2017'de her 100 liranın 11 TL'si faize gidecek!
Abone olTBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmelerinde konuşan Mehmet Şimşek '2017'de her 100 liranın 11 TL'si faize gidecek' dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “2002 yılında bütçe
giderlerinin yüzde 43’ü faiz harcamalarına gidiyordu. 2017 yılında
bu oran yüzde 9’un altına inecek. Eskiden her 100 liralık verginin
86 lirası faize giderken, 2017 yılında sadece 11 lirası faiz
harcamalarına gitmiş olacak” dedi.
TBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmeleri devam ediyor. Hükümet adına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuştu.
"MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ YOK"
Şimşek, bütçelerini halkın talebine göre belirlediklerini belirterek, mali disiplinden taviz vermediklerini söyledi. Şimşek, kamu yatırımlarındaki artışa dikkat çekerek, şunları söyledi:
“2017 yılı bütçemiz yatırım bütçesidir. Geçen yıla göre
yatırımlara ayrılan ödenekleri enflasyondan üç kat fazla
arttırıyoruz. Böylece yatırımlarımız reel olarak artıyor, Türkiye
ekonomisine can katıyoruz. Biliyorsunuz ki daha çok yatırım daha
çok üretim demek, daha çok üretim demek daha çok istihdam demek.
İnsan kaynağının en önemli sermayemiz olduğu bilinciyle yine en
büyük payı eğitime ayırdık.
"2017'DE BU RAKAM YÜZDE 9'UN ALTINA İNECEK"
14 yıldır faiz ödemelerine ayrılan kaynağı sürekli şekilde aşağı
çektik. Topladığımız vergileri faiz ödemelerinde kullanmak yerine
milletimizin hizmetine sunduk. 2002 yılında bütçe giderlerinin
yüzde 43’ü faiz harcamalarına gidiyordu. 2017 yılında bu oran yüzde
9’un altına inecek.
86 LİRADAN 11 LİRAYA DÜŞTÜ
Eskiden her 100 liralık verginin 86 lirası faize giderken, 2017 yılında sadece 11 lirası faiz harcamalarına gitmiş olacak. Kalan kısmını eğitime, sağlığa, yatırıma, tarıma, sosyal yardıma, kısaca halkımızın refahına harcıyoruz. Bütçe disiplini sayesinde bir yandan insanımıza daha fazla hizmet götürürken, bir yandan da kamu borcunu endişe kaynağı olmaktan çıkarttık. Avrupa Birliği tanımlı borç stokunun milli gelire oranı bu yılın sonunda muhtemelen yüzde 32.8’e düşmüş olacak. Bu oran OECD ortalamalarının üçte birinden az, Maastricht Kriterleri'nin yarısı kadardır. Hatta bu konuda Avrupa Birliği 25 ülkesinden daha iyiyiz."