80'li yılların aranan isimlerinden Yaşar Alptekin Teve2'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu. Nikah masasına oturmaya hazırlanan Alptekin, merak edilenleri canlı yayında anlattı. ''Çok utangaç bir insanım. Hayatım boyunca tek başıma yemek yemedim.'' diyen Alptekin, ''Yolda yalnız yürümem. Birinin doğum gününe gidiyorsam, aşağıdan ararım 'gel beni al' diye. Kalabalık ortama tek başıma giremem.'' ifadelerini kullandı. İşte Yaşar Alptekin'in açıklamaları... ''ÇOK PARA HARCADIM'': Tayt giydiğim film çok dalga konusu oldu. Gülüyorum. İktidarsanız, muhalefetiniz vardır. 48-50 tane filmim var. 10-12 tanesini izlemedim. Kendimi yakışıklı ve yetenekli bulmuyordum. Hayatım o kadar yoğundu ki, bu filmleri çekerken mutlu muydum bilmiyorum. 2 filmi aynı anda çektim. Takside sandviç yiyordum. Gelir arttıkça gider artıyor. Çok para kazandım Allah'a şükür olsun. Çok da harcadık. ''SLİP MAYOLARI 70'Lİ YILLARDA GİYİYORDUK'': Tayt giymem, dizden yukarı şort giymem. Ben denize girerken de haşema ile girerim. Plaja da gitmiyorum eskisi gibi. Tamam tesettürü giyiyorsunuz ama bi yerde erkeksiniz. Erkeğin tesettürü göz kapaklarıdır. Kapatıyorsun gözünü. Sonra açıyorsun yine karşındalar. O yüzünden gitmiyorum. Biz slip mayoları 70'li yıllarda giyiyorduk. ''21 SENE SONRA BİRBİRİMİZİ BULDUK'': Benim hayatımda hep aşk vardır. Allah aşkından başka aşkım yok şu an. Bir de kızıma olan aşkım var. Bu yaştan sonra aşk falan... Mantık daha fazla. Gençken daha fiziksel bir güzellik arıyorsunuz. Şimdi benimle martılara simit atacak birini arıyorum. Galata'da yürüyecek birini arıyorum. Öyle bir insanı buldum var şu anda. Çok eskiye dayalı bir sevgi bu. 21 sene sonra birbirimizi bulduk. Şöminenin ateşini düşünün. Köz yeniden alevlenir ya. Öyle bir şey. Onunla umreye gitmek istiyorum. O zamanlar birbirimizin kıymetini bilemedik. Şimdi demlenmiş çay gibiyiz. ''KIZIMLA ORTAK KARAR SONUCU ONU BULDUM'': İstanbul'da 2 türlü insan var. İstanbul'u yaşayanlar, İstanbul'da yaşayanlar. Ben İstanbul'u yaşayanım! Kızımla ortak verdiğimiz bir karar sonucu onu buldum. Kızım baba 'ben anneme gidiyorum, seni özlüyorum. Sana geliyorum annemi özlüyorum. Hep bir tarafım yarım' dedi. Kızımız anne babasıyla aynı evde olsun dedik. O hiç evlenmedi. Çok zor günler geçirdi. Kimseye muhtaç olmadan mücadelesini verdi. ''NİKAH YAPACAĞIZ'': Anladım ki, kızım aile istiyor. Aile ortamını özlemiş. 'Bir tarafım hep yarım' dedi. Onun sözü benim için emirdir. Düşündük taşındık. Ben teklif ettim. 'Kızımın cümleleri beni çok etkiledi. Hepimiz bir yaşa geldik. Bu saatten sonra son yıllarımızı bir aile olarak geçirelim' dedim. Şaka yapıyorum sandı. Ertesi gün 'Nilgün düşündün mü?' dedim. 'Şaka değil miydi o?' dedi. O da mutlu oldu. Şimdi benim evime taşınacak. Nikah yapacağız ama yeni boşandığım için bir süre geçmesi gerekiyor. ''KISKANÇLIK NEDENİYLE BOŞANDIK'': Onun dolabını hazırladım. Odasını hazırladım. İlk evlendiğimiz zamanki kadar değil ama heyecan var. O da tek başına yaşadı çok uzun süre. Tekliğe alışan bir insanın çift yaşama dönmesi çok zordur bilirsiniz. 21 yıl önce kıskançlık nedeniyle boşandık. Kıskançlık insanı insan yapan özeliklerdendir. Karşı taraf zarar verecek boyuta gelince bu tehlikeli. Bir insan 'emniyet kemerini kokluyorsa, üzerini koklayıp 'sigara kokmuyorsun bir yerde banyo yapmışsın' diyorsa artık bir yerden sonra kaldıramıyorsun. ''EVLENDİKTEN SONRA MANKENLİĞİ BIRAKTIM'': Ben evlendikten sonra mankenliği de filmi de gece dışarıya çıkmayı da bıraktım. Nilgün benden 8 yaş büyüktü. Yaş farkının hiç önemi yok. Ben sana aşık olacağım zaman 'Bir dakika nüfus cüzdanına bakayım mı?' diyeceğim. Önce fiziksel görünüm önemli. Ruh güzelliği önemli diyenlere inanmıyorum. Önce göz görecek, ikna olacak ki ruhuna ineceksin. ''ELLE TACİZE UĞRADIM'': Elle tacize uğradığım zaman bile oldu. Fotoğraf çektirmek için yanaşıyor. Fotoğrafı çeken de ya kocası ya sevgilisi... 'Hanımefendi lütfen. Bir fotoğraf çekileceğiz altı üstü' diyorum. Yaşlanınca rahatlarım diyordum ama bunun yaşla alakası da yok demek ki... 19-20 yaşında kızlar beni tanımadan laf atıyorlar. Allah yağmur yağdırırken, rahmetini yağdırırken 'bu namaz kılıyor, bu kılmıyor, bu mini etekli, bu pantalonlu' demiyor ki... Herkese yağdırıyor. O bile kategorize etmemiş ben nasıl edeyim? ''KADINLAR BENİM ROMANTİKLİĞİMDEN BIKTI'': Buz dolabındaki tereyağın üzerine 'seni seviyorum' yazmışlığım vardır. Köy yerinde yalak suyunda mum yüzdürüp pasta kesmişliğim vardır. Kadınlar benim romantikliğimden bıktı. Ben evlilik teklifini spontane yaparım. Mesela derim ki ‘benimle ölmeye var mısın’ ben böyle sürprizleri seviyorum.