17 yaşındaki Abdülkadir'i kim öldürdü?
Abone olDiyarbakır'da Salı gecesi düzenlenen protesto gösterileri sırasında vurularak hayatını kaybeden 17 yaşındaki Abdülkadir Çakmak'ın otopsi raporu yeni soru işaretlerini ortaya çıkardı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde salı gecesi çıkan olaylarda polis
tarafından vurulan 17 yaşında Abdülkadir Çakmak
hayatını kaybetti. Hemen ertesi sabah, Diyarbakır Emniyeti
tarafından, Çakmak’ın vurulma anı olduğu öne sürülen bir görüntü
basın kuruluşlarına dağıtıldı. Bu görüntülerde, bir duvar dibinde,
elinde uzun namlulu silah olduğu görülen bir kişi, çömelmiş
vaziyette ateş etmeye hazırlanırken ya da ateş ederken görülüyor,
hemen ardından da vurularak yere düşüyordu. Ancak bu görüntü ne
aileyi ne de konuyla ilgilen insan hakları savunucularını tatmin
etmedi. Çakmak’ın babası gazetecilere, görüntülerdeki kişinin
fiziksel olarak oğlundan çok daha iri olduğunu söyledi:
Görüntülerdeki adam benim oğlumu iki katı…
Fakat esas kafa karıştırıcı detay otopsi raporundan çıktı:
Çakmak vücuduna isabet eden 4 mermi ile hayatını kaybetmişti. Bu
mermilerden 3’ü vücudunun ön tarafından girmiş, dördüncü kurşun ise
“arkasından ve yakın mesafeden” ateşlenmişti. Radikal’e konuşan
avukat Rehşan Bataray Saman, Çakmak’ın vücudunda çok sayıda
‘şarapnel’ izi benzeri yaraların olduğunu söyledi.
OLAYDAN SAATLER SONRA KAMERA GÖRÜNTÜLERİ
ÇIKIYOR
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde eski Yoğurt Pazarı denilen bölgede,
salı akşamı eylem yapan gruplara polis müdahale etti. Bu esnada
silahla vurularak ağır yaralanan 17 yaşındaki Abdülkadir Çakmak,
kaldırıldığı Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi'nde hayatını
kaybetti.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, hemen ertesi sabah, olaya ait olduğu
belirtilen görüntüleri basın kuruluşlarına dağıtarak, öldürülen
Çakmak'ın polise ateş açtığını açıkladı.
Polisin dağıttığı görüntülerde, bir kişinin, elindeki uzun namlulu
silahla polise açtığı sırada, karşı ateşle vurularak yere düştüğü
görülüyordu. Ancak termal kamera benzeri bir teknolojiyle
kaydedildiği düşünülen görüntülerde ölen kişinin yüzü
seçilemiyordu. Diyarbakır Valiliği’nde yapılan açıklamada ise
“Şahsın ölümü ile ilgili net bilgiler Cumhuriyet Savcısı tarafından
yapılacak olan otopsi doğrultusunda hazırlanacak rapor sonrası
netlik kazanacaktır” denilmişti.
Yakınları ise Abdülkadir Çakmak’ın ‘infaz edildiğini’ söylüyor.
Çocuğun halası Nurten Çayır, “polisin yeğenini infaz ettiğini ve
olayın tanıklarının da olduğunu” öne sürdü. İddiaya göre, Çakmak’ın
vurulduğu bölgede bulunan otoparka ait güvenlik kamerası
görüntülerine de polis tarafından el konulmuştu.
DÖRDÜNCÜ MERMİ, YAKIN MESAFEDEN
SIRTINA!
