2013’ün en iyi 10 filmi
Abone olBazılarını hala izlememiş, bazısını da unutamamış olabilirsiniz. İşte bu yılın en iyi filmleri: <br/><br/>10 - Başka Söze Gerek Yok (Enough ...
Bazılarını hala izlememiş, bazısını da unutamamış olabilirsiniz.
İşte bu yılın en iyi filmleri:
10 - Başka Söze Gerek Yok (Enough Said)
ABD yapımı komedi filmi. Başrollerini Catherine Keener, Toni
Collete, James Gandolfini, Julia Louis Dreyfus ve Ben Falcone’un
paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda ise Nicole Holofcener yer
alıyor. Kızına düşkün Albert, eşinden yeni boşanmıştır, tıpkı masöz
Eva gibi. Bir partide tanışan Eva ve Albert, yakınlaşmaya ve
sonunda görüşmeye başlarlar. Ne var ki, Eva’nın arkadaş olduğu bir
kadın müşterisi, bu tatlı denklemi alt-üst edecektir. Albert
hakkında kimsenin bilmediği gerçekleri anlatacak olan bu kadın,
Albert’ın eski eşidir.
9 - Sona Doğru (All Is Lost)
Yönetmen J.C. Chandor’ın bir adamın okyanusun ortasındaki hayatta
kalma mücadelesini gerçekçi bir şekilde kaleme aldığı "Sona Doğru",
limitli hikayesine rağmen yılın etkileyici ve orijinal filmlerinden
biri olarak öne çıkıyor. Film, yatının okyanusun ortasına bırakılan
bir kargoya çarpması sonucu Hint Okyanusu’nun ortasında mahsur
kalan bir adamın yaşam savaşını anlatıyor.
8 - Son Durak (Fruitvale Station)
Yönetmen Ryan Coogler’ın ilk uzun metrajlı filmi olma özelliği
taşıyan "Fruitvale Station / Son Durak", elindeki malzemeyi
yeterince başarılı bir şekilde kullanan gerçek olaylardan
esinlenilmiş etkileyici bir film. 2008’i 2009 yılına bağlayan
yılbaşı gecesi polis tarafından sebepsiz yere vurulan 22 yaşındaki
Oscar Grant’in gerçek hikayesinden esinlenen film, yılın iyi
bağımsız yapımlarından bir tanesi.
7 - Öldürme Eylemi (The Act Of Killing)
Yönetmenliğini Joshua Oppenheimer ve Christine Cynn’nin yaptığı
"Öldürme Eylemi", karaborsada sinema biletleri satan Anwar ve
arkadaşlarının ufak ‘sinema çetesi’nin daha sonra milyonlarca
kişinin öldürülmesinden sorumlu paramiliter, aşırı sağcı bir örgüte
dönüşmesini anlatıyor. Komünist olduğu varsayılan milyonlarca
entelektüel ve Çinli azınlık, 1965 yılında meydana gelen askeri
darbe süresince grubun yaptığı katliamlar sonucunda yaşamlarını
yitirir. Anwar, şimdilerde konforlu ve rahat bir yaşam sürmekte,
örgütün kurucu rol modeli olmanın keyfini çıkarmaktadır. Film
boyunca Anwar ve arkadaşları yaptıkları katliamları bütün
sıradanlığıyla anlatırken, diğer yandan da bu anları tüm
tuhaflıklarıyla, çok sevdikleri eski Amerikan filmlerinden
sahnelermiş gibi canlandırıyorlar. Öldürme Eylemi, insanlık
suçlularının, katillerin ve faillerin akıllarının işleyişine tanık
olduğumuz tedirgin edici bir sinema deneyimi ve aynı zamanda
kötülüğün bize tüm sıradanlığı ve yalınlığıyla göründüğü bir
film.
