2009 sonrası önümüz açık
Abone olEurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet N. Erten küresel piyasalardaki krizi ve iç siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet N. Erten, sektörün, küresel
piyasalarda yaşanan krizle tarihindeki en kuvvetli döneminde karşı
karşıya kaldığını belirterek, ''Yavaş yavaş normalleşme trendine
giren küresel piyasalardaki sıkıntılar sona erdiğinde, siyasi
belirsizliği bir şekilde aşmış ve daha net bir görüntü
verebiliyorsak, ülke olarak eskisi kadar hızlı olmasa bile tekrar
büyüme trendine gelebileceğimizi düşünüyorum'' dedi.
Erten, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 37 şube ile GSMH'nin yüzde
65'ini üreten illerde kurumsal bankacılık faaliyetinde
bulunduklarını belirterek, yıl sonuna kadar 5 yeni şube daha açmayı
planladıklarını söyledi.
Diğer ülkelerden farklı olarak şu ana kadar Türkiye'de bireysel
bankacılık hizmeti vermediklerini anlatan Erten, gelecek yıldan
itibaren bireysel bankacılık işlemlerine başlamayı planladıklarını
ifade etti.
Erten, bireysel bankacılığa geçişle birlikte, şube sayısındaki
artışın hızlanacağını belirterek, 2010 yılında 50'nin üzerinde
şubeye ulaşacaklarını vurguladı.
Bankacılık sektörünün, kontrolünde olmayan dış etkilerden olumsuz
etkilendiğine dikkati çeken Erten, bunların başında ABD'de başlayan
ve tüm dünyaya yayılan finansal krizin geldiğini bildirdi.
Erten, Türk bankacılık sektörünün, birçok bankanın kapanmasıyla
neticelenen 2001 ekonomik krizinden kuvvetlenerek çıktığına işaret
ederek, şöyle konuştu:
''Kalan bankalar zaten krizin etkilerine dayanıklıydılar ve krizin
ardından daha da güçlendiler. Başta Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu (BDDK) olmak üzere, riske yönelik kontrol
otoritesinin ve kanun düzenleyicinin sektör üzerindeki kontrolleri,
2001 ve benzeri krizlerin bir daha oluşmamasına yönelik hazırlıklar
yaptı. Sektör, günümüzde küresel piyasalarda yaşanan krizle,
tarihindeki en kuvvetli döneminde karşı karşıya kaldı. Sektör
olarak, en sağlam ve karlı dönemi yaşıyoruz. Tabii Türk bankacılık
sektörünün bu küresel sıkıntıdan pay almaması söz konusu olamaz.
Sektörde kaynak ve borçlanma maliyetleri biraz artacak, karlılıklar
da bir miktar düşecek, büyüme biraz yavaşlayacaktır. Bu da
kaçınılmaz bir şey. Buna karşı yapacak bir şeyimiz yok.''
SİYASİ BELİRSİZLİK
Özellikle son 4-5 yıldır süregelen siyasi istikrarın varlığının,
ekonomik tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştırdığını ifade eden
Erten, bunun sonucu olarak büyümeye ayak uyduran bankacılık
sektörünün, yabancıların ilgisini çektiğini anlattı.
Erten, bu yılın siyasi belirsizlikler nedeniyle biraz zor geçeceği
tahminini dile getirerek, şunları söyledi:
''Fakat siyasi istikrarsızlığın, sektör üzerinde olumsuz denecek
kadar kuvvetli bir etkisi olacağını beklemiyoruz. Çünkü sektör,
2001 krizinden sonra hem sermaye yapısı olarak hem sermayedar
yapısı olarak çok kuvvetlendi. Büyük küresel bankalar Türkiye'de
ortaklıklar kurdular ve doğrudan yatırımlar yaptılar. 2008
zorlukları, sektörün bugünkü yapısıyla kaldırılamayacak bir durum
değil. Yavaş yavaş normalleşme trendine giren küresel piyasalardaki
sıkıntılar sona erdiğinde, siyasi belirsizliği bir şekilde aşmış ve
daha net bir görüntü verebiliyorsak, ülke olarak eskisi kadar hızlı
olmasa bile tekrar büyüme trendine gelebileceğimizi
düşünüyorum.''
Enflasyonda tekrar çift haneli rakamların görülmesine de değinen
Erten, ''Enflasyonu, tek hanelere ve küçük tek hanelere düşme
planları biraz uzadı. Bu yılı, çift haneli enflasyon ile
geçireceğiz gibi gözüküyor. Enflasyonun, 2009 ve sonrasında tek
haneye inmesini bekliyoruz'' dedi.