13 yaşında kanseri 2 kez yendi
Abone olYaşı daha 13 ama yaşadığı badireler o kadar büyük ki.. Küçük Yavuz 7 yaşında yakalandığı kanserle boğuşuyor.
Konya'da 13 yaşındaki Yavuz Selim Keçe, 7 yaşında
yakalandığı lösemiden gördüğü tedavi sonucu tam kurtulduğunu
düşünürken, hastalık tekrarladı.
10 yaşında başlayan ikinci tedavi sürecinde anne ve
babasının moral desteğini alan Yavuz Selim hastalığı ikinci kez
yenmeyi başardı.
Baba Süreyya Keçe (38), AA muhabirine oğlunun kansere karşı verdiği
mücadeleyi anlattı. 7 yaşında rahatsızlanan oğulları Yavuz Selim'i
Konya'daki bir hastaneye götürdüklerini ve lösemi teşhisi
konulduğunu ifade eden Baba Keçe, bunun üzerine vakit kaybetmeden
oğullarının tedavisi için Ankara'ya gittiklerini söyledi.
Keçe, ''Oğlum ilaç ve kemoterapi tedavisi görmeye başladı. Bu
duruma önce alışamadı. Hep hastaneden çıkmak istedi. Hastalığını
kabullenemedi. Eşim ve ben hemen Lösemili Çocuklar Vakfı'na (LÖSEV)
başvurduk'' dedi.
Oğlunun kendi gibi hasta çocuklarla bir araya geldiğini ve böylece
moralinin yükselmeye başladığını ifade eden Keçe, şunları
anlattı:
''Yavuz Selim'in sürekli kendisi gibi lösemi hastası olan
çocuklarla tatile gitmesine, yemek yemesine ve tüm etkinliklere
katılmasını sağladım. Onun moralini hep yüksek tuttuk. Üç yıllık
tedavi sonrası da doktorlar oğlumun iyileştiğini söyledi. Ancak
Yavuz Selim bir süre sonra tekrar rahatsızlanınca, apar topar
Ankara'ya geri döndük. Oğlumuzun hastalığının iyileşme sürecinde
kendini yenilediğini öğrenince çok üzüldük. Hocalarımız ilik nakli
için hazırlıklı olmamızı ve bunun için gerekli tahlilleri
yaptırmamazı istediler.''
Bunun üzerine kendisi, eşi ve kızının yapılan tahlilleri sonrası
oğluna gerekli olan nakil için ilik veremeyeceklerini
öğrendiklerinde üzüntülerinin daha da arttığını anlatan Keçe,
sözlerine şöyle devam etti:
''Oğlum yapılan ilaç ve kemoterapi tedavilerine ikinci kez de yanıt
verince nakile gerek duyulmadı. İkinci kez hastane ortamına girmek
zorunda kalan Yavuz Selim'i bu ortamdan az da olsa kurtarabilmek
için daha çok LÖSEV ile iletişim kurmasını sağladık. Çevremizde bu
hastalıktan yaşamını yitiren çok insan olduğunu bildiğimiz için
bazen karamsarlığa düştük. Ancak oğlum ikinci kez bu hastalığı
yenmeyi başardı. Mutluluğumuz gerçekten tarif edilemez.''
Keçe, Yavuz Selim'in tedavi sürecinde yapılan tahlillerde eşinin
kemik iliğinin başka bir çocuğa uyumlu olduğunun tespit edildiğini
ve nakil gerçekleştikten sonra kendi çocuklarını kurtarmış gibi
sevindiklerini bildirdi.
KANSERİ YENMENİN MUTLULUĞU YAŞIYOR
Yavuz Selim Keçe ise hastalığa ilk yakalandığında çok korktuğunu,
ancak tedavi sürecine ve hiç sevmediği hastane ortamına anne ve
babasının desteği ile alıştığını söyledi.
Bittiği söylenen hastalığı bir süre sonra tekrar edince çok
üzüldüğünü anlatan Keçe, ''Aileme hastalığı yeneceğime dair söz
vermiştim. Hastalığı yendim. Kanseri yenmenin mutluluğunu
yaşıyorum. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmamak gerekiyor. İlik
nakli için doku uyumu sağlanmadığında bile çok üzülmedim. Beni
dünyaya getiren ailemin verdiği moral ve destek sayesinde kanseri
yendim'' diye konuştu.
Keçe, hastalığı nedeniyle eğitimine evde devam ettiğini ancak artık
okuluna gideceği için çok mutlu olduğunu kaydetti.
TEDAVİ İÇİN MORAL ÖNEMLİ
Lösemili Çocuklar Vakfı Sosyal Hizmetler Sorumlusu Seçil Arı ise
vakfın hastanesinde tedavi gören Yavuz Selim gibi çocukları her
yönden moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını bildirdi.
Bu tür çocukların bağışıklık sisteminin güçlü olması ve tedaviye
olumlu yanıt vermeleri için moral ve motivasyonlarının sürekli
yüksek tutulması gerektiğini anlatan Arı, ''Çocuklar hastalığı tam
olarak kavrayamıyor. Sadece kendilerinin hasta olduğunu ve acı
çektiğini düşünüyor. Çocukların hastalıklarını ve ağrılarını
unutturmak için elimizden geleni yapıyoruz'' dedi.