1 lira için 50 bin TL’yi tepti
Abone olİzmir’de, 1 TL değerinde oyuncak satarak geçimini sağlayan üniversiteli işportacı Gökhan Ertuğan, tesadüf eseri katıldığı bir bilgi yarışmas...
İzmir’de, 1 TL değerinde oyuncak satarak geçimini sağlayan
üniversiteli işportacı Gökhan Ertuğan, tesadüf eseri katıldığı bir
bilgi yarışmasında rakibine güvendiği gerekçesiyle 50 bin TL’yi
kaybetti.
Hayata, insanlığa ve paraya dair açıklamaları ile sosyal medyada
fenomen olan Ertuğan, “İnsanların parayla mutlu olmadığı dünya
kadar örnekle karşılaşıyoruz. Kitap okumak, merdiven çıkmak ve
yürümekten hoşlanıyorum ve bunlara ücretsiz erişebiliyorum”
dedi.
Özel bir televizyon kanalında yayımlanan bir bilgi yarışmasında 50
bin TL’lik para ödülünü kaybeden ardından sosyal medyada fenomen
olan üniversiteli işportacı Gökhan Ertuğan, İzmir’de 1 TL’lik
oyuncak satışı yaparak geçimini sağladığını söyledi. Rakibe ‘güven’
dayalı yarışma formatında, kazandığı 50 bin TL’yi koruma altına
almadan rakip yarışmacıya güvenen ve ödülünü kaybeden Ertuğan,
yarışma sırasında paranın, insan ve hayat içerisindeki kullanım
şekli ve önemine ilişkin yaptığı açıklamaları ile bir anda sosyal
medyada fenomen oldu, tıklanma rekorları kırdı.
Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olan ancak sokak
satıcılığı yaparak geçimini sağlayan 40 yaşındaki Ertuğan, paranın
insanı tatmin etmediğini, önemli olanın para biriktirmek değil
bilgi biriktirmek olduğunu söyledi. Ertuğan, yetecek para çıktıktan
sonra tezgahı kapattığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanların parayla mutlu olmadığı dünya kadar örnekle
karşılaşıyoruz. Para bunun yolu değil. Paranın ötesinde daha
kıymetli şeyler var. İnsanı çok basit şeyler mutlu edebilir.
İhtiyaçlarınız çok fazla değilse hayatın içerisinde çok rahat
tatmin olursunuz. Kitap okumaktan, üç kata kadar merdiven çıkmaktan
ve yürümekten hoşlanıyorum ve bunlara zaten ücretsiz
erişebiliyorum”
“YARIŞMAYA KATILMAM TESADÜFTÜ”
İzmir’de değeri 1 TL olan oyuncakları satarak geçimini sağlayan
Ertuğan, yarışmaya katılım sürecinin tesadüf eseri olduğunu
belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Dışarıda çalışıyordum, iki
hanım geldi, yarışmadan bahsettiler, izleyip izlemediğimi sordular.
Katılmak isteyip istemediğimi sordular. Katılmak isteyeceğimi
söyledim. Kaydımı aldılar. Yaklaşık on gün sonra aradılar.
Yarışmaya katılmam tamamıyla tesadüftü. Aklımda para kazanmak
yoktu, paraya ihtiyacım yoktu.”
“PARAYI KAZANSAYDIM”
Yarışma sırasında rakibine güvenerek parasını koruma altına
almadığı için ödülünü kaybeden Ertuğan, rakibi için de şunları
söyledi: “Birlikte bir yarışmaya girersek birlikte kazanırız ya da
birlikte bırakırız. İnsanların üç aşağı beş yukarı aynı
davranacağını düşünüyorum ama bazen olmuyor. Herhangi bir mesajım
yoktu. Orada olması gereken neyse o olmalıydı. Yarışma içerisinde
söyledim. Çok iyi bir insan olarak yaşamadım hayatı ama yıllar
geçtikçe iyi insan olmak yolunda insan ilerleyebiliyor. Yani büyük
bir para değil ve insana kaybettireceği çok daha fazla şey var.
Kendinize olan güveniniz, yaparım yapmam dediğiniz şeyle
sınandığınız bir durumdasınız. Bu saatten sonra bütün hayatınız
bunun üzerine kurulacak. Ben para karşısında böyle bir davranışta
bulundum. Bir ömür bununla yaşamak vardı. Para değil insanı tatmin
eden. Yolda yürürken hiç param olmadığı zaman olmuştur ve düşünürüm
bundan daha ötesi yok. Akıl sağlığım yerinde beden sağlığım
yerinde. Arkadaşlarım, tanıdıklarım, ailem var. Yarışmayı
kazansaydım bir iki sene çalışmazdım kışın yatar kitap okurdum,
yazın da bir ağacın altında çadır kurar yaşardım.”
“İNSANI BASİT ŞEYLER MUTLU EDEBİLİR”
İnsanların parayla mutlu olmadığını paranın sadece bir araç
olduğunu amaç olamayacağının hatırlatmasında bulunan Ertuğan, son
olarak şöyle konuştu: “Ben zengin çok insan gördüm ama mutlu az
insan gördüm. Para bunun yolu değil. İnsanların parayla mutlu
olmadığı dünya kadar örnekle karşılaşıyoruz. Para bunun yolu değil.
Paranın ötesinde daha kıymetli şeyler var. İnsanı çok basit şeyler
mutlu edebilir. İnsanın para biriktirmesinden ziyade, bilgi
biriktirmesinin, sabır biriktirmesinin, yetenek biriktirmesinin
daha kalıcı olduğunu düşünüyorum. İnsanların elini sıkması, sana
saygı duyuyorum demesi güzel ama her insan kendisini tanıyor. Tek
bir davranıştan ötürü saygı görmek hoş belki ama yine de içsel
olarak tek yaptığınız çok olağan bir şey. Borcum yoktu. Bunu
yapıyor olmamın rahatlığı var. İnsanların kredi kartı borcu var ev
kirası var. Para insanlar için değerli olabilir ama bir şey
kapatmak zorunda değildim bu yüzden rahat davranabildim. Hepimiz
öleceğiz bu açık. Dünyadaki tek hakikat ölüm.”
(İHA)