31 Mayıs 2011 Basın Özeti
Abone olMuhalif saflara geçen Suriyeli işadamları, Bin Ladin'in son günlerindeki projeleri, Dilovası'ndaki kirliliği açıkladığı için yargılanan bilimadamı Times'ta ve eleştirmenleri yanıltan film Felekten bir gece 2
Guardian Suriye'de geleneksel olarak Beşar Esad rejimine destek
veren bazı işadamlarının muhaliflerle saf tutmaya başladığını
yazıyor.
Habere göre, Suriyeli muhaliflerin bugün Antalya'da
düzenleyeceği Suriye Değişim Konferansı'nda 300'den fazla muhalif,
bir geçici konsey kurulması için karşıt gruplar arasında diyalog
sağlamaya çalışacak.
Guardian'ın haberinde konferans masraflarının üç Suriyeli işadamı
tarafından karşılandığı belirtiliyor.
Bunların Şam'da lüks otomobil satışı yapan Ali ve Wasim Sankar
kardeşlerle, Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayın yapan Orient
TV'nin sahibi Ammar Kurabi olduğu kaydediliyor.
Guardian konferans öncesinde muhalif gruplar arasında derin görüş
ayrılıkları olduğunu söylüyor.
Konferansın iyi bir hazırlık ve planlama yapılmadan aceleye getirildiği yönündeki şikâyetlerle, Kürt grupların konferansı boykot ettiği hatırlatılıyor.
'Bin Ladin ittifaklar peşindeydi'
Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında, El
Kaide lideri Usame Bin Ladin'in hayattaki son günlerinde yapmaya
çalıştıklarıyla ilgili bir haber dikkat çekiyor.
Afganistan, Pakistan ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı
kaynaklara dayandırılan habere göre, Bin Ladin son haftalarını
Pakistan ve Afganistan'daki dağınık militan grupları El Kaide
bayrağı altında toparlamaya adadı.
Hatta Bin Ladin'in Afganistan ve Pakistan'ın değişik kesimlerinde
yüz yüze ittifak görüşmeleri yapmak için Abbotabad'daki evinden
çıkmayı bile göze aldığı belirtiliyor.
Guardian, ittifaklar oluşturma ve farklı grupları bir hedef
etrafında toplamanın Bin Ladin'in 1980'lerden bu yana sevdiği bir
strateji olduğunu kaydediyor.
Ancak uzmanların Pakistan ve Afganistan Taliban'ının giderek
tecrübe kazanmasıyla, uluslararası unsurların rolünün azaldığına
inandığı belirtiliyor.
Berlusconi'nin seçim yenilgisi
Financial Times, İtalya Başbakanı Silvio
Berlusconi'nin yerel seçimlerden, büyük bir yenilgiyle çıktığını
yazıyor.
Haberde Berlusconi'nin, 20 yıldır merkez sağ partilerden adayların
yaptığı memleketi Milano'nun Belediye Başkanlığını merkez sola
kaptırdığı kaydediliyor.
Napoli'de de Berlusconi'nin adayının ağır bir yenildi aldığı
belirtiliyor.
Gazete bu yenilgilerle, Berlusconi'nin merkez sağ koalisyonundaki
çatlakların büyüyeceği ve yeni lider arayışlarının hızlanacağı
tahmininde bulunuyor.
Hamzaoğlu'nun yaşadıkları
Times, Türkiye'de, Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde yaptığı
araştırmalarda 'anre sütünde ağır metaller saptadığını' açıklayan
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu'nun yaşadıklarını
haberleştirmiş.
Haberde, Hamzaoğlu'nun bu araştırması nedeniyle dört yıl hapis
cezasıyla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Haberin hemen başında, Dilovası'nın ambleminin deniz üzerindeki
olgunlaşmış kirazlar olduğu belirtiliyor.
