350 bin kişide bu hastalık var
Abone olBu hastalık, omurgada ağrılı, şekil bozukluğu ve aktivite kısıtlanmasıyla sakatlığa neden oluyor.
Uzmanlar, Türkiye'de yaklaşık 150 bin iltihabi eklem
hastalığı olan romatoid artritli, ve 200 bin kadar iltihaplı
romatizma hastalığına (ankilozan spondilit) sahip hasta bulunduğunu
söylüyor.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı ve Bursa
Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu işbirliğiyle Dünya Artrit Günü
kapsamında 'Romatizma ile Yaşamak' konulu toplantı düzenlendi.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı'ndan Doç.
Dr. Ediz Dalkılıç ve Doç. Dr. Yavuz Pehlivan'ın konuşması olarak
katıldığı toplantıda, en sık görülen iltihabi eklem hastalığı olan
'Romatoid artrit' (RA) ile omurgada ağrılı, şekil bozukluğu ve
aktivite kısıtlanmasıyla sakatlığa neden olan iltihaplı romatizmal
bir hastalık olan 'Ankilozan spondilit' (AS) konuları ele
alındı.
Hastaların yaşadıkları zorlukların, yakınlarından, toplumdan ve
kamu kurumlarından beklentileri gibi önerilerin dile getirildiği
programda konuşan Doç. Dr. Ediz Dalkılıç, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde yaklaşık 150 bin romatoid artritli, 200 bin kadar
ankilozan spondilitli hasta bulunuyor. RA ve AS, kişilerde yaşam
kalitesini ciddi şekilde etkileyen romatizmal hastalıklardır. Eklem
deformasyonlarına yol açarak hastaların hareket kabiliyetlerini
kaybetmelerine sebep olur. Romatizmal hastalıklar, 7'den 70'e her
yaştan insanın hayatında görülebilir. Yaşam sürelerini kısaltabilen
hastalıklardır. Vücuttaki tüm doku ve organları tutabilen RA,
eklemlerden ise tipik olarak elleri, el bileklerini, ayak
bileklerini etkiler. RA kontrol altına alınmazsa hastaların önemli
bir kısmında geri döndürülemez eklem hasarına yol açar. Eklem
hasarının şiddetine bağlı olarak yemek pişirmek, temizlik yapmak,
kişisel bakım gibi günlük işleri yapabilme becerisini olumsuz
etkiler. Hastalığın ileri evrelerinde hareket yetisinin kaybı söz
konusu olur."
Doç. Dr. Yavuz Pehlivan ise AS hastalığının en önemli belirtisinin
bel ve sırt ağrısı olduğunu, kalça ve diğer organların tutulumu da
gözlendiğini anlattı. AS hastaları için en önemli riskin omurgada
hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğu olduğunu söyleyen Pehlivan,
hastalığın en üretken çağ olan çalışma çağındaki erkeklerde
görüldüğünü ifade etti. AS'nin bel romatizması, omurga romatizması
olarak tanımlandığını dile getiren Pehlivan, "Hastalar özellikle
hareketsiz kaldıklarında sabah ortaya çıkan ağrılardan yakınır.
Hasta fazla uyuduğu zaman ağrısının çok olduğunu, hareket ettiği
zaman rahatladığını söyler. Özellikle genç erkeklerde bu hastalığın
teşhisinin erken koyulması çok önemlidir. Türkiye'de AS tanısı
almış hastaların büyük bölümü yıllarca bel fıtığı teşhisiyle
gezmiş, çeşitli ağrı kesiciler kullanmıştır. Hastalığın en etkili
tedavisi egzersiz yapmaktır. Araştırmalar yapılan egzersizlerin
tutukluğu ve ağrıyı azalttığını, hastalığın ilerlemesini
yavaşlattığını göstermiştir." diye konuştu.