14 yaşındaki kızın aşk krizi
Abone ol14 yaşında evden kaçan kızın annesi damattan şikayetçi olunca mahkemede olanlar oldu.
Samsun'da 20 yaşındaki Samet Avcı ile evlenmek için
evden kaçan 14 yaşındaki C.D., duruşmada annesi 52 yaşındaki Nuray
D.'nin, sevgilisinden şikayetçi olması üzerine sinir krizi
geçirdi.
Duruşma sırasında tepki gösteren genç kız, annesinin şikayetten
vazgeçmesi üzerine sakinleşti. Ancak çıkışta adliye binasının
merdivenlerinden inerken fenalık geçirip yere düştü. C.D. ambulans
ile hastaneye kaldırıldı.
İLİŞKİYE GİRDİKTEN SONRA GENÇ, KÖTÜ DAVRANINCA EVİNE
DÖNDÜ
İlkadım İlçesi'nde ailesiyle birlikte oturan C.D. geçen yıl Ağustos ayında gönül ilişkisi yaşadığı Samet Avcı'ya kaçtı. Birlikte bir eve giden gençler burada cinsel ilişkiye girdi. Daha sonrada C.D. ailesinin yanına dönerek evlenmelerine izin vermelerini istedi. Aile de gençlere kendi aralarında yüzük taktı. Ancak 15 gün sonra C.D., Samet Avcı'nın kendisine kötü davrandığını ileri sürerek ailesinin yanına drönünce, anne Nuray D. de şikayetçi oldu.
Avcı 15 yaşından küçük kızla rızasıyla cinsel ilişkiye girmek
suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. 8 yıla kadar hapis
cezası istemiyle 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Samet
Avcı, tutuklandıktan 1 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı.
DURUŞMADA ŞİKAYETÇİ OLMADI AMA
Dün yapılan ilk duruşmaya tutuksuz yargılanan Samet Avcı
katılmadı. Avcı, soruşturma aşamasında verdiği ilk ifadesinde genç
kız ile evleneceğini söyleyerek, "Kendi rızasıyla benimle
kaçtı. Onun da isteğiyle bir kez cinsel ilişkiye girdik"
dedi. C.D. de duruşmada sevgilisinden şikayetçi olmadığını dile
getirdi.
Samet Avcı ile 2 yıldır arkadaş olduklarını söyleyen genç kız,
"Evlenmek için kaçtık. Kendi rızamla bir arkadaşının evine
onunla ilişkiye girdim. Ama bundan ailemin haberi yoktu. Samet ile
aramızda bir anlaşmazlık oldu ve ben eve geri dönünce, annem
şikayetçi oldu. Ama ben şikayetçi değilim. Onu seviyorum ve yaşım
dolunca resmi nikahla evleneceğiz" diye konuştu.
Duruşmaya katılan anne Nuray D. ise, sanığın kızını dövüp kötü
davrandığı ileri sürerek, "Kızım ile evlenmek istiyordu. Yaşı küçük
olduğu için izin vermedik. Daha sonra bunlar kaçtılar. Bir zaman
sonra kızım geri döndü. Samet'in kendisine kötü
davrandığını ve dövdüğünü söyledi. Ben de ondan şikayetçi oldum.
Kızım şikayetçi değil, ama ben sanıktan şikayetçiyim"
dedi.
HASTANEYE KALDIRILDI
Bunun üzerine C.D. annesine tepki göstererek bağırıp ağlamaya başladı. Annesine şikayetinden vazgeçmesi için yalvaran genç kız, gözyaşlarına hakim olamayıp sinir krizi geçirdi. Kızının yakarışlarına dayanamayan Nuray D. şikayetinden vazgeçtiğini söyledi. Mahkeme ise gelmeyen sanığın dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Duruşma çıkışında adliye merdivenlerden inmek isteyen C.D.
birden yere düştü. Sinir krizi geçiren genç kız ailesi ve yakınları
tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Bağırıp ağlayan C.D. başını
zemine çarptığı için ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Sağlık
durumunun iyi olduğu belirtildi.
'ÇALINDI' DEDİĞİ PARANIN BULUNDUĞU YER
ŞAŞIRTTI. AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA
Gasp edildiğini söyledi, para çorabından çıktı
BURSA'da tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan 25 yaşındaki
Ayhan Ünsal, dün akşam çalıştığı fabrikadan aldığı 325 TL avansı
babasına vermemek için yerden aldığı taş ile ensesine vurdu,
dudağını yardı.
BABASINA PARAYI VERMEMEK İÇİN Mİ?
