10 maddede Ergenekon davası
Abone olTürkiye tarihinin en önemli davası olan Ergenekon Davası'nda büyük gün yarın. İşte 10 maddede Ergenekon davası...
Türkiye’nin gündemine yıllardır
damgasını vuran Ergenekon davasında karar aşamasına
gelindi.
Aralarında eski genelkurmay başkanı, üniversite rektörleri,
siyasi parti liderleri ve gazetecilerin bulunduğu dava yıllardır
Türkiye’nin gündeminde. “Derin devlet” olarak adlandırılan ve
savcının mütalaasında “terör örgütü” dediği Ergenekon davasının
neredeyse her aşaması olay oldu.
SİLİVRİ'DE GÜVENLİK
ÖNLEMLERİ Ergenekon Davası’nda yarın kararın açıklanması beklenen duruşma öncesi Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan duruşma salonu ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Karar öncesi Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan duruşma salonu ve çevresinde alınan geniş güvenlik önlemleri sürüyor. Cezaevinin hemen sağ tarafında kalan ve cezaevine gelen vatandaşların, avukatların ve yolcu taşıyan otobüslerin kullandığı otopark alanının etrafının da bariyerlerle çevrildiği görüldü. SEYYAR BAZ İSTASYONLARI KURULDU |
“Dalga” olarak ifade edilen çok sayıdaki operasyonun ardından
tutuklu veya tutuksuz yargılanan 275 sanık için karar yarın
açıklanacak.
BBC Türkçe Servisi'nin derlediği bilgilere göre Ergenekon davası
neydi? Ne zaman başlamıştı? Kimler yargılandı? Neler iddia edildi?
Savcı mütalaasında ne dedi? Hepsinin cevabı burada...
1. Soruşturma nasıl
başladı?
Ergenekon soruşturması, o dönem adı konmamış olsa da, 12 Temmuz
2007'de Ümraniye'de bir gecekonduda bulunduğu söylenen 27 el
bombasıyla başladı. Emekli Astsubay Oktay Yıldırım'ın bu bombaların
sahibi olduğu iddia edildi.
27 Temmuz 2007'de, daha sonra gelen gözaltı ve tutuklama dalgaları
nedeniyle birinci dalga olarak adlandırılan bir operasyonla Oktay
Yıldırım'ın yanı sıra Türk Ortodoks Kilisesi sözcüsü Sevgi
Erenerol, Avukat Kemal Kerinçsiz, gazeteci-yazar Güler Kömürcü,
Sedat Peker, Taner Ünal, Fuat Turgut, Sami Hoştan ve daha pek çok
kişi gözaltına alındı.
Daha sonra kısa aralıklarla toplumun pek çok farklı kesimini
kapsayacak şekilde genişledi. Gözaltı ve tutuklamalar “dalga”
başlığıyla bilinir hale geldi.
2. Ergenekon
iddianameleri
Ergenekon davası kapsamında 20 civarında dosya birleştirildi. Ancak
ana davaya ait üç iddianame bulunuyor. Bunlar, birinci, ikinci ve
üçüncü Ergenekon iddianamesi olarak geçiyor.
İlk iddianame 14 Temmuz 2008'de, soruşturmanın başlamasından
yaklaşık bir yıl sonra 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. 25
Temmuz 2008'de mahkeme tarafından kabul edildi. İlk duruşma 20 Ekim
2008'de yapıldı. İlk iddianame yaklaşık 2500 sayfaydı.
İkinci iddianame 25 Mart 2009'da kabul edildi ve Ergenekon ana
davasıyla birleştirildi. Ağustos ayında ise birleştirme talepli
üçüncü iddianame ana davaya eklendi.
3. İddianameye göre Ergenekon
ne?
İlk iddianamede Ergenekon, "terör örgütü" olarak tarif edildi ve
"üyeleri ve yöneticileri" darbe teşebbüsüyle suçlandı:
"Ergenekon terör örgütü en başta, 'derin devlet' ifadesi ile
anılan, ülkemizde birçok kanlı eylemler gerçekleştiren,
gerçekleştirdiği bu eylemlerle ciddi kriz, kargaşa, anarşi, terör
ve güvensizlik ortamı oluşmasını amaçlayan ve bunu kısmen de olsa
başararak ülkemizin gelişme ve kalkınmasının önünde engel olan bir
örgüttür," denildi.
