30 yıldır tıraşın adı
Abone olTürk erkeğinin değişmezleri arasında kendisine özel bir yer edinmiş olan Permatik 30. yılını kutluyor.
Türk erkeğinin vazgeçemedikleri ve değişmezleri arasında
kendisine özel bir yer edinmiş olan Permatik 30. yılını kutluyor.
Tüketicisi ile arasındaki dostluğu her geçen gün daha fazla
güçlendiren Permatik, düzenlediği 30. yıl kutlama davetinde;
Türkiye’de tıraş bıçağı pazarını, Türk erkeğini, onun
vazgeçilmezlerini ve tıraş alışkanlıklarını anlattı.
30. yılında sokağa çıkarak özel bir çalışmaya imza atan Permatik,
Türk erkeğine özgü tanımlar için sözü yine onlara bıraktı. 30
yıldır birlikte olan Permatik ile Türk erkeği, değişmeyen
özelliklerini, alışkanlıklarını, zevklerini dile getirdi.
P&G Pazarlama Direktörü Yardımcısı İhsan Karagöz yaptığı
konuşmada; “Permatik tarihi, Türk tıraş sektörünün de tarihidir.
Bugün var olan pazarın gelişimi, Permatik’in başlattığı kültürün
üzerinde yapılanmıştır” diyerek, markanın 30 yıllık serüveninin
önemine dikkat çekti.
Türk erkeği ile 1977 yılında tanışan Permatik, bu yıl 30 yaşına
bastı. Düzenlediği özel bir organizasyonla 30. yılını kutlayan
Permatik, bu özel gününü Türk erkeğine ithaf ettiğini açıkladı.
Türkiye’nin ilk “kullan–at” tıraş bıçağı olarak erkeğin hayatında
önemli bir yere sahip olan Permatik, Türk erkeğinin tıraş olma
alışkanlığında da bir dönüm noktası. 30 yıllık serüven içinde
tıraşa adını veren Permatik, sadece ürün kalitesiyle değil,
kullanıcısı ile arasında oluşturduğu güven bağıyla da tıraşın adı
olarak kabul görüyor. Böylece, yalnızca bir marka değil, Türk
erkeğinin tıraş kültüründe babadan oğla, deden toruna aktarılan bir
miras olarak değerlendiriliyor. Permatik, 30 yıldır Türk erkeğinin
ilk randevusunda, askerliği boyunca, düğününde damat tıraşında,
kısaca hayatının en önemli aşamalarında onun yanında.
Türk erkeği ile aynı dili konuşan ve ona 3 farklı ürün çeşidi ile
ulaşan Permatik, yıllardır değişmeyen kalitesini, kullanıcısı ile
arasındaki duygusal yakınlığı ve pazara kattığı değerleri 30. yıl
kutlama davetinde dile getirdi. Toplam 20 markanın yer aldığı
Türkiye tıraş bıçağı pazarının kullan-at kategorisinin lideri, Türk
erkeğinin tıraş kültürüne ait önemli detayların da altını
çizdi.
P&G Pazarlama Direktör Yardımcısı İhsan Karagöz yaptığı
konuşmada, Türkiye’de yılda 200 milyondan fazla tıraş bıçağı
satıldığını ve bunların %80’inin kullan-at tipi tıraş bıçağı
olduğunu belirtti. Karagöz konuşmasında; “100 milyon dolarlık tıraş
bıçağı pazarında yaklaşık %41 pazar payı ile lider olan Permatik,
30 yıldır pazardaki konumuyla erkeklerin vazgeçemediği markalardan
biri oldu.” dedi. Yapılan araştırmaların tıraş olan ve kişisel
bakımına özen gösteren erkeklerin kendilerini daha iyi hissettiğini
ortaya koyduğunu söyleyen Karagöz, “Türk erkeğini tıraşa ve kişisel
bakıma daha fazla özendirmek ve erkeğin iyi görünmesini, kendini
iyi hissetmesini sağlamak gerek” dedi.
