80 yıl önceki yasa bugün uygulandı

Geçen haftasonu sabah kahvaltısı yapar biraz da dolaşırım diye Beyoğlu'na gittim. Bir cafeye oturdum. Yanımda dizüstü bilgisayarım da vardı, internete girip gazetelere göz atmak istedim. Öyle ya böyle bir lüksüm vardı. İstiklal Caddesi'nde kablosuz internet hizmeti sunulmuştu. Avrupa'nın sayılı birkaç şehrine nasip olan bu çağdaş uygulama Koç-Net, İGDAŞ organizasyonu ile benim ayağıma kadar gelmişti. Ancak bağlanamadım. Hizmetin durduğunu söyledi cafede bir garson. Tuhafıma gitti. Haftabaşı işin aslını araştırmaya başladım. O günü dün gibi hatırlıyordum. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna "Tarih internete bağlanıyor" diye lanse etmişti projeyi. Çalışma arkadaşım Harun Simavi bizzat laptop'unu alıp Taksim'e gitmiş, hizmeti test etmişti. Avrupa, Amerika görmüş biri olarak anlata anlata, öve öve bitirememişti. Proje aslında İGDAŞ'ın projesiydi. Koç-Net sponsor olmuştu. İGDAŞ'a da konunun ayrıntılarını sordum. "O iş mahkemelik oldu" yanıtı verildi. Olay ilginçleşiyordu. Telekomünikasyon Kurumu 4 Şubat 1924 tarihli Telgraf ve Telefon Kanunu'na dayanarak bu güzel projeyi durdurmuştu. Bu konuda Telekomünikasyon Kurumu'na birileri "Ticari kaygılarla" başvurup halka hizmet vermeyi amaçlayan projeyi şikayet etmiş. Telekomünikasyon Kurumu şikayeti haklı bulmuş ve bundan tam 80 yıl önce yazılan Cumhuriyet ile yaşıt bir kanuna istinaden kablosuz internet hizmetini durdurmuş. Durdurmakla da yetinmemiş, hizmeti sunanları cezalandırmış. Konu halen mahkemede. Duruşmalar devam ediyor. Koç-Net'e Kanun'a muhalefetten 740 milyar lira para cezası gelmiş. Servis ekipmanlarını sağlayan Cisco ve projenin sahibi İGDAŞ da durumdan mağdur. Hizmeti sunmak için alınan vericiler server'lar mahkeme kararı ile toplatılmış. Bir yeddiemine teslim edilmiş ve mahkemenin sonuçlanmasını bekliyor. Açılışa "başarılar" dileyen telgraf geldi İşin komik yanı kablosuz internet hizmeti Ali Müfit Gürtuna döneminde tantanalı bir törenle başlatılmıştı. Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Ömer Arasıl törene başarılar dileyen bir telgraf yollamıştı. Ulaştırma Bakanı da törene katılamadığı için özür diliyordu. Bugün geldiğimiz noktada ise o hizmet mahkemelik oldu. İnsanlar modern bir atmosferde internete bağlansın diye sunulan, hiçbir ticari kaygı taşımayan proje durdu. Türkiye gibi bilgiye aç bir toplumun internet servisinden maksimum yararlanması gerekirken, böyle bir pürüz çıkması inanın tuhafıma gitti. Konu mahkemeye intikal etmiş olsa da bunu kamuoyu ile paylaşmak, devletin internete, bilgiye ulaşma özgürlüğüne bakış açısını ortaya koymak istedim. " Haber : Ercan İNAN VATAN