3 çocuk annesi lezbiyenim dedi ama...
Abone ol30 yıllık kocasından ayrılmak isteyen H.G.T., mahkemede lezbiyen olduğunu itiraf etti. Hakim buna rağmen davayı reddetti...
Evli ve üç çocuk annesi H.G.T., 30 yıllık kocası H.T.'ye
boşanma davası açtı.
Davalı koca, "Eşim dul kadın arkadaşlarının etkisinde kaldı.
Boşanmak istemiyorum" dedi. Davacı kadının avukatı ise,
"Müvekkilimin cinsel eğiliminde farklılık vardır ve karşı
tarafla kesinlikle cinsel ilişkiye girmemektedir" derken
davalı kocanın avukatı, "Davacının son iki üç yıldır
takıldığı arkadaşları tarafından etkilendiğini
düşünüyoruz" dedi. Davacı kadının kusurlu olduğunu
belirten mahkeme boşanma davasını reddetti.
30 YIL SONRA BOŞANMA DAVASI AÇTI
İstanbul Aile Mahkemesi'ne 6 Kasım 2014'te dava açan H.G.T.'nin
avukatı Fırat Söyle'nin dava dilekçesindeki iddialara göre H.G.T.,
davalı kocası H.T. ile 30 yıl önce görücü usulü ile evlendi. Çiftin
buevliliklerinden bugün 29, 27 ve 23 yaşında olan üç çocukları
dünyaya geldi. İddiaya göre evliliğin başından beri H.G.T. davalı
kocasıyla gerçek anlamda bir mutluluk yaşayamadı. 18 yaşında aile
baskısı ile görücü usulüyle evlenmek zorunda bırakılan H.G.T.,
kocasından ayrılmayı göze alamadı. Çocukları her ne kadar ortak bir
mutluluk sağlasa da H.G.T.'nin kocasıyla olan kişisel, ruhsal ve
fiziksel uyumsuzluklarında bir değişiklik olmadı. Zamanla
aralarındaki gerilimin artarak büyümesi üzerine taraflar arasındaki
karı kocalık ilişkisi, uzun zaman önce bitti. H.G.T.'nin avukatı,
bugün gelinen noktada çocukların artık büyüdüğünü ve evden ayrılma
noktasına geldiklerini belirterek davalı kocası ile boşanmalarına
karar verilmesini istedi.
DUL KADIN ARKADAŞLARININ ETKİSİNDE KALDI!
Davalı koca H.T. ise cevap dilekçesinde davacı eşinin
açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Davalı koca,
müşterek çocukların dinlenmesi neticesinde ev ortamının huzursuz,
gerilimli ve sevgisiz bir ortam olmadığı gerçeğini ortaya
çıkaracağını belirtti. Eşinin dul bayan arkadaşlarından oluşan bir
gruba girdiğini ve bu dul kadınlarla yoğun şekilde vakit geçirdiği
için bu çevreden etkilendiğini belirten davalı H.T., eşinin son
aylarda davranışlarının değiştiğini ve eşinin psikolojik yardım
alması gerektiğini düşündüğünü öne sürdü. Davalı koca H.T., "Dul
kadın arkadaşlarının etkisinde kalan davacı eşim özgür olmak
istediğini, kendisi için yaşayacağını ve evden ayrılacağını
söylemiştir. Büyük kızının düğününden iki gün sonra hiçbir sebep
yokken evi terk etmiştir. Boşanma davasının reddini istiyorum"
dedi.
"MÜVEKKİLİMİN FARKLI CİNSEL EĞİLİMİ VAR"
Davanın üçüncü duruşmasında ise davacı H.G.T.'nin avukatı Fırat
Söyle ilginç bir iddia ortaya attı. Avukat Söyle,
"Müvekkilim bir yıldan fazladır müşterek konuttan ayrı
yaşamaktadır ve cinsel eğiliminde değişiklik vardır. Farklı cinsel
yönelimi vardır. Farklı cinsel eğilimi nedeniyle bu evlilik sona
ermiştir. Müvekkilim karşı tarafla kesinlikle cinsel ilişkiye
girmemektedir. Boşanma kararı verilmeyecek olsa dahi bu evlilik
yürümeyecektir. Boşanmalarını istiyoruz" dedi.
Davacı H.G.T.de, "Bu evlilik benim için kesinlikle bitmiştir.
Ben kimsenin etkisinde kalmıyorum. Boşanmak istiyorum "dedi. Davalı
koca H.T. ise "Otuz yıllık bir evlilik söz konusudur. Yuvamı bozmak
istemiyorum" dedi. Davalı kocanın avukatı da, "Davacının son iki üç
yıldır takıldığı arkadaşları tarafından etkilendiğini
düşünmekteyiz. Dava reddedilsin "dedi.
DAVACIYI KUSURLU BULAN MAHKEME DAVAYI REDDETTİ
Davacı H.G.T.'nin ablası olduğunu tanık ifadesinde anlatan H.Ö.'de
"Ablamın neden boşanmak istediğini bilmiyorum. Ancak artık kocasını
istemediğini söylemektedir. Psikoloğa giderse ne olacağını
bilmiyorum. Tarafların geçimsizliklerine şahit olmadım, şiddet
duymadım" dedi. Diğer tanık kız kardeş A.Ç.'de, "Ablam
yıllardır kocasını istemediğini söylemektedir. Ablam kocasını
istememektedir ve dediğine göre barışma ihtimalleri
yoktur" dedi. Davalı koca H.T.'nin tanığı Ö.P.'de,
"Davalı 7 yıldır işyerinden arkadaşımdır. Öncesinden de
tanırım ve ailece görüşürüz. Arkadaşım H.T., evcimen bir insan ve
centilmendir. Eşinin neden dava açtığını bilemiyorum"
dedi. Tanık B.A.'da, "Ablam olan davacı evde kendi başına yaşıyor,
çocuklar eniştemle yaşıyorlar. Ablam çalıştığı evde temizlik
işlerine bakıyor. Tarafların bir geçimsizliğine şahit olmadım.
Çocukları da barışmalarını istiyor. Eniştem de barışmak için
elinden geleni yaptı" dedi. Mahkeme davalı kocanın kusurlu
olduğunun ispatlanamadığını, bilakis davacının kusurlu olduğunu
belirterek boşanma davasının reddine karar verdi.