Daha sonra eve gidip tanımadığı dört kişinin kendisini dövüp
parasını aldığını söyleyen Ünsal, çelişkili ifadeler verince
getirildiği polis merkezinde sakladığı para çorabında çıktı. Daha
sonra ifade değiştiren Ünsal, parayı Umre'ye gidecek annesine
vermek için babasına bu şekilde yalan söyleme ihtiyacı duyduğunu
açıkladı.
Merkez Yıldırım İlçesi'ne bağlı Hacivat Mahallesi 116. Sokak'ta
anne ve babasıyla oturan ve bir tekstil fabrikasında işçi olarak
çalışan Ayhan Ünsal, dün, işyerinden aldığı 325 TL avansı babasına
vermemek için plan yaptı. Gece saat 01.00 sıralarında evine
giderken yoldan bulduğu taşı ensesine ve dudağına vurarak kendisini
yaralayan Ayhan Ünsal eve gidip, tanımadığı dört kişinin kendisini
dövdüğünü, parayı ise aldığını söyledi. Ailesinin polise müracaat
etmesi sonucu ifadesi alınmak üzere polis merkezine getirilen Ayhan
Ünsal çelişkili ifadeler verince çapraz sorguya alındı.
ÜNSAL'I ARADILAR
Ünsal'ı arayan polis gasp edildiği söylenen parayı çorabında
buldu.Böyle bir yalanı sürekli parasını alan babası Mustafa Ünsal'a
vermemek için, söylediğini belirten Ayhan Ünsal, "Amacım önümüzdeki
günlerde Umre’ye gidecek olan annem Hacer Ünsal'a vermekti. Para
sıkıntısı çeken anneme yardımcı olmak için böyle bir yalan
söyledim. Kendime de zarar verdim. Fakat gerçek çabuk ortaya çıktı"
dedi.
Şikayetçi olarak geldiği polis merkezinde zanlı konumuna düşen
Ayhan Ünsal hakkında, "Yalan beyanda bulunmak" ve "Resmi mercileri
oyalamak" suçundan işlem yapıldı. Ünsal, savcının talimatıyla
serbest bırakıldı.
YAN BAKTIĞINI ÖNE SÜRDÜ BÖYLE DEHŞET
SAÇTI
KONYA'da bir barda akol alan 29 yaşındaki K.A., iddiaya
göre 'Neden yan bakıyorsun' diye soran barın sahibinin üvey oğlu 18
yaşındaki T.H.D. ile tartıştı. Sinirlerine hakim olamayan K.A.
otomobilden aldığı av tüfeğiyle bar sahibi ve üvey oğlunun üzerine
ateş açtı. Ardından kendisini de bacaklarından av tüfeğiyle
yaraladı.
Olay, saat 01.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Musalla Bağları
Mahallesi Nalçacı Caddesi üzerinde bulunan bir barda meydana geldi.
K.A., barda alkol alarak eğlenmeye başladı. Bu sırada bar sahibinin
üvey oğlu T.H.D., K.A.'nın bulunduğu masaya gelerek iddiaya göre
"Neden yan bakıyorsun?" dedi. Bunun üzerine ikili arasında tartışma
çıktı.
Tartışmanın ardından bardan çıkan K.A., otomobilinde bulunan
ruhsatsız av tüfeğini alıp bara geri döndü. K.A., içeri girer
girmez T.H.D ve T.H.D.'nin üvey babası bar sahibi 33 yaşındaki
H.A.K.'nin üzerine ateş açtı. Daha sonra da bacaklarına ateş açıp
kendini yaraladı. Kalçasından yaralanan T.H.D, bacaklarından
yaralanan H.A.K. ve K.A., ambulanslarla kentteki çeşitli
hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayla ilgili
soruşturma sürüyor.
MUAYENE BEKLERKEN KALBİ NASIL
DURDU?
Bakımevinden hastaneye getirilen
yaşlı adamın polikliniğe girdi sırada kalbi durdu.
Sivas'ta 68 yaşındaki Mesut Musul tedavi için geldiği
hastanede muayene olacağı polikliniğe girdiği sırada kalbinin
durması sonucu hayatını kaybetti.
Kentte hizmet veren özel bir bakımevinde kalan Mesut Musul önceki
gün akşam saatlerinde kaldığı bakımevinin görevlileri tarafından
karın ağrısı şikayeti ile Numune Hastanesi Acil Servisi'ne
getirildi.
Burada tedavisi yapılarak gönderilen Musul ertesi sabah tekrar
rahatsızlanınca muayene için dün sabah saatlerinde aynı hastanenin
dahiliye polikliniğine getirildi. Burada sırasının kendisine
gelmesi ile birlikte polikliniğe giren Musul bir anda yere
yığıldı.
