BIST 9.525
DOLAR 32,50
EURO 34,76
ALTIN 2.490,69
HABER /  GÜNCEL

YPG'ye giden o silahların parası kimden çıktı?

Suriye'deki Kürt siyasi hareketi PYD'nin Eş Başkanı Salih Müslim, Kobani'de IŞİD ile aralarındaki çatışmalar sırasında koalisyon uçakları tarafından havadan atılan silahların parasını Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) ödediğini söyledi.

Abone ol

Avrupa'dan yayın yapan Med-Nuçe televizyonuna bugün canlı yayınlanan bir programda stüdyo konuğu olan PYD Eş Başkanı Salih Müslim, PYD'nin PKK ile ilişkileri, Kobani'ye havadan atılan silahlar ve BM Suriye temsilcisi ile yaptığı görüşmeler konusunda açıklamalarda bulundu.

Müslim, PYD'nin 2003'te kurulmuş bir Suriye partisi olduğunu ifade ederek, "Sayın Öcalan dünya lideridir. Fikirleri vardır, onun yolundan biz bazı fikirlerini kendi gerçeğimizde uygulamaya çalışıyoruz. Kürt partileri ile ilişkilerimiz vardı. KYB, IKDP bunların arasında PKK de vardır. Bizim ilişkimizin olması normaldir. HDP ile de ilişkimiz vardır. PJAK ile de vardır, Güney'deki İslami partiler ile de ilişkilerimiz vardır. PKK yanımızda durmuş ise ve bize yardım etmiş ise bu çok normaldir" diye konuştu.

'KOBANİ'YE HAVADAN ATILAN SİLAHLARIN PARASINI KYB ÖDEDİ'

PYD Eş Başkanı Salih Müslim, IŞİD ile savaşırlarken 20 Ekim 2014'te koalisyon uçakları tarafından Kobani'ye atılan silah ve mühimmat konusunda da açıklamalarda bulundu. Müslim, "Belki bunu kimse bilmiyordur ama, koalisyon uçakları yoluyla Kobani'de indirilen silahlar KYB'nin silahları idi ve parasını KYB ödemişti. KYB bize yardım etti, silah veriyor. Sen kalkıp illa bizi PKK ile ilişkilendirmek istiyorsan demek ki başka bir amacın vardır. Dünya bunu biliyor. Biz nerede oturup ne karar vermiş isek bunu uyguluyoruz. Ama, bir yönetim vardır, bazı kararları ben veremem Rojava ile ilgili. Çünkü, ortaklarımız ve meclislerimiz vardır, sistem vardır. Şimdi sen kalkıp illa her şeyden PYD'yi sorumlu tutarsan yanlış olur. YPG askeri bir güçtür. Bunun siyasi iradesi PYD değildir. Bir idare ve bir kanton yönetimi vardır. Herkesin bunu görmesi gerekiyor. Onun için kalkıp her şeyi PYD'ye bağlamak ve PYD'yi terörize etmek doğru değildir. Bunu herkes böyle anlamıştır" diye konuştu.
BM'nin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura ile yaptıkları görüşmeleri de değerlendiren PYD Eş Başkanı Salih Müslim, "Biz Suriye'nin bir parçası olduğumuzu söylüyoruz. Biz Suriye devriminin bir parçasıyız, hiç bir zaman ayrı düşünmedik. Onun için planlarımız Suriye içinde vardır. Hem demokratikleşmek, hem ilişkiler bakımından devletlerle ilişki bakımından. Bölgenin ve Suriye'nin bir parçasıyız. Suriye'nin istikrarını ve barışını istiyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE İLE İYİ İLİŞKİLER KURMAK İSTİYORUZ"

PYD olarak, Türkiye ile görüşmeler yaptıklarını, görüşmelerin Dışişleri Bakanlığı ile yürütüldüğünü belirten Muslim, "Dışişleri Bakanı ile bir görüşmemiz olmadı ama olsun istiyoruz" diye konuştu. Amaçlarının bölgede bir devlet kurmak olmadığını aktaran Müslim, şöyle devam etti:
"Biz Suriye'nin sınırlarını değiştirmek istemiyoruz. Komşumuz Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Bu bizim için önemlidir, çünkü sınırın ötesinde bizim halkımızın akrabaları yaşamaktadır. Kobanê saldırıları sırasında halk, Türkiye’deki kamplara değil akrabalarının yanına gitmişlerdir. Aramızda akrabalıktan doğan haklar vardır. Bu haklar nedeniyle bu sınırın güvenliği herkesten önce bizim sorunumuzdur."

"ESAD'A 6 AY KENARDA DUR DENEBİLİRDİ"

Rojava yönetiminin şu anda fiili olarak neredeyse bütün dünya tarafından kabul gördüğünü ileri süren Müslim, şunları söyledi:

"Esad meselesi Suriye’nin birinci önceliği olmamalıydı. En başta, Esad’a sen 6 ay kenarda dur denilebilirdi. Muhalefet bu noktada birleşebilirdi. Ama İstanbul merkezli Suriye muhalefeti, Türkiye’de AKP’nin kucağına oturdu. Türkiye’nin kucağına oturmayan tek muhalif grup biziz. Türkiye, ısrarla Esad meselesini birinci sıraya koydurdu ve muhalefet anlaşamadı. Anlaşma o zaman olsaydı, Suriye’de savaş bu noktaya gelmezdi. Biz demokratik bir Suriye modeli istedik, başından beri de bunu söyledik. Ama diktatörlük yanlıları bunu engelledi ve Esad şartını masaya koydu. Dolayısıyla muhalefetin birliği sağlanamadı, dağıldı. Demokratik Suriye modelimiz kabul görseydi bugüne dek Suriye devriminde önemli bir yol alınırdı. İşte biz Rojava’da bunun olabileceğinin örneğini somut olarak ortaya koyduk. Halkları bir arada barış içinde yaşadığı modelin olabilirliğini dünyaya gösterdik."

"ABD İLE AYNI ÇİZGİDE BULUŞTUK"

YPG'nin bölgede IŞİD'e karşı savaşı konusunda detay veren Müslim, "Biz barışçı bir yaşam önerirken kendimizi savaşın içinde bulduk. Demokratik, özerk, birlikte yaşam modelimize saldırıldı. Bizim savaştan, bu yaşam tarzımıza yönelen saldırıya karşı canla, başla, inançla mücadele etmekten başka şansımız yoktu. DAIŞ’e karşı mücadele nedeniyle ABD ve diğer güçlerle aynı çizgide buluştuk. Bu, bizim kendi yaşam tarzımızdan, modelimizden bir taviz anlamına gelmez. DAIŞ, yani en gerici zihniyet, bugün en gelişmiş silahlarla savaşıyor, en ileri teknolojiyi, interneti kullanıyor. Biz bunların hangi güçler tarafından sağlandığının da bilincindeyiz" dedi.