BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,80
ALTIN 2.513,75

X, Y, Z: Mesafe koy...!

Bir geçiş süreci yaşıyoruz ve yeni bir kuşak inşa edilmeye çalışılıyor.

Büyük değişimler hemen ardından kendi kültürlerini de getirmişlerdir. Gerek ahlak alanında gerek din alanında gerekse toplumsal anlamda daha önceleri kültürel değişim tecrübelerini yaşayan yaşlı dünyamız, bugünlerde yeni bir kültürel oluşumun sancılarını yaşıyor.

Kültürel değişim örneklerini vermek için çok gerilere gidip zihninizi bulandırmak isterim.

Taş Devri Çağı’nın da Orta Çağı’n da Yeni Çağı’n da kendine ait kültürel kodları vardı. Fransız Devrimi’nin de Sosyalizm Devriminin de kendi kültürel kodları vardı.

Ben örneklerimi daha çok bu yüzyılda yaşanmış büyük değişimlerden ve kültürel kodlarından vereceğim.

Dünyada “Çiçek Çocuklar” olarak bilinen 68 Kuşağı’nın kültürü “Savaşma, Seviş” sloganında özetlendi.

1960’lı yıllarda “Savaşma, seviş” sloganıyla simgeleşen Hippilerdi onlar; çağın özgür çiçek çocuklarıydı.

Her türlü otoriteye karşı çıkmış, dünyanın bütün bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu savunmuşlardı. Bu anlamda egemen olan, baskın kültürü, dini ve normları reddetmişler, komün olarak yaşamayı seçerek, insan haklarına daha fazla değer verildiği bir dünya kurma düşüncesiyle cinsel özgürlüğü desteklemişler ve yeni bir akım başlatmışlardı.

80 kuşağına dünya çapında verilen isim ise “Y Kuşağı” …

Aslında Y Kuşağı’na değinmeden önce “X Kuşağı"’nı anlatmak lazım ki Y Kuşağını ve onun kültürünü anlayabilelim. 

X Kuşağı “yaşamak için çalışmak” felsefesine sahip bir kuşaktır ve 1946-1964 yılları arasında doğan “Patlama Kuşağı”dır.

Büyümenin, refahın, mal ve hizmetlere özlem duygusunun ağır bastığı bu nesil, “kuralcı” olarak tanımlanmaktadır.

Sadakat duyguları yüksek, kanaatkâr ve aynı zamanda bir yerde uzun süre çalışabilen bir yapıya sahiptirler.

80’li yılların çocukları olan Y Kuşağı ise, teknolojik imkânlar olarak da gelişme gösteren bir dünyada yetişmişlerdir.

Y kuşağı, PC’nin ve GSM teknolojilerinin doğduğu, teknoloji dostu, bireysel, rahat ve küreselleşmeye başlayan dünyanın çocuklarıdır. Y kuşağı çocukları; eğlence, gezme, yaşama, yeni şeyler deneme, başarı, para, alışveriş, ne istediğini bilme, yoğun çalışma, hayallerinin peşinden koşma, sorgulama ve sevdiklerine zaman ayırma unsurlarına önem vermektedirler.

Y Kuşağı’nı takip eden kuşak ise 2000-2021 yılları için tanımlanan Z Kuşağı.

Teknolojiyi ileri derecede kullanan Z Kuşağı, taşınabilen, hep yanlarında olan küçük aygıtları, bilgisayar, tabletler, MP4 çalar, I-Pod’lar ve cep telefonları ile büyümekte.

Z Kuşağı için tanımlanan 2000-2021 tarih aralığı bugünlerde dolmak üzere.

Artık ortaya yeni bir kuşak çıkacak.

Belki de bugünlerde yaşadığımız korona ve karantina günleri bu yeni kuşağa hazırlık yapıyor.

Bir geçiş süreci yaşıyoruz ve yeni bir kuşak inşa edilmeye çalışılıyor.

Bu yeni kuşağa ne isim verilir bilemem ama ben “Korona Kuşağı”, “Dijital Kuşak” ve “Evde Kal Kuşağı” olarak isimlendirmeyi uygun buluyorum.

İşte burada sorulması gereken en önemli soru şu:

Korona Kuşağı’nın kültürü ne olacak?

“Sosyal Mesafe” olarak isimlendirilebilecek bir kültür dayatılmaya çalışılıyor bu günlerde yaşlı dünyamızın yeni nesillerine…

Ailene karşı arana mesafe koy…

Dostlarına karşı arana mesafe koy…

İbadetlerle arana mesafe koy…

İş arkadaşlarınla arana mesafe koy…

Mesafeni biz belirleyelim ve takip edelim…

Bakalım bu yeni kültür ne kadar kabul görecek?

Dünyayı şekillendirmek isteyen küresel güçlerin dayattığı Korona Kültürü ne kadar kabul görecek?

Yoksa dizayn edilmek istenen toplumun kodlarına karşı yeni bir “isyan kültürü” mü başlayacak?

Bekleyip göreceğiz ama benim beklentim mesafe kültürünün korona kuşağı tarafından reddedilmesi…