21 Eylül 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere gazetelerinde bu sabah; İngiltere'yi off-şirketleri için cennet yapma yolundaki çabalar, eski Rus ajanı Litvinenko'nun ölümü soruşturmasındaki gelişmeler, Hindistan'daki grev.
İngiltere gazetelerinde bu sabah; İngiltere’yi off-şirketleri
için cennet yapma yolundaki çabalar, 2006’de İngiltere’de
zehirlenerek yaşamını yitiren eski Rus ajanı Litvinenko’nun ölümü
soruşturmasındaki gelişmeler, Hindistan’daki grev ve İsa freskini
restore ederken bozan yaşlı İspanyol kadının telif ücreti
talebi.
Guardian, birinci sayfa manşetine Muhafazakâr Parti’nin bağış toplamaktan sorumlu yöneticisi Lord Fink’in ‘İngiltere’yi vergi cenneti yapma’ yolundaki faaliyetlerini taşıyor.
Habere göre Fink, uzun bir süredir koalisyonun büyük ortağı Muhafazakâr Parti’yi, İngiltere’yi off-shore firmaları için bir cennet haline getirmesi için etkilemeye çalışıyor.
68 İngiliz parlamenterin off-shore bağlantısı
Fink’e göre off-shore alanına yönelik olarak vergi
hafifletmeleriyle İngiltere, off-shore cenneti olan Kayman Adaları,
Lüksemburg, Guesney Adası gibi yerlere rakip olabilir.
Gazetede Fink’in konuyla ilgili açıklamalarına da yer veriliyor.
Fink şöyle konuşmuş: “İngiltere’nin şu anda Kayman Adaları’na giden işlerle rekabet etmemesi gerektiğine dair bir neden göremiyorum. Toriler muhalefetteyken George Osborne’a bunun için lobi yaptım.”
Guardian, yaptığı araştırma kapsamında İngiltere’de toplamda 68 milletvekili ve Lordlar Kamarası üyesinin off-shore şirketlerle bağı olduğunu ortaya çıkarmış.
Gazete bu 68 parlamenterden 28’inin Muhafazakâr Partili, 16’sının İşçi Partili, üçünün Liberal Demokrat Partili, kalanlarınsa bağımsız olduğunu yazıyor.
Hindistan’da büyük grev
Financial Times’ta ise dünyanın önde gelen ekonomilerinden Hindistan’da gerçekleştirilen genel grevle ilgili, gazetenin Yeni Delhi’deki muhabirinin kaleme aldığı ayrıntılı haber dikkat çekiyor.
Habere göre hükümetin uygulamaya koymak istediği ve perakende piyasasının küresel boyutta faaliyet gösteren süpermarket zincirlerine açılmasını da öngören reformlara ülkedeki siyasi yelpazenin farklı uçlarındaki kesimler tarafından büyük bir tepki var.
Ülkedeki hem sol hem de milliyetçi kesim reformlara muhalefet ediyor.
Gazetenin görüşlerini aktardığı, kongre partilerinden Hindistan Komünist Partisi/Marksist’in lideri Sitaram Yechury şöyle konuşmuş: “Trajedi şu ki Başbakanımız artık ABD’ye tapmaya başladı. Kongre, Hintlerin köle yabancılarınsa sahipler olmasını istiyor. Perakende alanındaki doğrudan yabancı yatırımı kabul etmeyeceğiz. Bu kararı son nefesimize karar protesto edeceğiz.”
Milliyetçi Bharayita Janata Partisi lideri Nitin Gadkari’yse “Bu sadece başlangıç, mücadelemiz perakende kararı iptal edilinceye kadar sürecek” açıklamasını yapmış.
Sermaye çevreleriyse hükümetin reform planını destekliyor.
Gazete, ülkenin en zengin işadamlarından Adi Godrej’in başkanı olduğunu Hindistan Sanayi Konfederasyonu’nun; ortadaki kararların, ülkenin ekonomisinin ihtiyacı olan birçok tedbirin başlangıcı olduğunu umduğu yönündeki açıklamasını da aktarıyor.
