7 yıllık husumet barışla sonuçlandı

Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı iki köy arasında 7 yıl önce arazi anlaşmazlığından başlayan husumet, Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) girişimi sonucu barışla sonuçlandı.
Karlıova ilçesine bağlı Bağlıisa ile Çatak köyleri arasında arazi anlaşmazlığı yüzünden 7 yıl önce husumet oluştu. İki aile arasında çıkan kavgalarda 2 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda insan da yaralandı. İki köy arasında devam eden husumet, BDP tarafından düzenlenen barış yemeğiyle son buldu. Karlıova’da düzenlenen barış yemeğine BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Nursel Aydoğan, parti il ve ilçe teşkilat başkanlarının yanı sıra yüzlerce kişi katıldı.
Yemekte bir konuşma yapan Demirtaş, son iki ay içerisinde kan davaları ve arazi anlaşmazlıklarında çıkan kavgalarda 34 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Mardin’de cezaevi önünde bir anne ve 4 çocuğunun öldürüldüğünü ifade eden Demirtaş, “Daha dün Mardin’de bir anne, 4 çocuğuyla birlikte Mardin Cezaevi önünde katledildi ve aralarında 3 ve 4 yaşlarında çocuklar da var. Şimdi bu 2 aydır yaşanan böylesi acılı olayların üzerine Karlıova’da böylesine köklü, böylesine büyük ve onurlu bir barışı gerçekleştiriyor olmak bizim için büyük bir sevinçtir” dedi.
Hayatın her alanında anlaşmazlıkların doğabileceğini vurgulayan Demirtaş, “Anlaşmazlık olmaz mı, olur. Hayatın bir parçasıdır. Hayat varsa evin içinde de, mahallelerde de, şehirde de anlaşmazlık olur. Önemli olan anlaşmazlıkları konuşarak diyalogla barış içinde çözmektir. Şimdi Kürt sorunundan dolayı 50 bin insan öldü. Kürdü ile Türkü ile 50 bin kişi. Peki biz bu meseleye de kan davası gibi bakıp, biz oturup konuşmayız mı diyeceğiz, illa intikam alalım mı diyeceğiz. 50 bin kişi öldü, bakın oturmuşuz konuşuyoruz değil mi” ifadelerini kullandı.

“BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRMEK İSTİYORLAR”
Herkesin barıştan yana olmadığını, kimilerinin bizleri birbirimize düşürüp dışarıda oturup bu işin rantını yemek için uğraştığını söyleyen Demirtaş, “Bizler bu akılla barışa doğru yürürsek ancak hep birlikte kazanırız. Yoksa on yıllarca, yüzyıllarca birbirimizi öldürelim, Kürt Kürdü öldürsün, Kürt Türkü öldürsün, Türk Kürdü öldürsün, Alevi Sünniyi, Sünni Aleviyi öldürsün. Kimin eline ne geçecek, kaybeden sadece biz olacağız. Bakın bugün Suriye’de, Mısır’da yaşananlar, Irak’ta, Bağdat’ta yaşananlar, bütün bunlardan herkesin ders çıkarması lazım” şeklinde konuştu.
Konuşmasında Suriye’ye müdahale konusuna da değinen Demirtaş, “Binlerce yıllık kültüre sahip Halep’e bakın, taş taş üstünde değil. Her bir mahallesi, tarih kokan her bir sokağı, her bir evi medeniyet kokan Halep, Şam şuanda harabedir. Niye, kimin uğruna, kazanan kimdir? Halep’te orada birbirlerini öldürenler kazanıyorlar mı bir bakın. İşte kazananlar Amerika’da, Avrupa’da oturup isteyenlerdir. Bizim hükümetimiz de maşallah bunları gelin Suriye’ye müdahale edelim diye gece gündüz çağrı yapıyor. Burada barış çıkar mı Başbakan’ın bu anlayışında. Suriye’yi o hale getiren İngilizlerdir, Amerikalılardır, İsraillilerdir. Fakat Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu gece gündüz bunlara çağrı yapıyor, gelin beraber Suriye’ye müdahale edelim. Bunlar zaten bu iş için müsebbibidir“ dedi.
Yapılan konuşmaların ardından iki köyün büyükleri arasında barış sağlandı. Aile fertlerinin kucaklaşıp helalleşmesinin ardından taraflar hep beraber yemek yedi.