1 çay kaşığından fazlası öldürüyor
Abone olFazlası ölüme götürüyor. Dağ gülü"nden elde edilen bal, halk arasında ''deli bal'' olarak adlandırılıyor.
Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde doğal olarak yetişen 'dağ
gülü'nden elde edilen ve tarihte kimyasal silah olarak da
kullanıldığı bilinen 'deli bal'ın 1 çay kaşığından fazla yenilmesi
zehirlenmeye neden olabilir.
Şifa kaynağı olarak kullanılan balın özellikleri yapıldığı bitkiye
göre değişiyor. Türkiye'de Karadeniz bölgesinde bin 800 metre
yükseklikteki ormanlık alanlarda yetişen, literatürdeki adı
'rhododendron pontica'' olan ve halk arasında ''dağ gülü'' olarak
bilinen bitkinin pembe renkli çiçekleri arılar bal yapmak için
kullanıyor. "Dağ gülü"nden elde edilen bal, halk arasında ''deli
bal'' olarak adlandırılıyor.
Uludağ Üniversitesi Zehir Danışma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr.
Gürayten Özyurt, ''deli bal''ın alternatif tıpta mide ağrılarında,
bağırsak hastalıklarında, şeker hastalığında ve hipertansiyon
tedavisinde kullanıldığını dile getirerek, ''dağ gülü''nün
yapısında bulunan, iskelet ve kalp kası hücrelerinde, merkezi sinir
sistemini etkileyen ''grayanotoksin'' adlı maddenin, bu çiçekten
yapılan balın içinde de olduğunu vurguladı. Bu çiçekten elde edilen
balın zehirli olduğunu anlatan Özyurt, şunları söyledi:
ZEHİR DOĞRUDAN KALBİ ETKİLİYOR
''Grayanotoksinin 'deli bal hastalığı' denilen rahatsızlıklara
neden olduğu bilinmektedir. Bu balın 1 çay kaşığından fazla
yenilmesinin zehirlenmelere neden olduğu da bir gerçektir. Bu
zehirlenme, bal yendikten birkaç dakika veya saat sonra ortaya
çıkmaktadır. Tükürük artışı, kan basıncında ve nabızda belirgin
düşüşe neden olmaktadır. Grayanotoksin, direkt kalbe etki eden bir
zehirdir. Şuur kayıplarına, kaslarda gevşemelere neden olmaktadır.
Kişide, çok şiddetli bir tansiyon düşmesi olursa, ölüme kadar
varabilen sonuçlar doğurabilir. Yaşlılarda, çocuklarda normal
insanlara göre daha tehlikeli olabiliyor. ''
SİLAH OLARAK KULLANILMIŞ
Prof. Dr. Özyurt,
''deli bal''ın tarihte silah olarak kullanıldığına ilişkin veriler
bulunduğuna işaret etti. Tarihi belgelerde, Milattan Önce 401
yılında Karadeniz yakınlarında kamp yapan 10 bin Yunan askerin
bölge halkı tarafından deli balla zehirlendiklerine ilişkin
bilgilerin yer aldığına dikkati çeken Özyurt, MÖ 67 yılında Pontus
kralı Mitridat'a karşı gelen Pompey'in ordularının da aynı bölgede
kamp kurduklarında, bu bölgedeki petek ballarını yiyerek
zehirlendikleri ve kolayca esir düştüklerinin anlatıldığını
söyledi. Özyurt, ''Tarihte düşmanları etkisiz hale getirmek için
kullanılan ilk biyolojik silah olan bu bal tüketilirken çok
dikkatli olunmalı'' dedi.
ZEHİRLENMENİN DERECESİ YENİLEN MİKTARLA
İLİŞKİLİ
Deli baldan kaynaklanan zehirlenmenin
boyutunun, yenilen miktarla ilgili olduğunu anlatan Özyurt,
''Grayanatoksin''in yoğunluğunun baldan bala değişebileceği gibi,
zehirlenme belirtilerinin de kişiden kişiye değişebildiğini
bildirdi. Özyurt, Türkiye'nin her yerinde ''deli bal''
zehirlenmelerine rastlanabildiğini belirterek, şöyle devam
etti:
''Doğal gıda ve bal tüketiminin her geçen gün daha arttığı, turizm
hareketlerinin hız kazandığı günümüzde, deli bal olgularının hem
ülkemizde hem de yurt dışında daha sık rastlanacağı düşünülebilir.
Açıklanamayan hipertansiyon, nabız düşüklüğü gibi şikayetlerle
hastanelere başvuran kişilerde, deli bal zehirlenmesini hatırlamak
gerekir.''