20 DAKİKA MÜDAHALE
Musul'un kalbinin durduğunun anlaşılması üzerine tüm hastane yaşlı
adamı kurtarmak için seferber oldu. Musul için hastanenin acil
servisinden de doktor çağırıldı.
Musul, poliklinikte yaklaşık 20 dakika süren bir müdahale ile
hayata döndürülmeye çalışıldı. Ancak başarılı olunamayınca
polikliniklerin bulunduğu binanın önüne ambulans çağırıldı.
Ambulans ile acil servise götürülen Mesut Musul'a burada da kalp
masajı yapıldı ve şok ile hasta geri döndürülmeye çalışıldı. Ancak
Mesut Musul yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
İlk incelemede Musul'un ani kalp durması sonucu hayatını kaybettiği
açıklandı. Hastanenin morguna kaldırılan Musul'un cenazesi otopsi
sonrası yakınlarına teslim edilecek.
GASPÇININ SON
PİŞMANLIĞI FAYDA ETTİ Mİ?
Market sahibini tehdit eden zanlı özür diledi, ama...
Denizli'de dün akşam girdiği marketten 20 TL tutarında
ekmek, sigara ve gazozu silahla gasp eden zanlı M.E.(20), bu sabah
aynı markete gidip, pişman olduğunu belirterek Market sahibi Yüksel
Dayıoğlu'ndan özür diledi.
Gasp ettiklerinin tutarı olan 20 lirayı da Dayıoğlu'na veren M.E.
başka sabıkası olduğu için kendisinden şikayetçi olmamasını istedi.
Ancak Dayıoğlu'nun şikayete üzerine polis tarafından yakalanan
M.E.'nin pişmanlığı fayda etmedi. Polis olayda kullanılan tabancayı
ararken, M.E.'nin ifadesinin ardından savcılığa sevkedileceği
bildirildi.
İlginç gasp olayı dün 19.30 sıralarında Mehmetçik Mahallesi 2552
Sokak'taki Yüksel Dayıoğlu'na (28) ait Kurtuluş Markette yaşandı.
Markete gelen işsiz M.E., 3 ekmek, 2 paket sigara, 1 ayran, 2
litrelik gazoz ve 1 çikolata aldı. M.E., market sahibi Yüksel
Dayıoğlu'na aldıklarının parasını daha sonra ödeyeceğini söyledi.
Dayıoğlu kendisini tanımadığını, veresiye vermeyeceğini söyleyince,
M.E., yanında taşıdığı tabancayı çıkarttı. Dayıoğlu'nu tehdit eden
M.E. marketten ayrıldı. Market sahibi Dayıoğlu, polisi arayarak
silahlı gaspa uğradığını bildirdi. Markete gelerek zanlının
eşgalini alan polis çevrede araştırma yaptı ancak M.E.'yi
bulamadı.
Bu sabah erken saatlerde marketini açan Yüksel Dayıoğlu, bir süre
sonra M.E'yi karşısında görünce şaşkına döndü. Markete eniştesi
Soner Demir ile gelen M.E. Dayıoğlu'dan özül diledi. Pişman
olduğunu belirten M.E. gasp ettiklerinin tutarı olan 20 lirayı
market sahibine ödedi. Market sahibinden özür dileyen M.E. baska
sabıkaları bulunduğundan kendisinden şikayetçi olmamasını da
istedi. M.E. ve eniştesi daha sonra marketten ayrıldı. Dayıoğlu da
polisi arayarak gasp zanlısının geldiğini bildirdi. Olay yerine
gelen polis ekipleri, M.E.'yi market yakınlarında gözaltına
aldı.
MAĞDUR NE DEDİ?
Polis olayda kullanılan tabancayı ararken, M.E.'nin ifadesinin
ardından savcılığa sevkedileceği bildirildi. Market sahibi Yüksel
Dayıoğlu da gasp anında büyük korku yaşadığını söyleyerek,
"Şahıs yaptığı alışverişin parasını sonra ödeyeceğini
söyledi. Ancak ben kendini tanımadığım için kabul etmedim. Sonra
tabanca çekip, beni tehdit ettikten sonra kaçtı. Sabah gelip, özür
diledi, aldıklarının parasını verdi. Başka suçlardan sabıkası
olduğu için şikayetçi olmamamı istedi. Ben yine de şikayetçi
oldum" dedi.
VAHŞET SONRASI İKİ
GÖZALTI
Eşi ve kızlarının kanlar içindeki cesediyle karşılaşan kadın ve kızı gözaltında
AKSARAY'da baba ve iki kızının vahşice öldürüldüğü katliamda,
kızı İmren Bellikli ile birlike bir yakınlarından taziyeden
döndükten sonra eşi İsmail Bellikli ve kızı Alime Bellikli'nin
kanlar içindeki cesediyle karşılaşan 46 yaşındaki Neziha Bellikli
ve kızı İmren Bellikli de jandarma tarafından gözaltına alındı.
