28 Nisan'da cevabını aldı oturdu!
Abone olAtalay: 28 Nisan 2007 tarihi, siyasi tarihimizde belirleyici bir gündür, demokrasi tarihimizde bir dönüm noktasıdır..
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kapadokya Kültür
Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Nevşehir il kongresinde yaptığı
konuşmada, kendi il kongrelerinin diğer partilerin genel
kongrelerine eş katılımla gerçekleştiğini, il kongrelerinin başlı
başına bir olay olduğunu söyledi.
"28 Nisan 2007 tarihi, siyasi tarihimizde belirleyici bir
gündür, demokrasi tarihimizde bir dönüm noktasıdır, siyaset
kurumunun kendi rüşdünü ispatlaması, bütün vesayet mekanizmalarına
artık yeter demesidir" diyen Atalay, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Aslında bizim bir sloganımız var. Rahmetli Menderes, 'Söz
milletindir' demişti. Biz biraz ilave yaptık, 'Söz de karar da
milletindir' dedik. 28 Nisan'daki hükümetin o cevabı bunun artık
ülkemizde tam olarak yerleşmesidir. Söz de karar da milletindir,
millet ne diyorsa o olacaktır. 27 ve 28 Nisan'ı çok yakından içinde
yaşadım. O bildirinin bir televizyon kanalında yayınlanmasından
hemen sonra arkadaşlarımızla, başbakanımızla, bir araya geldik. O
açıklamayı, o cevabi açıklamayı yazanlardanım. İlk andan itibaren
bizim kararlılığımız tamdı. Tam bir kararlılık vardı. Gece
yazdığımız açıklamada biraz daha sert cümleler de vardı. Sonradan
biraz yumuşatıldı. Herkes birbirine dedi ki 'gün dik durma günüdür'
ve hükümet dik durdu. Gerçek demokrasinin adeta tereddütsüzce
Türkiye'de yaşandığı, yaşanacağı bir tarih oldu. Millet iradesinin
belirleyeceği olduğu, bundan sonra vesayet mekanizmalarının kolay
devreye giremeyeceği, cesaret edemeyeceği bir takvimin başlangıcı
oldu."
28 NİSAN'DA CEVABINI ALDI, OTURDU
Buna benzer olayların daha önce de 12 Mart 1971'de yaşandığını
ifade eden Atalay, şunları söyledi:
"Yine askerler, bir muhtıra verdiler. Muhtırayı alan o zamanın
başbakanı şapkasını alarak gitti. 'Bunu yapamazsınız, millet
iradesi ile geldim ben, bu kadar yüksek bir oyu alarak geldim,
millet beni getirdi' demediler. Ve o muhtıra Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin kürsüsünden okundu. 28 Nisan'da ne oldu? Hükümet
cevabını verdi. Herkes cevabını aldı ve yerine oturdu. O tarihte
CHP o demokratik tavrı ortaya koyamadı. O demokrasiye müdahale olan
bildiriye adeta destek verdi. CHP, tarihi boyunca bunu yapmıştır.
27 Mayıs ihtilalinin arka planında da CHP vardır ve alkış
tutmuştur. Ondan sonraki bütün dönemlere destek vermiştir. 28
Şubat'a destek vermiştir. Hem milletin oyuna başvuracaksın, 'ben
demokrasinin bir enstrümanıyım, siyasi partiyim diyeceksin' hem de
demokrasiye ve millet iradesine ne zaman darbe vurulmaya kalkılsa
ona destek vereceksin. Çünkü CHP, milletten korkar, millete
güvenmez onlar. Milletin verdiği oy onlar için hep soru işaretidir.
'Millet cahildir, millet en iyi tercihi yapamaz.' O jakoben kafalar
hep böyle düşünmüştür. Bunlar, Osmanlı döneminden gelen ittihatçı,
jakoben kafaların devamıdır. Başka bir şey değildir."
Atalay, "27 Nisan döneminde Cumhurbaşkanlığı, siyasetin üzerinde
demokrasi dışı müdahalelerin bir odağıydı o zamanlar. Bu 28
Şubat'ta da böyle olmuştur, 12 Eylül'de de... Vesayetçilerin adeta
odaklandığı yerdi. O kale de giderse elden 'mahvoluruz' diyorlardı.
O kale gitti artık. Orası da artık milletin kalesi oldu" dedi.