40 yaşlı doğumlar artıyor
Abone olKadınların eğitim seviyesinin yükselmesi ve ekonomik hayata katılması gibi nedenler anne olma yaşını yükseltiyor.
Prof. Dr. İsmail Çepni, "Birçok anne 30'lu yaşları geçip, 40'lı
yaşlarda ilk kez anne oluyor. Bu yaşlarda, halk arasında 'tosuncuk'
denilen, 4 kilo ve üzeri bebek dünyaya getirme oranı da artıyor.
Ama bu kiloyla dünyaya gelen 'tosuncuk' bebekler, yalnızca
anne-babanın uzun ve iri olması gibi genetik nedenlerle
doğmuyorlar. Annenin sağlığında ortaya çıkan bazı riskler,
bebeklerin iri olmasına neden olabiliyor" dedi. Prof. Dr. İsmail
Çepni, Yeni Şafak Gazetesi'nin 40 yaş ve üzeri gebelikler hakkında
merak edilen sorularını cevapladı:
Gebelik hangi yaşlarda nasıl değişim
gösteriyor?
1980'li yıllara kıyasla 2000'li yıllarda 30 yaşın üzerinde ilk kez
anne olma oranı üç kat, 35 yaşın üzerinde 6 kat ve 40 yaş üzerinde
15 kat artmıştır.
Kadınlarda yaş ilerledikçe doğal yollar ile gebelik şansı
azalıyor.
Bu oran 30 yaşında yüzde 15'e ve 35 yaşında yüzde 10'a iniyor.
40 yaşında ise bu oran yüzde 5'e iniyor. Üremeye yardımcı (tüp
bebek gibi) tedaviler ve özellikle yumurta bağışı ile başkasının
yumurtası kullanılarak gebe kalabilme sayesinde menopoza yakın,
menopoz sonrası hatta yaşlılıkta gebelik mümkün hale geliyor.
40 yaştan sonraki çoğu gebelik, üremeye yardımcı tedavilerin
katkısı ile oluşuyor.
40 yaşından sonra hamileliğin riskleri nelerdir?
Anne adayının bedeninde gebelik esnasında olağanüstü
denilebilecek ancak sağlıklı ve genç insanın tolere edebileceği ve
uyum sağlayabileceği değişiklikler oluyor. Ancak 40 yaşlardan sonra
hamile kalan kadının; kalp damar, solunum, böbrek, iskelet, meme,
cilt ve jinekolojik organlar özellikle de rahim olmak üzere her
organ sistemi etkileniyor ve yükü artıyor. Örneğin vücudundaki kan
miktarı % 50 artıyor. Dolayısıyla kalbin yükünde de ciddi bir artış
söz konusu. Örneğin kalp hastalığı olan kişi, günlük yaşamını
sürdürebilirken hamilelikle beraber sorun yaşama ihtimali
yükseliyor. Özellikle hamileliğin 3.-6. ayları arasında kalbiyle
ilgili ciddi sorunlar yaşayabiliyor. Keza akciğer, karaciğer,
böbrek hastalıkları içinde aynı durum söz konusu.
Diyabet (şeker) ortaya çıkabiliyor
Anne hamilelikten nasıl etkileniyor?
Anne açısından önceden var olan diyabet ya da hipertansiyon gibi
hastalıkları, ağırlaştırıyor.
Hipertansiyon, gebelik zehirlenmesi, kalp-damar hastalıkları,
diyabet gibi sorunlar daha fazla görülüyor.
En önemlisi anne ölüm riski artış gösteriyor.
Dış gebelik riski artıyor.
Hamileliğin özellikle 3. evresinde kanamalarda artışa
oluyor.
Bebeği nasıl etkiliyor?
Düşük riski %30'lara kadar çıkıyor.
Erken doğum ya da gebelik haftasına göre gelişme geriliği olan
bebeklerin oranının yanısıra, ölü doğum da oldukça artıyor.
Mongolizm görülme sıklığı yaşla yükseliyor.
Mongolizm ve başka kromozomsal anormalliklerin nedeni annenin
yumurtalarının zaman içinde zararlı madde, röntgen ve
enfeksiyonlara maruz kalması olarak değerlendiriliyor.
İleri yaşlarda ilk tercih sezaryen
40 yaşından sonra hamilelik geçiren kadınların doğumu nasıl
geçiyor?
Annenin kronik hastalıkları, rahim içi gelişme geriliği ortaya
çıkıyor.
Plasenta fonksiyonunun bozulmasına bağlı olarak fetüs strese
giriyor.
Yenidoğan oksijen eksikliği nörolojik işlev bozukluklarına veya
bebeğin ölümüne kadar gidebilen sonuçlar doğurabiliyor.
Ayrıca hamilelerde iri bebek sıklığı ve doğumda omuz takılması
riski artış gösteriyor.
İleri yaş hamileliklerinde hemen nerede ise tamamı sezaryen ile
sonlandırılır ki bu günümüzde sezaryen oranı artışında önemli bir
faktördür.
İleri yaş annenin doğum yükü, doğum sonrası hızlı bedensel
değişikliklere uyum zorluğu yaratıyor.
Sistemik ek hastalıklar ve anestezik problemlerin artışı gibi genç
anne adayına kıyasla doğuma bağlı komplikasyonlar artıyor.
Normal doğum açısından ileri yaş annenin doğum yolu yapıları
gençlere kıyasla daha az esnek olduğu için yırtık, kanama, ileride
idrar kaçırma v.b problemler daha fazla oluşuyor.
Riskler, erken müdahale ile yok edilebilir
40'lı yaşlardaki annelerin gebeliklerinde ortaya çıkabilecek
risklere karşı ilk önlem, bir uzmana başvurmak. Gebelik öncesinde;
kadında var olan kansızlık, diyabet, troit hastalıkları,
hipertansiyon, kalp hastalığı, akciğer, böbrek ve diğer sistemler
ile ilgili olarak ayrıntılı muayene ve uygun tedaviler ile annenin
gebe kalmasından sonra bebeğin anneye ek yüklemeleri ile oluşacak
sistemik sorunlar çözülebiliyor. Gebe kalındığında ise yine uzman
takipleriyle hem annenin hem bebeğin sağlığı takip ediliyor.
Bebeğin kromozomal ve yapısal özürleri ile ilgili olarak; gebeliğin
12. haftasında ikili tarama testi ve ayrıntılı ultrasonografi, 16.
hafta civarında üçlü ya da günümüzde bu haftalarda onun yerine
kullanılan dörtlü tarama test yapılıyor. Bu yaşlardaki her anne
adayına bebeğin içinde yaşadığı sıvıdan örnek almak (amniyosentez
18-19. haftalarda), veya daha geç dönemde bebeğin kordonundan kan
alınarak (kordosentez ) bebeğin genetik özellikleri
araştırılabiliyor. Bu tetkiklerde bir takım maddelere bakılarak
bazı metabolik, hormonal hastalıklar erkenden tanınabiliyor.