tam olarak kanıtlanmış
değil. Ancak tüp bebek teknikleriyle elde edilen ve kullanılmayacak
olan embriyoları, araştırma amacıyla kullanıyoruz. Yani bu yöntem
sadece çiftleri çocuk sahibi yapmakla kalmıyor. Birçok amansız
hastalığın tedavisinin de önünü açıyor. Çalışmalarımız dünyayla eş
zamanlı olarak ilerliyor. Bu tekniklere Almanya, İtalya gibi bazı
Avrupa ülkeleri izin vermiyor. Japonya, ABD, İngiltere ve İsrail’de
bu çalışmalar yoğun olarak yapılıyor. Bu tedavilerin yüksek
başarıları gösterildiğinde, izin verilmeyen ülkelerden büyük bir
hasta potansiyelinin kök hücre tedavisi için Türkiye’ye gelmesini
hedefliyoruz. Dolayısıyla Türkiye gelecekte kök hücre tedavisi
yapabilen ülkelerden birisi olacak. Çalışmalarımız tüm yoğunluğuyla
devam ediyor.”