11.Kalkınma Planında Kültür/Sanat…(1)

Göktan AY goktanay57@gmail.com

TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANLIĞI, TEMMUZ2019,

ON BİRİNCİ KALKINMA PLANI (2019-2023)

Bu yazı serimizle, 11. Kalkınma Planı kültür-sanat alanı başlıklarına ve görüşlerimize yer vereceğiz. Ancak, metin boyunca, Türkçe imla kuralları ve noktalama işaretlerinde sıkıntı devam etmektedir.

Aynı/benzer içerikli cümlelerle, gereksiz bir şekilde madde çoğaltılmasına gidilmiştir.

Bu maddelerin hayata geçmesi için, liyakatlı; Kültür Bakanı/Bakan Yard./Genel Müdürler/Daire Başkanları/Uzmanlar/Araştırmacılar gereklidir.

Turizm Bakanlığı birlikteliğinden bir sonuç almak mümkün değildir.

Maddelerde, sürekli; yapılacaktır/geliştirilecektir v.b. denilmekte, ama sanatı/kültürü yayan, yaşatan, uygulayan Bakanlık Devlet Sanatçıları’nın özlük hakları konusuna yer verilmemektedir. Bu, ödüllendirme gereklidir. Sanatçıların (3500) ikramiyeleri maaşlara katılmalı, ek göstergeleri 6400’e yükseltilmelidir. TRT’nin yıllar önce yaptığı bu uygulamayı Bakanlık hala hayata geçirememiştir.

Maddelerde belirtilen konularda “nasıl? Sorusunun” cevabı veya “açıklaması” hiç yoktur. “Birileri yapacak ve hayata geçecektir” anlayışı hakimdir. Ama; kimler? Hangi liyakatlı kişiler? Cevabı olmayan sorulardır.

Bir yıl önce yazmışım. “Göktan Ay: Bakan Sn. M. Ersoy’un “İstanbul Eylem Planı” ancak “eylemci kişilerle” başarılı olur!” 

Sn dakika: Bugünkü Resmi Gazete'de yayınlanan kararnameyle, nihayet MEB kadrolarında büyük bir değişime gidildi.11.Kalkınma Planı'nın hayata geçmesi için kadroların liyakatlı olması gerektiğini bu yazımızda söylemiştik. İnşallah, ehliyetli kişiler atanmıştır. Başarılar diliyoruz.

2.3.9. Kültür ve Sanat

a. Amaç

629. Kültürel zenginlik ve çeşitliliğin korunup geliştirilerek gelecek nesillere aktarılması, kültür ve sanat faaliyetlerinin yaygınlaştırılması, millî kültür ve ortak değerler etrafında toplumsal bütünlüğün ve dayanışmanın güçlendirilmesi ile kültürün kalkınmadaki çok boyutlu etkisinin artırılması temel amaçtır. 

b. Politika ve Tedbirler

630. Yurt içi ve yurt dışındaki kültür mirasımız, toplumun kültür, tarih ve estetik bilincini geliştirecek, kültür turizmine katkı sağlayacak ve afet riskini dikkate alacak şekilde korunacak, taşınmaz vakıf kültür varlıklarına vakfiye şartları doğrultusunda işlevsellik kazandırılacaktır.

630.1. Üniversitelerde Ulusal Restorasyon Mükemmeliyet Merkezi kurulacaktır.

AY: “İlgili üniversitelerde” denilmeliydi. İlgili Fakültenin olmadığı bir üniversitede sadece merkez kurmak işlevsel olmaz. Restorasyon; “eski bir yapıda bozulmuş, yıkılmış olan yerleri, bölümleri aslını bozmayacak bir biçimde onarma.”, Konservasyon ise; “resim, heykel gibi sanat eserlerinin nesiller boyu özelliklerini kaybetmeyecek şekilde korunması işi” dir. Kısaca bu iki kavram bir arada olmalıydı...Ayrıca, “mükemmelliyet” vurgusuna ne gerek var? Bu vurgu olmazsa, merkez gerekli çalışmayı “iyi” yapmayacak mıdır? “Ulusal Restorasyon ve  Konservasyon Merkezi” doğru isimdir.

630.2. Yurt içi ve yurt dışında taşınmaz vakıf kültür varlıklarımızı korumaya yönelik restorasyon ve onarım faaliyetleri nitelik ve nicelik olarak geliştirilecektir. 

630.3. Tarihi kent dokularına yönelik kentsel tasarımlar yapılacak, tarihi kent bölgeleri bu tasarımlara göre bütüncül anlayışla iyileştirilecektir. 

