Ne bugünlerde gündemin birinci sırasına oturan konsolosluk
baskını, ne insanlarımızın adını yeni yeni duyduğu İslami terör
örgütleri şaşırtıcı değildir.
Asıl şaşırtıcı olan; bölgesinde caydırıcı, güvenilir,
güçlü bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 12 senede bu tür
terör örgütleri ile aynı seviyeye çekilebilmiş
olmasıdır!
** ** **
1980’lerin ikinci yarısından itibaren etkisini gösteren ve
1990’lı yıllarda art arda yaşanan finansal krizler, 2007 yılında
ABD’de 4 büyük bankanın iflasıyla etkisini dünya ölçeğine
taşımıştır.
“Küresel Kriz” olarak tarihe geçen bu sürecin etkileri sadece
finansal anlamda değil siyasal olarak da ülkeler bazında çarpık
değişimlere sebep olmuştur.
ABD ve Avrupa ülkelerinde alınan akılcı önlemler sonucu siyasal
etkiler minimum seviyede tutulabilmişse de ülkemizi de içine alan
bölgemizde siyasi etkileri oldukça yıkıcı olmuştur.
** ** **
Batı için ekonomik krizin etkilerinden kurtulabilmenin en kesin
yolu; enerji kaynaklarını bünyesinde barındıran Müslüman ülkeler
üzerine oynamaktı ki öyle de yaptılar.
Senaryolar Müslüman ülkeler üzerine yazılmaya ve sahnelenmeye
başlandı.
Kesilen her Müslüman kafası batılıların artı hanesine
Dolar ya da Euro olarak kaydedilmekte!
Yöntemleri her koşulda aynı;
İşbirliği yapabilecekleri isimleri belirleyip, ekonomik ve
siyasi destek vererek ev sahibi ülkede yönetimlere taşıyıp söz
sahibi olmalarını sağladılar.
Bir yandan etnik farklılıkları belirginleştirirken diğer yandan
cemaatler aracılığıyla mezhepsel ayrışımı körüklediler.
İstedikleri oranda kutuplaşmanın sağlanabilmesi için sadece
mezhepler arası ayrışım yeterli değildi.
Cemaatler ve hatta tarikatlar arasında da saflaşma
gerekiyordu.
Böylece düğmeye basıldığında çatışmaların etkisi daha yıkıcı
olabilecekti!
Zira şunun pek ala farkındaydılar;
İnsanlık tarihinde en yıkıcı, en insanlık dışı en vahşi
savaşlar mezhepler arası yapılan savaşlar olmuştur!
Yazımın buraya kadarki kısmında hemfikir isek, artık
ülkemizin son 12 yılına da bakabiliriz demektir!
Yukarıda çizdiğimiz portreye baktığımızda 12 senelik AKP
iktidarının öve öve bitiremediği duble yolların, AVM’lerin, kentsel
dönüşüm adı altında hak sahiplerinden ucuza kapatıp birilerine
milyon dolarlar kazandırılan icraatların bir anlamı kalıyor mu?
3. Köprü veya temeli atılan yeni havaalanının bu portrede ki
yeri neresidir?
Yıllardır din üzerinden yapılan kışkırtmaları bu portrede nereye
oturtabiliyorsunuz?
Ciddi devlet anlayışından uzaklaşıp dinci terör örgütleri
üzerine konuşlandırılmış dış politikamızın hazin hali ortada iken
artık eminim;
Büyük resme baktığınızda siz de benim gibi son 12 yılın
ülkemiz açısından FETRET YILLARI olduğunu görüyorsunuz!
Henüz dile getirmiyor olsanız bile…