Ancak esas dikkat çekici bulgular Abdulkadir Çakmak’ın otopsi
raporundan geldi. Raporda, mermilerin üçünün Çakmak’ın vücudun ön
tarafına isabet ettiği, ancak bir merminin sırt bölgesinden girdiği
tespiti yapılıyordu. Üstelik Çakmak’ın sırtına yakın mesafeden ateş
edilmişti…
Emniyet kaynakları, Çakmak’ın vücuduna arkadan isabet eden 4’üncü
merminin polis silahından çıkmadığını, bu merminin yakın mesafeden
ateşlendiğini ve polislerin çatışma sırasında Çakmak’a bu kadar
yakın olmadığını belirtiyor.
OTOPARKTAKİ KAMERALARIN GÖRÜNTÜSÜ
NEREDE?
Çakmak’ın ailesi ise oğullarının eyleme gitmediğini, olaylar
sırasında oturduğu internet kafeden çıktığını ve sokak başında
bekleyen polisler tarafından vurulduğunu savunuyor. İnşaat işçisi
baba Murat Çakmak, Abdulkadir’in öldürüldüğünü eve gelen
arkadaşlarından öğrenmiş. Suç duyurusunda bulanacağını ve sonuna
kadar olayın takipçisi olacağını belirten Murat Çakmak, şunları
anlatıyor:
“Olayın olduğu yer otoparktır. Oranın kamerası var onu da polisler
toplatmışlar. Ben polislerle konuştuğumda olayın nerede olduğunu
sorduğumda bana bilmediklerini ve karakola gidip sormamı istediler.
Bu işin peşinden nereye kadar olursa gideceğim, bu çıkacak ortaya.
"
İHD: OLAYIN TAKİPÇİSİ
OLACAĞIZ
Radikal’e konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube
Başkanı Raci Bilici de polisin servis ettiği görüntülerdeki kişinin
vücut yapısının Abdulkadir’e benzemediğini söyledi. Olayın “90’lı
yıllardaki yargısız infazları hatırlattığını” söyleyen Bilici, son
zamanlarda Hakkari, Şırnak ve yine Diyarbakır’da benzer olayların
yaşandığını ve bunun kaygı verici olduğunu belirtiyor.
Bilici’ye göre, görüntülerde ateş eden kişinin Abdulkadir olması
bile ‘yargısız infaz gerçeğini’ değiştirmiyor: “Polisler zırhlı
araçtalar ve o kişiyi başından göğsünden vuruyorlar. Bu ‘kendini
savunma’ değildir…”
Bugün HDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve belediye
başkanları ile birlikte Abdulkadir Çakmak'ın taziyesine giden HDP
Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da, ziyaretinden ardından basın
mensuplarının sorularını yanıtladı. Demirtaş, ‘güvenlik paketi’
parlamentoda tartışıldığı aşamada bütün bu yasanın içeriğinin
güvenlik güçlerine aşırı yetki verdiğini ve gerekirse ‘sokağa
çıkarak’ engellenmesi gerektiğini söylediklerini hatırlatarak şöyle
devam etti: “Başbakan Davutoğlu 'Dökülecek her kandan Demirtaş
sorumludur' demişti. Yasanın verdiği yetkiyle ilk kan Diyarbakır'da
döküldü. 16 yaşında bir çocuğu infaz ettiler. Şimdi Davutoğlu'na
soracağım ben her yerde de sormaya devam edeceğim. Bu kanın
dökülmesinden Davutoğlu mu Demirtaş mı sorumludur? Diyarbakır
emniyetinin dağıttığı görüntüler çelişkilidir. Çocuğun
görüntülerdeki olmadığına dair ciddi deliller var. Kıyafeti, kilosu
ve boyu uymuyor. Çocuğun arkadaşlarının ifadesi var çocuğun elinde
silah olmadığına dair. Açık bir şekilde infaz edildiğine dair çok
ciddi kuşkular var. Çocuğun vücudunda 4 kurşun izi var. Biri uzak
mesafeden diğeri yakın mesafeden ateş edilmiş. Kafasından
vurulduktan sonra yanına gelip ayrıca üç kurşun daha sıkılmış
vücuduna. Ortaya çıkan deliller bunu gösteriyor.”