630.4. Yurt içi ve yurt dışındaki taşınmaz kültür mirasımızın korunmasına yönelik olarak yürütülen tespit ve envanter çalışmalarına devam edilecek ve elde edilen veriler dijital ortama aktarılacaktır.

630.5. Çeşme, imaret, aşevi gibi taşınmaz vakıf kültür varlıklarına vakfiye şartları doğrultusunda işlevsellik kazandırılacaktır. 

630.6. UNESCO koruması altındaki alanlar başta olmak üzere, arkeoloji, edebiyat, tarih, tabiat konulu tematik kültür rotaları belirlenecek ve bunların tanıtımı sağlanacaktır.

630.7. Kültürümüzün temel unsurları, tarihimizin önemli şahsiyetleri, olayları, masal kahramanları ve kültürel zenginlik unsurlarımız tiyatro, sinema, belgesel, dizi ve çizgi filmlerle anlatılacaktır.

AY: Katılıyoruz. Ancak, çok netameli (gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan) bir konudur. Çok tecrübeli, formasyon eğitimi almış, eğitimci alanı yüksek, sosyal ve yazma yönü kuvvetli kişilere ihtiyaç vardır.

630.8. Çanakkale şehitlikleri ve savaş alanları ihya edilerek Tarihi Alan açık hava müzesine dönüştürülecektir. (Hala dönüştürülmemiş ise, bu ayıbımızdır.)

631. Kültürel altyapı unsurlarının daha verimli ve etkili kullanılabilmesi için mimarisi, işletme ve yönetim modeli işlevsel hale getirilecek; farklı etkinliklere imkân veren esnek mekânsal tasarımlar geliştirilecektir.

AY: Katılıyoruz. Ancak, bu konuda yetişmiş insan gücü çok önemlidir. Sanat yönetimi, sanat tasarımı alanında yetişmiş, Yönetim-Endüstri Mühendisleri yetiştirmek gereklidir. 641 ve 641.1 maddeleri aynı paraleldedir.

631.1. Kültür yapılarının şehir yaşamında üçüncü mekân olarak benimsenmesi için ulaşılabilir, yaygın ve cazip yapılar tasarlanacaktır. (Mümkün görülmemektedir.)

632. Kentsel tasarımların, imar planlarının, toplu konutlar ve kamu binalarının peyzaja, şehrin dokusuna, estetiğine ve kimliğine katkı sağlamasına özen gösterilecek ve kentsel dönüşüm uygulamalarının kültürel kimliğe ve yapıya uygunluğu gözetilecektir.

AY: Bu konuda çok geç kalınmıştır. Şehirlerin estetik dokusu, alanların peyzajı, bizzat TOKİ tarafından ve takip eden “yeşile karşı” mütahit firmalarınca yok edilmiştir. Bundan sonra nasıl bir kimlik ve ne şekilde yapılacaktır, merak içindeyiz.

632.1. Yerel yönetimler ve ilgili kamu kurumlarının, şehre kimlik katan önemli mekânlara ilişkin markalaştırma uygulamaları teşvik edilip yaygınlaştırılacaktır. (Katılıyoruz)

632.2. Özel müzelerin kurulması teşvik edilerek, çağdaş müzecilik anlayışı içerisinde müzelerin nitelik ve niceliği artırılacaktır.

AY: Katılıyoruz. Ülkemizin her tarafı doğal müze aslında. Ama, gereken birliktelik/tanıtım/gelişim v.b. sağlanamıyor. İstanbul’da bir çok müze (Devlet-Özel) var, ama nüfusun %80’i görmemiş. Haziran 2019’da, Edirnekapı'da kara surlarına bitişik olarak inşa edilen Tekfur Sarayı Çini Müzesi  hizmete açıldı. İstanbul Modern, Panorama,Miniatürk v.b. müzeleri çok iyi çalışıyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi muhteşem. 

İstanbul Müzik Müzesi,hala hayata geçirilemedi. Birçok insan, arşivini hediye edecek/satacak müze bulamıyor.İzmir’de müzeyi görünce hayran kalmıştım. 

Müzecilik ayrı bir alan, liyakatlı kişilerin, işin  içinde olması gerek..

633. Kültür ve sanata erişim ve katılım olanakları artırılacaktır.

AY: Son ören yerlerine ve müzelere yapılan zamlarla, zaten müze/tiyatro/konser v.b.  gezmeyen/izlemeyen  milletimize nasıl imkanlar sunulacaktır. Muğlaktır.

633.1. Kültür ve sanatın bir yaşam alışkanlığı olarak gelişmesi için erken yaşlardan itibaren kültür ve sanat eğitimi verilecektir.