İşte “Tıraşın Adı” Permatik ve Türk Tıraş Kültürünün bugünü:
30 yıldır Türk erkeğinin en iyi bildiği markalardan biri olan
Permatik, bu sene 30. yıl kutlaması çerçevesinde yayımladığı reklam
filmini 1977’de yayımlanan orijinal Permatik reklam filmlerinden
esinlenerek oluşturdu. 2000’li yıllardan başlayarak her karede
birer adım geriye giderek o dönemi yaşatan reklam görüntüleri,
“Erkek cesurdur, erkek centilmendir, erkek arkadan konuşmaz, erkek
babadır” gibi Türk erkeğinin değişmez özelliklerini vurguladı.
Tüketicisini sürekli takip edip, onu yakından tanıyarak tıraşın adı
olmuş marka, 30 yıllık deneyim ile Türk tıraş kültürü hakkında
ilginç bilgiler aktardı. P&G tarafından yaptırılan Ulusal
Tüketici Çalışması (National Consumer Study-NCS-2006), Türk tıraş
kültürünü ortaya koyan önemli sonuçlar veriyor.
Jenerik Marka Permatik:
Tıraş bıçağı
markalarının farkındalık oranı karşılaştırıldığında, % 96’lık bir
payla Permatik en iyi bilinen marka olarak dikkat çekiyor. % 78’lik
bir oranla da en çok denenen marka olduğu görülüyor. Pazarda klasik
tek bıçaklı, çift bıçaklı Permatik Platin ve Permatik Banyo olmak
üzere 3 ürün çeşidiyle yer alan ve 30 yıldır Türk erkeğinin
hayatında olan Permatik, reklamlarında ünlü kullanan ilk marka.
Markanın, 1977’den itibaren yayımlanan ilk reklamlarında Ayhan
Işık, Türkan Şoray gibi Türk sinemasının kilometre taşları olmuş
isimler rol aldı.
Türk Erkeği, Avrupa ülkelerine oranla tıraş olmak için daha
az ayna karşısına geçiyor:
Bugün Türkiye’de tıraş kültürü, ıslak tıraş üzerine kurulu. Çünkü
Türkiye’de tıraş olan 19 milyon erkekten, 18 milyonu ıslak tıraşı
tercih ediyor. Islak tıraş olma oranındaki eğilim, pazarın
gelişmekte olduğunu da gösteriyor. Türk erkeğinin tıraş olma
sıklığı ise haftada 2.2. Oysa Avrupa’da bu oranın haftada 5 hatta 6
olduğu belirtiliyor. Türk erkeklerinin sadece % 4’ü her gün tıraş
oluyor. Türk erkeklerinin % 36’sı “Çünkü işim her gün tıraş olmayı
gerektirmiyor” diyerek duruma açıklık getiriyor. Bu da Türkiye’deki
erkeklerin büyük bir çoğunluğunun serbest meslek yaptığı veya işi
gerektirmediği sürece tıraş olmak zorunda hissetmediğinin bir
göstergesi. Avrupa ülkelerinde bu durum biraz daha faklı. Yer yer
haftada 6’nın üzerine çıkan tıraş olma sıklığı, Avrupa’da
erkeklerin iş zorunluluğundan bağımsız olarak, hafta sonu dahi
tıraş olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de Pazartesi tıraş olunuyor:
Türkiye’de tıraş olmak için en çok tercih edilen gün % 42’lik bir
oranla Pazartesi. Haftanın her günü tıraş olanlar ise sadece % 4
oranında.
İş yaşamı erkeğin tıraş alışkanlığında önemli bir etken. Resmi bir
ofiste çalışan ve formal kıyafetler giyen erkeklerin % 14’ü her gün
tıraş oluyor. Resmi olmayan ofislerde çalışan ve daha rahat
kıyafetler tercih eden erkeklerde bu oran % 3’e düşüyor.
Kullan-at bıçakların bölgeler üzerindeki dağılımına bakıldığında
Türkiye’de % 26’lık payla en çok Marmara bölgesi kullan-at
bıçakları tercih ediyor. Bunu %15 ile Ege ve Akdeniz bölgeleri
izliyor. Kullan-at ürünlerinin ülke genelindeki marka paylarına
bakıldığında; Permatik % 41’lik payla lider marka.