RAKAMLARLA
ERGENEKON
Ergenekon davasında yargılanan sanıkların ve avukatlarının
yaptığı ortak çalışma sonucunda, Kasım 2012’de açıkladıkları
raporda yer verilen rakamlar şöyle:
100.000’den fazla telefon izlendi.
60.000 telefon dinlendi.
3.000 kişi hakkında takip yapıldı.
1.360 kişi ifade verdi.
588 kişi tutuklandı.
71 sanık tutuklu yargılanıyor
Dava 6 yıldır devam ediyor.
7 sanık ifadesini veremeden öldü.
7 sanık kansere yakalandı.
Cezaevi revirinde ve hastanelerde tedavi gören 10 sanık
bulunuyor.
19 iddianamenin toplam sayfa sayısı 17.000’i aştı
Davanın ek klasör arşivi 5 terabayt büyüklüğüne ulaştı. Bu ise
toplam 9.000.000 sayfa doküman demek.
Davada 44 gizli tanık var.
19 iddianame ile ilgili 600’ü aşkın duruşma yapıldı. Bu, Türk Yargı
Sisteminde yaklaşık 150 yıllık ağır ceza yargılamasına denk
geliyor.
4. İddianameye göre Ergenekon'un amacı
ne?
"Ergenekon terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı
halkı silahlı isyana tahrik ettiği gibi, cebir
şiddet kullanmak sureti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
cebren ortadan kaldırmaya teşebbüste bulunduğu, amaçlarına ulaşmak
için kontrolü altında bulunan medya ve sivil toplum kuruluşları
vasıtasıyla ülkede kaos ve iç çatışma ortamı oluşturmaya
çalıştıkları, oluşacak gerginlik ortamından faydalanarak, görevde
bulunan hükümetleri çalışamaz hale getirip, nihai olarak ordu
içerisinde kendilerine destek vereceklerini umdukları askeri
şahısların yardımı ile yönetimi değiştirmek amacıyla hükümeti
yıkmaya teşebbüs ettikleri (...)"
5. Başka hangi iddianameler
birleştirildi?
Davada birleştirilen iddianameler sadece üç iddianameyle sınırlı
değildi. İrticayla Mücadele Eylem Planı Davası, Şile Kazıları,
İnternet Andıcı Davası, İlker Başbuğ Davası, Danıştay Saldırısı
Davası, Cumhuriyet Gazetesi Molotof Davası başta olmak üzere 20
civarında iddianame Ergenekon davasıyla birleştirildi.
6. Kimler
yargılanıyor?
İlk gözaltıların ardından gelen dalgalar dikkat çekici isimleri bu
davaya dahil etti: Emekli Jandarma Genel Komutanı Org. Şener
Eruygur, emekli 1. Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon, Cumhuriyet
Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, Ankara Ticaret Odası
Başkanı Sinan Aygün, Sedat Peker, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz,
gazeteciler Tuncay Özkan, Hikmet
Çiçek, Deniz Yıldırım; İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu
Perinçek, İlhan Selçuk, İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih
Hilmioğlu yargılanan yüzlerce kişiden bazıları.
7. Dava sürecinde neler
oldu?
Toplumun farklı kesimlerinden pek çok isim, hatta daha önce
birbirlerini tanımadıklarını söyleyen pek çok isim aynı örgütün
üyesi veya yöneticisi olarak aynı davada yargılandı.
Türkiye’yi sarsan faili meçhul cinayetlerle Ergenekon arasında bir
bağlantı olup olmadığı sık sık araştırıldı.
Savcılığın ve savunmanın talep ettiği ortak tanıklar bir yana,
sadece savunmanın talep ettiği ve mahkeme tarafından tanık olarak
dinlenmesine karar verilen tanık sayısı düşük seviyelerde
kaldı.