AY: Hep beylik cümleler...Nasıl olacak? Yıllardır elinizi tutan mı vardı? Ne engel oldu size? v.b. gibi sorular çok fazladır.17 yıl önce de bunlar söylenmişti, bir adım yol alınamadı? Şimdi, yetenekler nasıl tespit edilecek? Caktır—çektir, cümleleri ile yıllarımız boşa geçiyor…Kültür Bakanlığı bile bağımsız değil ve şu anda Turizm Bakanı var, ama Kültür Bakanı aranıyor durumundayız!...

633.2. Okuma kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılması amacıyla kütüphanecilik hizmetleri geliştirilecek, kütüphaneler bu alandaki yeni teknolojiler ve yönetim yaklaşımlarından da istifade edilerek mekânsal ve işlevsel olarak yeniden yapılandırılacaktır. (Katılıyoruz)

633.3. Gezici kütüphane sayısı artırılacaktır.

AY: Son yıllarda, kitap sayısı verilerek kütüphanelerle övünmektedir. Bir üniversite; “en büyük kütüphaneye sahibiz” diye reklam vermektedir. Sn.Cumhurbaşkanı, “Külliyede en büyük kütüphaneyi 5 milyon kitapla kuruyoruz” ve "Rami Kışlası'nı (müze, kütüphane, restoranlar, alışveriş mekanları ve 200 dönümlük peyzaj düzenlemesiyle) Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinden biri haline getiriyoruz" demiştir.Ancak, önemli olan ziyaretçi/okur sayısıdır. Bizim gördüğümüz, sadece tez zamanlarında doluluk oranının arttığıdır.

633.4. Kültür ve sanat hizmetlerinin sunumunda mahalli idareler, özel sektör ve sivil toplumun rolü güçlendirilecektir.

AY: Bu konuda sorun çoktur. Hala,bir  “kültür merkezi prototipi” çıkarılmamış olup, her Belediye kendine göre merkez inşa etmektedir. Bir salonda; nikah, konser, sempozyum yapılmakta, buna Türk işi “çok yönlü salon” denilmektedir!.. Her Belediye; kültür/sanatı farklı algılamakta, ortak bir anlayışta birleşilememektedir. Merkezlerde; ismi olmayan, çoğunlukla siyasi kişilere etkinlik verilmekte, bu da diğer kesimlerin merkezlere uğramamasına sebep olmaktadır. Bu uygulama, toplumsal bir kayıptır…Vergilerle yapılan merkez/salonlarda, her tür etkinliğe hizmet verilebilmelidir. Tabii ki, bu maddenin işlemesi isteniyorsa!..

634. Klasik Türk Sanatlarını yaygınlaştırmaya yönelik faaliyetler düzenlenecektir.

AY: Hat, tezhip, halı, cilt, ebru ve ahar gibi geleneksel sanatların yaşamasını sağlamak için MSGSÜ’de bölümler vardır. Birçok dernek/vakıf bu alanda çalışmaktadır. Geliştirilmesi, yaşatılması gereklidir.

634.1. Türk-İslam tarihinin farklı dönemlerine ait kültürel mirasımıza öncelik verilmek suretiyle, kültürel mirasımızın araştırılması, korunması, günümüz toplumuna ve gelecek kuşaklara aktarılması sağlanacaktır.

635. Türkçe’nin doğru ve yetkin bir şekilde kullanılması için örgün eğitim başta olmak üzere, her türlü medya, yasal düzenleme gibi araçlar etkin bir şekilde kullanılacaktır.

AY: En başarısız olunan ve başarısız olunacak maddedir. Çünkü, kimse işin ciddiyetinde değil, gezmesinde, konuşmasında, dile getirilmesinde, oy kazanılmasındadır. Üniversite sisteminde dahi, yabancı dil “barajdır” ve sonra bilim/sanat çalışmaları gelmektedir. Kızıyorlar bu kelimeye ama, “müstemleke memleketi” gibiyiz. AVM’ler, rezidanslar, salonlar, iş yerleri v.b. Türkçe isim bulmak çok zordur ve bunlara izin veren de, iktidarda olan sağ/muhafazakar partiler ve  17 yıldır muhafazakarız, milliyiz diyen AK Parti’dir.

Devam edecek….

Son söz: Keşke, bu metin yayından önce tarafımıza gönderilseydi; “Güzel Türkçe’ye, noktalama işaretlerine, imla kılavuzuna” uygun bir metin olurdu. TBMM Kanunlar Dairesi Başkanlığı bu konuda çok titizdi. Bir kanun maddesi için (15 yıl önce) arkadaşlarla çalışmış ve memnun kalmıştım. Bu metni okuyunca, aklıma  takıldı; Acaba, son yıllardaki liyakatsız görevlendirmelerden bu birimde mi nasibini almış?