Tıraşla ilgili bilinmeyen detaylar:
Bir
erkeğin yüzünde ortalama 30 bin sakal kökü var. Her bir sakal teli
ise ayda yaklaşık 1.3 santimetre uzuyor. Bir sakal teli, aynı
kalınlıktaki bir bakır telin direncine sahip.. Buna rağmen
ıslak tıraş olanların üçte biri, kullandıkları bıçağı değiştirmeden
önce aynı bıçağı 10 kez kullandıklarını belirtiyor. Pek çok
kullanıcı tıraş bıçağı ancak körelince yenisini almayı tercih
ediyor. Banyodan sonra yapılan ıslak tıraş, yüz ve sakal telleri
nemlendiği için daha kolay olmasına rağmen, Türk erkekleri
çoğunlukla duş almadan veya banyo yapmadan önce tıraş olmayı tercih
ediyor. Erkekler tıraş bıçağını temizlerken lavabonun kenarına
vuruyor. Oysa bu tıraş bıçağının ömrünü kısaltıyor.
Daha çok eşlerinin etkisi altında kalan diğer ülkelerin aksine Türk
erkekleri tıraş bıçaklarını kendileri satın almayı tercih ediyor.
Türk erkeği tıraş bıçağını planlı ve düzenli biçimde alıyor.
Seçimlerinde marka tercihi de önem arz ediyor. Permatik
kullanıcılarının % 98’i kendi tıraş bıçağını kendisi alma
taraftarı.
Sokaktaki adam kendini nasıl ifade ediyor?
30. yıl kutlamaları için özel bir çalışmaya imza atan Permatik,
sokağa çıkarak Türk erkeğini kendi ağzından dinledi. Permatik
mikrofonuna konuşan Türk erkeği kendini anlattı. İşte bu çalışmadan
ortaya çıkan bazı sonuçlar:
“Evlenmeden olmaz…”
Türk erkeği, kendini toplumun örf ve adetlerine bağlı, aile
ilişkileri konusunda hassas olarak tanımlıyor. Aile kavramının çok
önemli olduğu ülkemizde evlilik kurumu da Türk erkeği tarafından
kutsal olarak tanımlanıyor. Permatik mikrofonuna konuşan Türk
erkeklerinin sözleri de evliliğin onlar için ne kadar önemli ve
hatta “şart” olduğunu ortaya koyuyor. Her ne kadar kimileri
“haytalık yapmaya devam etme”nin Türk erkeğinin bir parçası
olduğunu iddia etse de, hemen hepsi zamanı geldiğinde evliliğin,
özellikle çocuk sahibi olmak için zorunlu olduğu görüşünde
birleşiyor. Evlilik olmadan beraber yaşamak, çocuk sahibi olmak çok
da kabul edilebilir bir durum değil Türk erkeği için. “Hepimiz
bekar olduk” diyerek gururla ev işi becerisi olduğunu dile
getiriyor fakat evlilikle birlikte ütü, yemek gibi ev işlerinin
kadının işi olduğunu ve bu işlerde eşine yardımcı olmadığını
söylüyor Permatik mikrofonuna Türk erkekleri. Zaman zaman pişmanlık
duysa da evlenmiş olmaktan memnun ve evliliği herkese tavsiye
ediyor. Hatta “kadın dırdırı”ndan yaka silkse de “onlarsız hayat
bomboş olur, tadı tuzu kalmaz” diyecek kadar da samimi sokaktaki
Türk erkeği. Sonuç olarak Türk erkeği diyor ki: Evlenmeden
olmaz!
Türk erkeği son sözü söyler
Farklı yaş ve meslek durumlarına göre erkekler farklı davranış
tarzı sergileyip, farklı tarzlara sahip olabiliyor. Kendi tarzına
müdahale edilmesinden de çok hoşlanmıyor. Giyimini, saçını
sakalını, gittiği yerleri eşinin ya da kız arkadaşının kararlarına
göre değiştirmek onlar için zor. Ancak şu noktayı da belirtmeden
geçemiyorlar: “Seviyorsam eşimin, kız arkadaşımın isteğine uyarım.”