6 - Bir Avuç Günah (A Touch of Sin)
Gösteriminden itibaren şiddet içerikli öyküsüyle tartışmalara yol
açan Jia Zhang-Ke’nin “A Touch of Sin” filmi bu yıl Cannes’da “En
İyi Senaryo” ödülüne layık görüldü. Günümüz Çin toplumunda kırsal
kesimde geçen dört öyküyü birleştiren “A Touch of Sin”, ülkenin
hızlı ekonomik büyümesinin yanında yükselen şiddete karşı bir
eleştiri niteliği taşıyor.
5 - Her
Joaquin Phoenix’in eşiyle boşanmak üzere olan yalnız bir yazar
rolünü canlandırdığı filmde, Scarlett Johansson ise bilgisayar
sistemini seslendiriyor. Filmin konusu ise yazarın bilgisayardan
gelen bu sese duyduğu aşk. Bilim-kurgu öğeleri içeren romantik
filmde Amy Adams ve Oliva Wilde da rol alıyor.
4 - The Great Beauty
Son olarak 2011 yapımı This Must Be the Place filmiyle seyircisiyle
buluşan Paolo Sorrentino’nun yazıp yönettiği filmin başrollerini
Toni Servillo, Carlo Verdone ve Sabrina Ferilli paylaşıyor.
Roma’nın büyüleyici ve görkemli atmosferinde yaşayan Jep
Gamberdella, 65 yaşına gelmiş ve sıkça geçip giden gençliğini
özlemekte olan bir yazardır. Gençliğinde yazmış olduğu "The Human
Camera" ile ihtişamlı bir başarı yakalamış ve Roma yüksek
sosyetesine kabul edilerek ihtişamlı bir hayat sürmeye başlamıştır.
Hayatı başarılarla geçen Jep, bu süreçte tanıdığı insanların
değişimlerine ve insanlıktan çıkma noktasına geldikleri bir krize
tanık olur. Hayallerinde masumiyetini koruyan tek şey ise gençlik
aşkıdır. Artık yeniden yazma zamanının geldiğine karar verir.
3 - Gece Yarısından Önce (Before Midnight)
Before Sunrise ve Before Sunset filmlerinin ardından yönetmen
Richard Linklater ile oyuncular Ethan Hawke ve Julie Delpy’i tekrar
bir araya getiren serinin 3. devam filmi Before Midnight, Jesse’nin
evli olduğu eşinden boşanıp büyük aşkı Celine’le evlenmelerinin
ardından yaşananları anlatıyor. Aradan geçen 9 yılın ardından iki
çocukları olan ikilinin gelecekleri Before Midnight ile
şekilleniyor.
2 - Düzenbaz (American Hustle)
En çarpıcı skandallardan birinin kışkırtıcı dünyasında geçen bu
kurgusal filmde, zeki bir dolandırıcı olan Irving Rosenfeld’in
hikayesi anlatılıyor. Irving Rosenfeld kendisi gibi kurnaz İngiliz
partneri ve sevgilisi Sydney Prosser ile dengesiz FBI ajanı Richie
DiMaso için çalışmak zorunda kalır. DiMaso ikiliyi Jersey
mafyalarının dünyasına iter. Irving’in hareketleri tahmin
edilemeyen karısı Rosalyn, belki de tüm dünyayı etkileyecek adımı
atacak tek kişidir.
1 - Sen Şarkılarını Söyle (Inside Llewyn Davis)
Coen Kardeşler’in yine bir dönem dramasına imza attıkları Inside
Llewyn Davis, 1960’lı yılların New York’unda geçiyor. 1960’lı
yılların başında Greenwich Village, folk müziğin devrimine sahne
olur. Film ünlü folk sanatçısı Dave Van Ronk’un hayatından ilhamla
yola çıkarak, dönemin müzik piyasasında yaşananları ünlü sanatçılar
Bob Dylan, Joan Baez ve Joni Mitchell eşliğinde beyazperdeye
taşımakta. 2013 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için
yarışan filmin başrollerinde Justin Timberlake, John Goodman ve son
dönemin dikkat çeken yeteneklerinden Carey Mulligan yer alıyor.
(İHA)