Olayla bağlantısı olduğu şüphesiyle gözaltına alınan 2 kişiden
birinin ise 55 yaşındaki çiftçi E.I. olduğu ve sorgularının sürdüğü
öğrenildi.
Öldürülen baba ve iki kızının cenazesinin ise Güzelyurt Devlet
Hastanesi Morgu'nda yapılan otopsinin tamamlanmasının ardından öğle
namazınından sonra Ihlara Mezarlığı'nda defnedilmesi
bekleniyor.
Uçurumun dibinde ölü bulunan Ihlara Atatürk İlköğretim Okulu 2'nci
sınıf öğrencisi 9 yaşındaki Çiğdem Bellikli'nin okulunda ise sınıf
arkadaşları yasa boğuldu. Sınıf arkadaşları Çiğdem'in fotoğrafının
bulunduğu ve 'Çiğdem seni unutmayacağız' yazılı kağıdı Çiğdem'in
sırasına bıraktı. Sınıfta derslere ara verilirken, yine katliamda
vahşice öldürülen Alime Bellikli'nin de 2 yıl önce aynı okuldan
mezun olduğu belirtildi.
DİREKSİYON BAŞINDA BÖYLE SIZIP
KALDI
Konya'da direksiyon başında sızıp kalan alkollü sürücü,
güçlükle uyandırıldıktan sonra bindirildiği polis aracında da
uyuyup kaldı. Polisin araçta yaptığı aramada, poşet içerisine
konulmuş pompalı tüfek ile koltuk altına gizlenmiş çok sayıda içki
şişesi bulundu.
Edinilen bilgiye göre, konfeksiyonculukla uğraşan Aykut K. (33),
kullandığı 42 BMZ 97 plakalı kamyoneti saat 02.30'da merkez Meram
ilçesi Şükran Mahallesi Gürcühatun Sokak'ta durdurdu. Farları yanık
durumda kamyoneti sokakta durduran aracın sürücüsü, direksiyon
başında sızıp kaldı. Uykuya dalan sürücü, bölgede devriye gezen
polis ekipleri tarafından fark edildi. Farları yanık olan
kamyonetin başına gelen komiser, aracın kapısını açarak
direksiyonun başında uyuyan sürücüyü uyandırmak için uzun uğraş
verdi. Sürücüye seslenen ve başını yukarı kaldırıp uyandırmaya
çalışan komiserin ilk girişimi sonuçsuz kaldı. Daha sonra ikinci
kez sürücüyü uyandırmaya çalışan komiser, "Polis geldi kalk" diye
seslendiği alkollü sürücüyü uyandırmayı başardı. Alkollü sürücü
aşağıya indirilirken, araçta detaylı arama yapıldı. Yapılan
aramalarda kamyonette bir poşet içerisine konmuş pompalı tüfek ve
koltuk altında gizlenmiş içki şişeleri bulundu.
KİMİM BEN?
Uyandığında ne olup bittiğine anlam veremeyen alkollü sürücü ile
kendisini
araçtan indiren komiser arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
Güçlükle ayakta durabilen alkollü sürücü, komiserin "Kimim ben?
Polis. Ne yapıyorsun burada" sorusu karşısında cevap veremedi.
Konuşulanlardan da bir şey anlamadığı gözlenen alkollü sürücü, üst
araması yapıldıktan sonra alındığı polis aracında da uyudu. Önce
iki koltuğun arasına başına koyup bir süre uyuklayan alkollü
sürücü, daha sonra ceketinin yakalarıyla yüzünü kapatıp koltuğa
uzanıp uykuya daldı.
BAŞKA ARACA BİNMEK İSTEDİ
Bunu gören komiser tarafından tekrar
uyandırılan alkollü sürücü, ruhsat ve kimlik için aşağıya
indirildi. Kendi aracı sandığı polis otosuna binmek isteyen alkollü
sürücü polisin, "Bu senin araban değil" uyarısı üzerine kendi
aracına yöneldi.
Yaşanan bu gelişmelerden sonra biraz kendisine gelen Aykut K.,
kendisini sağlık kontrolü için hastaneye götürmek isteyen
polislerin aracına binmek istemedi. Aracını isteyen alkollü sürücü,
ikna edildikten sonra Konya Numune Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan
alkol muayenesinde 209 promil alkollü olduğu belirlenen Aykut K,
aracında bulunan tüfekle ilgili ifadesine başvurulmak üzere polis
merkezine götürüldü. Koltuğun altından içki şişeleri çıkan kamyonet
ise, güvenlik nedeniyle otoparka çekildi.