BIST 9.797
DOLAR 32,50
EURO 34,95
ALTIN 2.429,02

Vurdumduymazsızlaştırdıklarımızdan mısınız?

Politize olmuş günlerimizin tezahürü olarak milyon kere D E V A M ya da T A M A M yazmaktan gocunmuyoruz...

“Acaba” diyorum kendi kendime, “Müslümanlar olarak gittikçe daha vurdumduymaz bir hal mi alıyoruz?”

Sonra da bunun böyle olmadığına kendimi inandırmaya çalışıyorum ama son zamanlarda yaşadıklarımız beni endişelendirmiyor değil… Beni endişelendiren olaylara geleceğim ama önce küçük bir flashback yapmak istiyorum.

Salman Rüşdi’nin 'Şeytan Ayetleri' kitabı 1988 yılında yayınlandığında çocukluktan yeni çıkıyordum. İslam’a ve onun Peygamberine hakaret eden bu kitap yayınlandığında bütün İslam coğrafyasında büyük bir infiale sebep olmuş, tüm dünya Müslümanları büyük bir tepki göstermişti.

Şehir meydanlarında toplanan halk, yaptığı gösterilerle tepkilerini dile getirmişti. Bütün bu gösteriler ve tepkiler bir hassasiyetin göstergesiydi ve Müslüman toplumlar yapılan terbiyesizliğe sessiz kalmamışlardı.

Osmanlı Devletinin devamı niteliğinde olan bizler İslam’a ve onun kutsal değerlerine yapılan saldırılara verilen tepkilere hiç de yabancı değiliz aslında.

Abdülhamid Han, Fransa’da Hz. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) aleyhine bir tiyatro sahneleneceğini duyunca büyük bir hassasiyet göstererek tepkisini dile getirmiş ve bu tiyatro oyununu sahnelenmekten vazgeçirtmişti.

Daha yakın bir zaman sayılabilecek 2005 yılında Danimarka’da Jyllands Posten dergisinin yayınladığı İslam’a hakaret içeren karikatürler üzerine yine tüm dünya Müslümanları meydanları doldurarak tepkilerini dile getirmişlerdi.

Kuşkusuz bu örnekler çoğaltılabilir ancak biz şimdilik bu örneklerle yetinelim ve bugüne dönelim.

Geçtiğimiz hafta içerisinde tüm dünya Müslümanlarını ilgilendiren iki önemli olay gerçekleşti. Bunlardan ilki Medine-i Münevvere ’de yani Hz. Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yaşadığı ve kabrinin bulunduğu ve tüm dünya Müslümanları için büyük bir kutsal değeri bulunan Medine şehrinde büyük bir kilisenin inşası anlaşmasının yapılmış olması.

Yakında Hz. Peygamber şehrinde çan sesleri yükselmeye başlayacak anlayacağınız!

İkinci önemli olay ise Fransa’da sözüm ona 300 entelektüelin Kur’an-ı Kerim’den 300 ayetin çıkarılması isteği. Güya Kur’an-ı Kerim’deki 300 ayet ırkçılığı ve Yahudi düşmanlığını teşvik ediyormuş, bu ayetler çağdışıymış, Kur’an-ı Kerim’den çıkarılmalıymış…

Bu iki olayın yaşanmasının ve haberinin medyaya düşmesinin ardından haber kaynaklarında hep Müslümanların vereceği tepkiyi anlatan haberler aradım. Ama heyhat…

Aradan neredeyse 10 gün geçmesine rağmen dünyanın hiçbir yerinden bu olaylara gösterilen kitlesel bir tepki haberi gelmedi. Yapılan birkaç kişisel itiraz da çok cılız kaldı veya 'dostlar alışverişte' görsün kabilindendi.

Aynı şekilde sosyal medya üzerinde de büyük bir tepki meydana getiremedik. Twitter’da tt olamadı bu konular. Hakeza Facebook veya İnstagram’da da gündem olamadı!

İşte bu noktada “Acaba Müslümanlar olarak gittikçe daha vurdumduymaz bir hal mi alıyoruz?” sorusu zihnime bir ok gibi saplandı.

Peki, biz niye böyle vurdumduymaz olduk?

Niçin kutsallarımıza yapılan saldırılar karşısında tepkisiz kalıyoruz. Oysa bir moda defilesi olsa ve bu tesettür modası olsa hemen koşa koşa gideriz.

Sözüm ona tesettürlü moda ikonlarının peşinden koştura koştura gideriz, resimlerini like ederiz, gerekirse onları tt bile yaparız.

Lütfen Allah aşkına söyleyiniz, Kur’an-ı Kerim’den 300 ayetin çıkarılması isteği siyasi gündemden daha mı önemsiz!

Politize olmuş günlerimizin tezahürü olarak milyon kere D E V A M ya da T A M A M yazmaktan gocunmuyoruz, hatta bununla iftihar ediyoruz ama söz konusu Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber (a.s.m.) olunca kılımızı kıpırdatmıyoruz! Medine’de yapılmak istenen kiliseye karşı sesimizi yükseltmiyoruz!

Niye?

Seçim daha mı önemli?

Seçilmek daha mı önemli?

Hadi bizde seçim var diyelim Arap ülkelerinde ne var?

Pakistan’da, Endonezya’da, Malezya’da ne var?

İran’da ne var?

Türki Cumhuriyetlerde ne var?

Cezayir’de, Tunus’ta, Fas’ta ne var?

Ne olduğunu ben size söyleyeyim mi?

Yılgınlık var…

Vurdumduymazlık var…

Neme lazımcılık var…

En önemlisi de işin sonunda para ya da statü yok…

Veyl olsun bize…

Yoksa siz de vurdumduymazsızlaştırdıklarımızdan mısınız?

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser