5 milyar kazanan orta halliymiş

İstanbul'da, 1201 kişiyle yapılan araştırma sonucunda, geliri 5 milyar ile 41 milyar lira arasında değişen üst gelir grubunun yüzde 72.1'i, kendini ''orta halli'' gördüğünü bildirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi APK Daire Başkanlığı Araştırma Müdürlüğü, kent yaşamı kalitesini artırmak, kentin geleceğini halkın görüşleri doğrultusunda oluşturmak ve zengin ile yardıma muhtaç fakir kesimleri bir platformda buluşturmak amacıyla, yüksek gelir grubunda olduğu düşünülen 1201 kişiyi kapsayan ''Üst Sosyo Ekonomik Gruplar Araştırması'' yaptı. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 36.6'sı ayda 5 milyar lira ve altı, yüzde 10.2'si 5 milyar ile 7 milyar arası, yüzde 42.8'i 7 milyar ile 10 milyar arası, yüzde 7.2'si 11 milyar ile 20 milyar arası, 1.4'ü 21 milyar ile 40 milyar arası, binde 5'i de 41 milyar ve üstü gelire sahip olduğunu belirtti. ''Günümüz ekonomik koşulları göz önüne alındığında, 4 kişilik bir ailenin geçimi için gerekli asgari gelir ne olmalıdır?'' sorusuna katılımcıların yüzde 9'u 250-500 milyon, yüzde 9'u 500-750 milyon, yüzde 35.5'i 750 milyon-1 milyar, yüzde 22.6'sı 1-1.5 milyar, 15.6'sı 1.5-2 milyar, yüzde 7.2'si 2-3 milyar lira yanıtını verdi. ''Sizce 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı nedir?'' sorusuna ise katılanların yüzde 2.6'sı 150-250 milyon, yüzde 6'sı 250-350 milyon, yüzde 8.3'ü 350-450 milyon, yüzde 28.2'si 450-550 milyon, yüzde 9.8'i 550-650 milyon, yüzde 10.1'i 650-750 milyon, yüzde 5.3'ü 750-850 milyon, yüzde 16.7'si 850 milyon-1 milyar, yüzde 3.3'ü 1-1.5 milyar, yüzde 2.1'i de 1.5-2.5 milyar lira arası olması gerektiğini söyledi. ''HANGİ GELİR GRUBUNDASINIZ'' Araştırmada yöneltilen ''Kendinizi hangi gelir grubunda görüyorsunuz?'' sorusu üzerine de katılımcıların yüzde 1'i kendisini ''çok zengin'', yüzde 26.3'ü ''zengin'', yüzde 72.1'i ''orta halli'', binde 4'ü de ''fakir'' olarak gördüğünü kaydetti. Binde 2'si okur-yazar, yüzde 14.5'i ilkokul, yüzde 9.1'i ortaokul,yüzde 42.9'u lise, yüzde 29.1'i üniversite, yüzde 4.2'si de yüksek lisans mezunu olan katılımcıların yüzde 41.4'ünün doğum yerinin İstanbul olduğu belirlenirken, bunu yüzde 3.9 ile Malatya, yüzde 3.8 ile Sivas, 3.7 ile Mardin izledi. YÜZDE 61'İ YURTDIŞINA HİÇ ÇIKMAMIŞ Üst sosyoekonomik gruptakilerin yüzde 45.7'sinin çocuk sahibi olmadığı tespit edilen araştırmada, çocuğu bulunanların yüzde 69'unun 1 veya 2, yüzde 31'inin de 3 veya daha fazla evladı olduğu saptandı. Katılımcıların yüzde 61'inin yurtdışına hiç çıkmadığı belirlenirken, Türkiye dışına gidenlerin ise yüzde 21'inin tatil, yüzde 18'inin de iş amacıyla çıktığı anlaşıldı. Ayrıca, araştırmaya katılanların yüzde 60.4'ü yabancı dil bilirken, bunların yüzde 84.4'ü İngilizce, yüzde 15.6'sı Almanca, yüzde 8.4'ü Rusça, yüzde 7.6'sı da Fransızca bildiğini kaydetti. Araştırmada yöneltilen ''Bazı insanların yoksul kalmasının temel sebebi nedir?'' sorusuna katılımcıların yüzde 66.2'si ''ülkedeki yanlış ekonomik politikalar'', yüzde 31.6'sı da ''kendi tembellikleri'' yanıtını verdi. Yine katılımcıların yüzde 28.2'si kendisini ''laik'', yüzde 24.8'i''demokrat'', yüzde 22.5'i ''milliyetçi'', yüzde 12.2'si ''muhafazakar'', yüzde 8.5'i ''dindar'' olarak tanımladı. YÜZDE 80.3'ÜNÜN SOSYAL GÜVENCESİ VAR Araştırmaya katılanların yüzde 19.7'sinin sosyal güvencesi bulunmadığı belirlenirken, yüzde 35.5'inin SSK, yüzde 4.8'inin Emekli Sandığı, yüzde 27.4'ünün Bağ-Kur, yüzde 12.6'sının da özel sigorta üyeliği olduğu saptandı. Katılımcıların yüzde 56.7'si sağlık ihtiyaçlarını özel hastanelerden, yüzde 35.1'i devlet ve SSK hastanelerinden, yüzde 4.5'iözel doktor, yüzde 3.3'ü üniversite hastanelerinden, binde 3'ü de yurtdışındaki hastanelerden karşıladığını bildirdi. ''TAŞRA KÖKENLİ ZENGİNLER ARTTI'' Araştırmada elde edilen sonuçları değerlendiren APK Daire Başkanı Nihat Karainci, üst sosyoekonomik grupta yer alanların yüzde 72.1'inin kendini ''orta halli'', binde 4'ünün de ''fakir'' olarak nitelendirmesinin, ''Türk toplumunda zenginliğin ve fakirliğin itirafının pek çok insan açısından 'zül saymak' gibi algılandığını gösterdiğini'' vurguladı. ''Araştırmanın 'üst sosyoekonomik gruplara mensup' diye tabir edilen insanların ağırlıklı olarak Anadolu şehirlerinden İstanbul'a gelip yerleştiklerini ortaya koyduğunu ifade eden Karainci, şunları kaydetti: ''Türkiye'de, batılı anlamda bir aristokrasi ve burjuvazi yoktur. Bu yüzden sosyoekonomik olarak üst tabakada bulunan insanlar, çevrelerine karşı duruşta standart özellikler göstermiyorlar. Aynı sosyal katmanda olsalar da, aynı davranış modelleri içerisinde değiller. 1980'li yıllardan sonra taşra kökenli zenginler artmıştır. Bunun sonucu olarak bir grup yeme, giyinme, eğlence konularında batılı gibi davranırken, başka bir grup yerel aşırılıklar sergilemekten kendini alamamaktadır. Kentsoylular yerel değerlerin korunması konusunda daha az istekliyken, kırsal kökenli zenginler bu konuda daha hassas davranmaktadırlar.''