Tabii, bu istekler onların erkeklik tanımı dışına çıkmadığı sürece…
Örneğin; transparan gömlek ya da yırtık kot giymeye, takıp
takıştırmaya şiddetle karşı çıkıyorlar. Türk erkeği, “kadın kadın
gibi, erkek erkek gibi giyinmeli” diyerek son noktayı koyuyor.
Türk erkeği, kararlarını alırken de son sözü kendi söylemekten
yana. Sadece evle ilgili durumlarda -ev kadının sorumluluğunda
görüldüğü için- kararlar ona bırakılabiliyor. Eşinin, kız
arkadaşının kararlarına saygı göstermesini bilen Türk erkeği,
dışarıya karşı son sözü söyleyen oluyor. Erkeğin sözü geçer
anlayışı, yetiştirilme tarzı ve aile yapısından kaynaklanıyor.
Romantik değil ama duygusal
Türk erkeği duygularını göstermekte pek başarılı değil. Sevgisini
ifade etmek için duygu yüklü şiirler yazmak ya da okumak, şarkı
söylemek, iltifatlar etmek, güzel sözler sarf etmek Türk erkeği
için biraz zor. Bu, yapmayı istemediğinden değil, duygularını çok
da açığa çıkartamamasından kaynaklanıyor. Sevgisini dile getirmek
yerine davranışlarıyla sergilemeyi tercih ediyor. Ancak özellikle
evlilik öncesi daha romantik, daha duygusal olabiliyor ve bunu
gösterebiliyor.
Teknolojinin takipçisi değil
Hayatın her noktasında kendini göstermeye başlayan teknoloji,
sadece işyerlerinde değil evlerdeki pek çok eşyada da kullanılıyor.
Türk erkeği için teknoloji gerekli ve hayatı kolaylaştıran bir şey
olmakla birlikte çok yakından takip ettiği bir kavram değil.
Örneğin herkesin cep telefonu var ama mp3 çalar gibi kişisel
zevklere yönelik teknolojik yenilikleri takip etmiyor,
kullanmıyorlar. Kiminin gerekçesi ekonomik durum, kimininki zaman
yokluğu, kimininki ise ilgisizlik…
Tıraş olmak temizliktir…
Islak tıraş olma geleneğinin sürdüğü ülkemizde erkekler tıraş
olmayı ihmal etmiyor. Bazıları kendi tıraş olmayı tercih ederken
bazıları da farklı sebeplerle berbere gitmeyi seçiyor. Türk erkeği
daha çok “temizlik” duygusundan dolayı tıraş oluyor. Tıraş
olduklarında daha temiz, daha bakımlı göründüklerini düşünüyorlar.
Tabii karşı cinsin ilgisini çekmek de tıraş olmaları için önemli
bir etken. Örneğin bir ilk buluşma randevusuna tıraşsız
gitmiyorlar. Çünkü ilk izlenim çok önemli. Bazıları için tıraş
olmak, bir zevkten öte iş icabı zorunluluk halini de alabiliyor.
Sakal ya da bıyık da bıraksa bir erkek, tıraşını ihmal etmiyor. Saç
sakal bıyık tercihinde eşinin, kız arkadaşının isteklerini dikkate
alsa da kendi tarzını uyguluyor.
Dürüsttür, koruyucudur, sahiplenir…
Kendisiyle ilgili değişmezleri bir kere daha Permatik mikrofonuna
söyleyen Türk erkeği bazı yönleriyle dikkat çekiyor.. Kendini “Türk
erkeği dürüsttür, yalan söylemez” olarak tanımlıyor. Ayrıca, Türk
erkeği koruyucudur, sevdiklerini sahiplenir, zaman zaman da
kıskançtır. İstediği zaman Türk erkeğinin başaramayacağı şey yoktur
çünkü Türk erkeği cesurdur. Ailesine bağlılık da, evlilik mutlaka
olmalı diyen Türk erkeğinin en önemli hasletlerinden biri.