BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,89
ALTIN 2.436,69

Yavuz’un hayali, Erdoğan’ın hedefi mi?

Peki Afrin’i ve Zeytin Dalı Harekatı’nı böylesine önemli kılan şey ne?

ABD Dışişleri Bakanının gerek Türkiye’ye gerekse Ortadoğu ülkelerine yaptığı ziyaretler Türkiye’nin Afrin’e yönelik olarak gerçekleştirdiği harekâtın önemini bir kere daha gün yüzüne çıkarmıştır. Görünen o ki Afrin merkezli harekât bilinenin çok daha ötesinde şeyler barındırmakta.

Peki Afrin’i ve Zeytin Dalı Harekatı’nı böylesine önemli kılan şey ne?

Bu sorunun cevabını verme bağlamında tarih yine tekerrür etmektedir. İbn-i Haldun’un da dediği gibi “Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.”

Eğer Afrin ve buna benzer diğer operasyonları anlamak istiyorsak coğrafyanın tarihini iyi okumak ve bununla beraber saatlerce yorumlamak gerekmektedir. Yavuz Sultan Selim Han’ın Ridaniye Seferi’ni ve stratejik ehemmiyetini bilmeden ve anlamadan konu hakkında fikir beyan etmek fakir kalacaktır kanaatindeyim.

Anormal bir zekâya sahip ve müthiş bir askerî deha olan Sultan Selim Han, babası II. Bayezid gibi ülke içinde iktisadi politika yapmamış, dedesi Fatih Sultan Mehmet gibi fetih rotasını Batı’ya da çevirmemiştir. Daha şehzade iken Doğu’nun önemini ve tehlikenin çoğaldığını görmüş bunun için çalışmalara başlamıştır. Maalesef ömrü bu hayallerine yetmemiştir.

Selim Han, Ridaniye Seferi’ne gitmeden önce Mercidabık Savaşı’nı yapmıştır. Bunun sebebi ise Ridaniye’yi almasının yolunun buradan geçiyor oluşudur. Selim Han, Mercidabık ile Şam’ı, Ridaniye ile Kahire’yi ele geçirmiştir. Dabık bölgesinde yapılan bu savaş Ridaniye gibi büyük bir seferin kilidini kırmış olması sebebiyle oldukça mühimdir.

Stratejik açıdan bakıldığında ise coğrafyanın önemi ve bu öneme atfen söz sahibi olabilmenin haklı adımları atılmıştır.

Erdoğan’ın Ortadoğu’ya yönelik geliştirdiği stratejilerde de zannımca Afrin asıl hedef değildir. Afrin büyük hedefe giderken bir ara duraktır. Büyük fethi gerçekleştirmenin hemen öncesinde yapılmış stratejik bir harekâttır.

Asıl hedefi ise Erdoğan bilmekle birlikte Münbiç olduğunu fiziki olarak tahmin edebiliriz. Münbiç’in terörist unsurlardan temizlenmesi için Afrin kilit bir noktadır.

İLK KEZ KULLANILAN SİLAHLAR

Benzerlikler bununla sınırlı değil. Yavuz, orduya yeni ateşli silahlar getirmiş ve bunların karşılığını almak istemiştir ki şu anda da Afrin’de aynı şey yaşanmakta. Yerli ve milli silahların kullanıldığı Afrin’de Türk ordusunun gücü tüm dünyaya ilan edilmiş, geçmişte yaşanan ambargoların artık bir işlevinin kalmadığı gösterilmiştir.

Askeri dehasını kullanarak iki seferden de başarılı olarak dönen Selim Han, Osmanlı Devleti’ni bölgenin tek hâkimi yapmayı başarmıştır. Göç ve ticaret yollarını ele geçirmesinden ziyade Orta Doğu diye sözde küçümsenen, özde herkesin dileği olan bu topraklara sahip olmuştur.

Bununla birlikte coğrafyaya göz attığımızda Suriye’nin Irak’tan ve İran’dan daha önemli olduğunu görebiliyoruz.

Bütün bunların ışığında konuyu tarihi açıdan değerlendirmek gerekirse Erdoğan, Türk ordusu ve yönetenler, tarihte Selim Han ne yaptıysa onu yapmaya çalışıyor ve İslam’ın son kadim kalesinin düşmemesi için uğraşıyor demek doğru olur.

Küresel dünya düzeninin iflas etmiş olması ile birlikte duyulan “yeni dünya düzeni” sancısı bu coğrafya üzerinden hareketle masadaki söz sahiplerini belirleyecektir. Dabık bölgesi ve Kuzey Irak’a kadar olan bölgede tahakküm gücü olan ise masada "yeni dünya düzeni" için söz sahibi olarak oturacaktır.

Bu da bize Erdoğan’ın Yavuz’un yolundan giderek stratejik hayalleri ve hedefleri belirlenmiş Yeni Türkiye’nin temellerini atmaya çalıştığını resmediyor.

Kişinin içinde var olduğu dönemin gereklerini ve geleceği
yorumlamasının ancak ve ancak iki yolu vardır ki bunlar genelde topluma önemsiz ve değersiz olarak dayatılmıştır. Bunlardan biri "tarih bilmek ve okumak" iken bir diğeri ise "edebiyat okumaları" yapabilmektir.

Hülasa, idrakin kabulüne varmak gerek, mevzu hâlâ Fatih ile Bizans’ın mevzusudur. Mevzu hâlâ Haç ile Hilal’in mevzusudur.

Yüce Allah bizi galip edecektir; çünkü bu İslam’ın son ordusudur!