BIST 9.070
DOLAR 32,38
EURO 34,97
ALTIN 2.326,31

Yasaklarla bir yere varılmaz…

Ankara Valiliği geçenlerde bir açıklama yaptı. Açıklamada; 30 Kasım’a kadar gösteri, yürüyüş vb. yasaklandığı söyleniyordu...

Ankara Valiliği geçenlerde bir açıklama yaptı. Açıklamada; 30 Kasım’a kadar gösteri, yürüyüş vb. yasaklandığı söyleniyordu. Valiliğin gerekçesi; terör saldırılarının olabileceği, bu sebeple toplu hareketlerden uzak durulmasının uygun olacağı falan… Ülkemizin her yerinde bombalar patlıyor. Bu sebeple ihtiyatlı davranmak gerekir. Ancak ihtiyatlı davranmak demek önünüze gelen her şeye yasak koymak demek değildir.

Tarihe biraz daha dikkat etmenizi istiyorum. Ne zamana kadar yasak? 30 Kasım’a kadar. İyi ama arada bizlerin kutlamak için can attığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı var. Arada 10 Kasım var. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve rahmetle anmak istiyoruz. Dolayısıyla valiliğin aldığı karar yerinde değildir. Tamam, belki tehditler var. Ancak biz tehditler karşısında korkup, Cumhuriyet Bayramımızı kutlamayacak mıyız? Ya da 10 Kasım’da Atamıza en derin saygı, minnet ve sevgilerimizi sunmayacak mıyız? Bu düşünülemez tabi ki.

Peki, ne yapmak gerekir? İşin teknik yanını ben bilemem. O iş güvenlik güçlerinin işi. Ne tür güvenlik önlemleri alınmalı ya da daha başka neler yapılmalı? Onun kararını verecek olanlar polisimiz ve istihbaratımız. Ancak ben olayın başka boyutuna değinebilirim.

15 Temmuz Darbe girişimi sonrası sokaklara çıktık. Cumhuriyetimize sahip çıkmak adına üzerimize düşeni yaptık. İnsanlar günlerce sokaklarda toplandı. O zamanda vatandaşlarımızın sokaklara çıkmasını istemeyenler vardı. Ancak bizler geri adım atmadık, korkmadık ve sokaklardaydık. O zamanda terör eylemi gerçekleşme ihtimali vardı. Ancak devletimizin güvenlik güçleri aldıkları önlemlerle buna engel oldular. Şimdi de durum farklı değil. Yine Cumhuriyetimize sahip çıkmak adına 29 Ekim’i kutlamak istiyoruz. Cumhuriyetimizin Kurucusuna sonsuz saygımızı iletmek için huzurunda bulunmak istiyoruz. Dolayısıyla yine devletimizin güvenlik güçlerinden gereken önlemleri almalarını istiyoruz. Devlet büyüklerimizin de bizlere kolaylıklar sağlamasını istiyoruz. İnanın bana bunlar çatışma ortamı yaratmadan çözülebilecek şeyler. Çözülmesi gereken şeyler. Ülke olarak başımızda yeterince sıkıntı var. Birde kendi kendimize sıkıntı yaratmayalım.

***

Yalan Hadis, terfi getirdi…

“Bir kadın evinden süslenip çıkıp, evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir”

Yukarıdaki sözü sosyal medya hesabından hadis-i şerif diye paylaşan kişi, zamanın, Burdur İl Milli Eğitim Müdür vekiliydi. Paylaşılan sözün dinimizle hiçbir alakasının olmadığı aşikârdı. Öyle ki gelen tepkiler sonucu Diyanet İşleri Başkanlığı bir açıklama yaparak böyle bir hadisin olmadığını açıkladı. Yani bu sözü paylaşan kişi hem dini açıdan bilgisiz hem de paylaştığı sözün içeriğine bakarak söylemek gerekirse, en hafif tabiriyle düşüncesiz! Kaldı ki, işgal ettiği makam itibariyle bu tür konulara daha çok dikkat etmesi gerekir.

Peki, böyle bir münasebetsizliği yapan kişi nasıl bir idari ceza almalıdır? Durun siz kendinizce hak ettiği cezaları konuşurken, ben varsayımların ötesinde tam olarak ne olduğunu söyleyeyim. Bu zatı muhterem, Burdur İl Milli Eğitim Müdürü olarak asaleten atandı!

Sağlıcakla kalın…