Ancak 45 yaşındaki Nimet Akagündüz'ün "Ben çocukken ağaçların
altına otururdum. Rüzgâr estiğinde kirazlar ağzıma düşerdi. Ağaçlar
o kadar sıktı ki kaybolurdunuz. Ama şimdi fabrikalar hepsini
mahvetti" şeklindeki sözlerine yer veriliyor.
45 bin kişinin yaşadığı ilçeyi 150'den fazla fabrikanın sardığı
kaydediliyor.
Ancak kirlenmeye karşı mücadele eden bir bilimadamının hapisle
tehdit edildiği belirtiliyor.
AKP'li başkanların şikayeti
Hamzaoğlu'nun Adalet ve Kalkınma Partili iki belediye başkanının
şikayeti nedeniyle halkı korku ve paniğe sevk etmek iddiasıyla
yargılandığı ifade ediliyor.
Gazete Hamzaoğlu'nun başına gelenlerin, AKP'nin ekonomik kalkınma
adına çevreye büyük zarar verdiğini ve iktidarın kalkınma
planlarına karşı çıkanları soruşturmalara uğrattığını savunan
akademisyen ve eylemcileri birleştirdiğini belirtiyor.
Hamzoğlu'nun ise araştırmalarına devam etmekte kararlı olduğu
ifade ediliyor ve "Ben bir bilimadamıyım. Sadece sonuçlar bulur ve
onları sunarım. Başka bir şey yapmıyorum ve korkmuyorum" şeklindeki
sözlerine yer veriliyor.
Haberde ayrıca, Hamzaoğlu'nun Dilovası'ndaki araştırmasına 2004'te
Dilovası'ndaki başlıca ölüm nedeninin kanser olması nedeniyle
başladığı hatırlatılıyor.
Anne karnındayken ağır metallere maruz kalması nedeniyle bazı el
parmakları eksik ve nadir görülen bir deri hastalığıyla doğan 9
yaşındaki Diyar Çakan'ın babası da, 'Bir önceki belediye başkanı
bize basına konuşmazsak hastane masraflarını ödemeyi vaat etti. Ama
biz yine de konuştuk. Siyaset temiz olsaydı, havamız da temiz
olurdu' şeklinde konuşuyor.
Enerji ve spor içecekleri çocuklara zararlı
Independent, Amerika Birleşik Devletleri'nde enerji ve spor içecekleriyle ilgili yapılan bir araştırmaya geniş yer ayırıyor.
Araştırmaya göre bu tür içecekler çocukları şişmanlatıyor ve
dişlerini çürütüyor.
Chicago Üniversitesi'nden bilimadamları, özellikle enerji
içeceklerinin kesinlikle çocuklara verilmemesini öğütlüyor.
Enerji içeceklerindeki kafeinin toksik düzeylerde olduğu ve spor
içeceklerindeki kalorinin çocukları olumsuz etkileyebileceği
belirtiliyor.
Aynı zamanda, enerji içeceklerinin ciddi anlamda sporla uğraşan
yetişkinler dışında gereksiz ve zararlı olduğu vurgulanıyor.
Uzmanlar, sporla uğraşan çocukların sadece su içerek egzersizle
kaybettikleri suyu ve mineralleri yerine koyabileceğini
kaydediyor.
Eleştirmenleri yanıltan film
Guardian ilki büyük bir başarıya imza atan
Hangover-Felekten bir gece adlı filmin ikincisinin de gişede rekor
kırdığını ve böylece özellikle sinema eleştirmenlerini yanılttığını
belirtiyor.
Filmin Amerika Birleşik Devletleri'nde gösterildiği ilk haftada 15
yaşından küçüklere yasaklanmasına karşın, 200 milyon dolardan fazla
hâsılat yaptığı kaydediliyor.
İngiltere'de de sadece hafta sonunda 10 milyon sterlin kazandığı
söyleniyor.
Guardian, kendilerinin de filme sadece bir yıldız verdiğini ve
"ayıltıcı bir deneyim" diye tanımladığını hatırlatıyor.