İster inanın ister inanmayın o demokrasi dedikleri, seçimle iş
başına gelme şu ana kadar en iyi tarzıyla muhtar seçiminde
uygulandı.
Onun için muhtarı kıskananlar zaman zaman muhtarlığı küçük
düşürücü ifadeler kullandılar. Küçük düşürücü ifade olarak şöyle
denildi: O bir muhtar bile olamaz.
O muhtar ki seçmeniyle birebir tanışıyor, köyünün sorunlarını
dinliyor, tüzel kişiliğe sahip bir yerleşim birimini temsil ediyor,
köy muhtarı.
Daha düne kadar gelen giden muhtarı hırpalarken, şükürler olsun
son birkaç yıldır muhtarlığın önemi ortaya çıkıyor.
Ben acizane kardeşiniz olarak 2002 yılında AK Parti hükümetinin
gelişiyle birlikte bir çok siyasilere, kurumlara, bakanlıklara ufuk
açıcı yol göstermeye çalıştım. Doğrusu pişman da değilim.
Köylere huzur ve sükunetin, güven ve mutluluğun gelmesi için 18
maddelik bir talep paketimi Diyarbakır vekilleriyle paylaşmıştım ta
o yıllarda, bir çok maddesi muhtarlıkla ilgiliydi.
Hatırladığım kadarıyla,
1-Muhtar en az lise mezunu olmalı tercihen 40 yaşının aşan
kimselerden seçilmeli ve seçilir seçilmez mahalli idareler yüksek
okuluna sınavsız kayıt olmayı hak kazanmalıdır. Bu vesileyle kısa
zamanda muhtarlarımızın hemen hemen hepsi yüksek okul mezunu
olacaklar ve işlerini daha rahat ve bilinçli yapacaklar diye
düşünmüştüm.
2-Ölüm ve doğum kayıtları rahatlıkla köy muhtarının yetkisinde
Köyün kütüğüne kayıt alınabilmeli ve düşüm yapılabilmelidir. Ayrıca
evlilik işlemlerinin Köy imamı ve muhtar gözetiminde yapılabilmesi
yasal hale getirilebilmelidir.
3-Köy ihtiyar heyetinin rahat çalışabilmesi için her köyde
muhakkak köy odası olmalı ve bu heyete köy imamı ve öğretmeni de
dahil edilerek köydeki sorunların bu heyetin gözetiminde hal olma
imkanı verilmelidir.
Kişi bir sorununu mahkemeye taşıdığı zaman mahkeme ondan ihtiyar
heyetinin kanaatini sormalıdır. Bu heyet bir hakem rolünü
üstlenmelidir.
4-Muhtarın başkanlığındaki ihtiyar heyeti zaman zaman oturarak
köyün sorunlarını tespit edip ilçe kaymakamıyla paylaşmalıdır. Her
yıl belli tarihlerde köyün asgari geçim imkanı olmayan kimseleri
tespit edip sosyal yardımlaşma fonundan karşılanmasını
sağlamalıdır.
5-Her köyden en az ilköğretim mezunu bir kızımızı yeterli
eğitimden geçirerek köyün hemşiresi, ebesi vazifesiyle asgari ücret
karşılığında çakılı kadro usulü görevlendirerek sağlık sorunlarına
çözüm adına bir yenilik getirmelidir. Bu hanım efendi aynı zamanda
köy heyetinin daimi üyesi olmalıdır.
Bu taleplerimi alan Diyarbakır vekillerinden biri “Bu
komünizm manifestosu gibi bir paket” demişti. Ama zaman
içinde bu taleplerimin haklılığı ortaya çıktı/çıkıyor.
Siyaset, iç huzura katkı vermek istiyorsa köy endeksli yeni yeni
politikalar geliştirmek durumundadır. Köylerde huzur olduğu zaman
verimini şehre de yansıtıyor.
Umarım her geçen gün köylerimizin önemi bir kat daha artar. Bu
konuda yine ahir zaman Peygamberi Hz. Muhammed (sav) imdadımıza
yetişiyor, ferma buyuruyor, yol gösteriyor; “Gün gelecek
insanlar şehirlerden köylere kaçmaya çalışacaklar fakat köylerde
yer bulamayacaklar” Köy hayatının önemini daha nasıl
anlatabilirim.
19 Ekim tarihini Muhtarlar günü olarak ilan eden
Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ederin. Muhtarları her külliyeye
çağırdığında duygularım kabarıyor desem inanın.
Bu günün vasıtasıyla hem muhtarlarımızın sorunları, hem önemi ve
Köylerin geleceği masaya yatırılarak sosyal hayata bir katkı
sağlandığı kanaatindeyim.
Muhtarlarımızın il düzeyinde dernek kurmalarını acizane tavsiye
ediyorum. Bu konuda Diyarbakır muhtarlar yardımlaşma ve dayanışma
derneğini kurmada önayak olan Yenişehir Muhtarımız Mehmet Demiri de
kutluyor, başarısının devamını diliyorum.
Benden bu kadar buyurun sıra sizde.