Eski Rus ajanla ilgili davada 'sansür' iddiası
Financial Times, ülkenin reform planlarının yıllar içinde nasıl ilerlediğiyle ilgili verileri de sunuyor.
Buna göre benzer reformlar ülkede ilk olarak 1991’de uygulamaya konmuş. 1999, Kasım 2011, Aralık 2011, 13 Eylül 2012 ve 20 Eylül 2012 diğer reform tarihleri olmuş.
Veriler içinde dikkat çeken bilgilerden biriyse, şu anda reformlara muhalefet eden milliyetçi Bharatiya Janata Partisi’nin, 1999’da iktidardayken uygulamaya koyduğu reformlarla sigortacılık sektörünü yabancı yatırımcılara açmış ve farklı sektörlerle ilgili birçok özelleştirmeye imza atmış olması.
Independent ve Times 2006 yılında İngiltere’de zehirlenerek ölen eski Rus ajanı Alexander Litvinenko’nun şüpheli ölümüyle ilgili yeni iddiaları kapaklarına taşımış.
Habere göre hükümet, Litvinenko’nun İngiliz gizli servisleri MI5 ve MI6’le ilişkisinin olup olmadığına dair bulguların sadece davaya bakan Yüksek Mahkeme heyetine ulaşması, kamuoyu ve ailesiyle paylaşılmamasını istedi.
Independent bu durumu sansür olarak nitelemiş.
Rus Gizli Servisi KGB’den ayrılan ve Rusya’yı muhalifleri öldürmeye yönelik komplolar kurmakla suçlayan Litvinenko, 2000 yılında İngiltere’ye kaçmıştı.
Gazeteye göre İngiltere, Soğuk Savaş yıllarından sonra Rusya ile ilişkilerini düzeltti ve şimdi de bu soruşturma nedeniyle ilişkilerin tekrar bozulmasından endişe ediyor.
Habere göre Litvinenko’nun avukatı ve dul eşiyse ortadaki ölümün bir cinayet olduğunu ve bu cinayetin Rusya tarafından işlendiğini düşünüyor.
Times da ölümle ilgili soruşturmanın İngiltere ve Rusya arasında yeni bir diplomatik gerilim doğurabileceğini yazmış.
İki gazete de olayla ilgili ilk soruşturmada KGB bağlantılı Rus vatandaşı Andrei Lugoyov’un baş şüpheli olarak belirlendiğini ancak Lugoyov’un daha sonra Rusya’da milletvekili seçildiğini hatırlatıyor.
Times, Litvinenko’nun dul eşi Maria Litvinenko’nun davayla ilgili dün yaptığı açıklamaya yer vermiş.
Litvinenko şöyle konuşmuş: “İngiltere’de adalete ulaşacağımıza inanıyorum. Biz, arkadaşlarım, ailem ve kamuoyu için her gerçek çok önemli. Burada bir İngiliz vatandaşı, bir İngiliz ruhu öldürüldü ve böyle bir cinayet daha önce hiç gerçekleşmemişti. Ben bir politikacı değilim, eşini kaybetmiş bir kadınım ve ne yaşanmış olduğunu bilmek istiyorum.”
Daily Telegraph’ta ise okuyanların yüzünü gülümseten bir haber dikkat çekiyor.
Gazetenin Madrid muhabirinin haberine göre, geçen ay İspanya’da bir kilisedeki İsa'nın 19. yüzyıldan kalma freskini kendi başına restore etmeye çalışırken resmi bozan yaşlı kadın, yaptıkları için telif ücreti istedi.
Cecili Gimenez’in avukatları, olaydan sonra kilisenin turistik bir mekana dönüştüğü için müvekkillerinin böyle bir talepte bulunduğu açıkladılar.
Gimenez’in hatalı restorasyonu sonucu İsa portresi maymunu andıran bir görünüme kavuşmuş, olayın dünya çapında duyulmasından sonra söz konusu kilisenin ziyaretleri artmış, bunun üzerine kilise, ziyaretleri paralı hale getirmişti.