Gizli tanıkların kim oldukları ve “gizli tanık” ifadelerinin
davanın seyrini değiştirmesi sıkça eleştirildi. PKK itirafçısı
Şemdin Sakık örneğinde olduğu gibi bazı gizli tanıkların kimliği
tartışma yarattı. Şemdin Sakık kendi isteğiyle mahkemede kimliğini
açıklamıştı.
Uzun tutukluluk süreleri, sağlıksız yaşam koşulları, cezaevindeki
olumsuz şartlar kamuoyunda en çok eleştirilen noktalar oldu.
8. Davada neler
olmadı?
Türkiye’deki “derin devlet” olarak işaret edilen Ergenekon “terör
örgütünün” bir terör olayıyla bağlantısı ortaya çıkmadı. Cumhuriyet
gazetesine yönelik saldırı ve Danıştay saldırısı dosyaları bu
davayla birleştirildi ancak aralarında Cumhuriyet gazetesi
yazarlarının ve yöneticilerinin de bulunduğu Ergenekon davası
açısından bu birleştirme kamuoyunda sıkça eleştirildi.
Yargılama sürecinde delil değerlendirme aşaması atlandı. Savunma
makamının “sahte olduğunu veya hiç olmadığını” söylediği delillere
ilişkin bir araştırma ve inceleme yapılmadı. Özellikle dijital
verilere yönelik güvensizlik bu davaya damgasını vurdu.
Ergenekon’un MİT’te olduğu öne sürülen şemasının varlığı, dönemin
MİT müsteşarı tarafından reddedildi. Bu bağlamda dönemin MİT
Müsteşarı Şenkal Atasagun’un mahkemede tanık olarak dinlenmesi
talepleri reddedildi.
Savunma makamına üç ayrı oturumda 15’er dakika süre verildi. Bazı
avukatların birden fazla müvekkili olması durumunda süre değişmedi.
5 müvekkili olan avukatın savunma süresi yine 15 dakika olarak
kaldı.
9. Savcı mütalaasında istenen
cezalar
Tamamı 2,271 sayfa olan mütalaayı okuyan savcı Mehmet Ali Pekgüzel,
''Ergenekon terör örgütünün varlığının sabit olduğu anlaşılmıştır''
dedi. 18 Mart’ta açıklanan mütalaada savcı eski Genelkurmay Başkanı
emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hasan Iğsız,
Orgeneral Nusret Taşdeler'in de aralarında bulunduğu pek çok
sanığın TCK'nın 312/1'inci maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet
hapisle cezalandırılmasını istedi.
Savcı, bunun yanında 2007 yılında Ergenekon soruşturmasının
başlangıcı olan, Ümraniye'de bombaların bulunduğu evde oturan Ali
Yiğit'in ve daha sonra Ergenekon davası dosyasıyla birleştirilen
Danıştay saldırısıyla ilgili tutuksuz sanıklar Süleyman Esen ile
Salih Kunter'in beraatini istedi.
Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın "darbeye teşebbüs"
ve "kasten adam öldürmek" suçlarından 4 kez müebbet hapsi
istendi.
Savcı 275 sanıklı davada, aralarında Sedat Peker, Semih Tufan
Gülaltay, Mehmet Bora Perinçek, Ali Yasak, Emin Şirin, Güler
Kömürcü Öztürk ve Tanju Güvendiren'in de bulunduğu 96 sanığın
“Ergenekon terör örgütüne üye olmak” suçundan 7.5 yıldan 15'er yıla
kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi.
Bu aşamadan sonra ise sanıklara esas hakkındaki mütalaaya karşı
savunma için süre verildi.
10. 5 Ağustos’ta ne
olacak?
Mahkeme savcının esas hakkındaki mütalaası ve sanıkların esas
hakkındaki savunmalarının ardından 5 Ağustos günü tutuklu ve
tutuksuz sanıklar hakkındaki kararını açıklayacak. Kararın
açıklanmasından sonra temyiz aşaması söz konusu. Sanıklar bireysel
olarak yüksek mahkemeye başvurarak, haklarında verilen karara
itiraz edebilecek.