BIST 9.722
DOLAR 32,54
EURO 34,99
ALTIN 2.426,66

UETD'nin içindeki paraleller..!

Türkiye’de halihazırda yaşanan Hükümet-Cemaat kavgasının tıpatıpı Avrupa’da UETD içinde yaşanıyor.

‘Avrupalı Demokratlar Birliği’nin (UETD) çöküşü’ başlıklı yazıma birçok mail/mesaj geldi. Mesajlar genel itibarıyla, ‘’Ayla hanım sorunlara çok iyi vurgu yapmışssınız ama bu yazdıklarınız buzdağının görünen kısmı, bildiklerimizi anlatsak ortalalık duman olur’’ şeklinde. 

Ortalığın toz/duman olmasını istesem gelen mesaj ve mailleri yazmam yeterli. Ama suskunluğun devasa etkisini tecrübe etmem, yazarlıkla, şarlatanlığı ayırt edebilme yeti'mden yola çıkarak hislerim bana ‘bi dur’ diye hükmediyor. 

‘'Ayla hanım siz bunlardan haberdar değilsiniz, bir de bunlar var’’ şeklinde gelen mesaj sahiplerinin tamamı UETD bünyesinden. 

Sözüm o ki; içeride olup biteni anlatan ve haksızlığa uğradığını dile getiren istifa eden teşkilat başkanlarını düşman addeden UETD yönetimi dışarıda düşman(!) aramasın. 

Kaldı ki, bu kurumla alakası olmayanlar, UETD dağılmış-bitmiş-çökmüş ‘çok da tınnn’ modundalar. 

Kimsenin UETD’yi ne kıskandığı var, ne de haseti. UETD bıraksın artık bu ‘Büyümemizi kıskanıyorlar’ güzellemelerini, gerçekle yüzleşsinler, hangi projeleri hayata geçirebilmişler, icraatlarını görelim… Ben demiyorum.Vatandaş diyor. 

Avrupalı Demokratlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kara, köşe yazıma istinaden bir e-mail göndermiş. UETD adına bilgi ve anlam kirliliğinin oluştuğunun altını çizen Mehmet Kara, UETD’ye kara propoganda yapıldığını, istifa eden teşkilat yöneticilerinin, zaten görevden alındıklarını, güçlü ve itibarlı bir kurumun yalan ve iftira haberlerinin hedefinde olmasının doğal olduğunu belirtmiş. Kendisine teşekkür ediyorum ama Sayın Kara’nın açıklamalarından tatmin olmama sebeplerim oldukça fazla.

 

Altını bir kez daha çiziyorum; Türkiye’de halihazırda yaşanan Hükümet-Cemaat kavgasının tıpatıpı Avrupa’da UETD içinde yaşanıyor. Daha düne kadar kendi içlerinde dışarıya son derece uyumlu görünen bu teşkilat üyeleri ve yöneticileri, arka arkaya istifalar patlak verince,ağızlarındaki baklayı çıkardılar; ‘istifa etmediler, istifa ettirildiler’ 

Teşkilattan azmedilenler ise, son noktayı koydular; UETD yönetimi içinde paralelcilere destek veren yönetimi tutuyor, kendilerini dernekte hizmet ederek ispat edenler arka planda bırakılıyor, ya da istifaya zorlanıyor, yapılan organizasyonlar tam bir fiyaskoydu, işin içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ülkemize sahip çıkmak meselesi olmasaydı UETD’nin davetlerine kimse katılmazdı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Avrupa’dan katılımın az olacağını biliyorduk, önümüzdeki Milletvekili seçimlerinde de Avrupa’da AK Partinin oyları UETD yüzünden beklenenin çok altında olacak. UETD’de misyondan, vizyondan uzak bir kıyım yaşanıyor. Alt yapısı olmayan, liyakatsız insanların içeride olması, UETD’nin çöküşünü hızlandırdı. Vatandaş ekliyor; bu gidişle UETD-Genel Merkez-Zedeler kurulsa UETD’den fazla üyesi olur.

 

Hiç yorum yapmadan devam etmek istiyorum; bakınız yine UETD bünyesinden Cemil Şahinöz’ün  kaleme aldığı köşe yazısından alıntı yapmak istiyorum. Kendisi UETD’de olanları daha iyi anlamamız için göndermiş bu yazıyı. Yorumsuz yayınlıyorum;

 

Metin Külünk, Ak Parti´nin Avrupa´daki kolu olan UETD´yi hata üzerine hata yaparak uçuruma düşürmekte. Daha iyi anlayabilmek için 2011 senesine  gidelim…

Külünk aktif olarak 2011´den beri UETD´nin Ak Parti sorumlusu, bundan dolayı sürekli Avrupa´da – özellikle UETD´nin merkezi olan Almanya´da  bulunuyor.

O dönem UETD´de yavaş yavaş hareket başlıyor, fakat aynı zamanda o günlerin UETD Başkanı Ankara´dan eleştirilmeye başlanıyor ve genel olarak UETD´ye Ankara´dan''Başarısız bir proje“ deniliyor.

Bunlar olurken Külünk´ün çok yakın bir dostu UETD´ye alınıyor. Hem de Başkan yardımcısı olarak.

Aradan bir sene geçiyor. Başbakan Erdoğan UETD´nin kökten değişmesini istiyor. Yönetim değişecek, merkez değişecek, logo değişecek, her yerde teşkilatlanılacak ve Avrupa´nın tüm başkentlerinde UETD merkezleri açılacak. O dönem Başbakan Berlin´e geldiğinde UETD yönetimiyle de görüşüyor ve o zamanın UETD Başkanı´nın kalemi kırılıyor.

Yeni yönetim kurulması amacıyla Metin Külünk Avrupa´dan 40 kişi belirliyor. Bu 40 kişi 2012/2013 yılbaşında Başbakan Erdoğan ile görüşmek amacıyla Ankara´ya çağırılıyor. (Not: Bu 40 kişiden birisi de bendim, şahsi nedenlerden dolayı gitmedim. Bildiğim kadarıyla benimle beraber bir bayan daha gitmedi, yani davet edilen 40 kişiden 38 kişi katılmış).

Ocak 2013´de Başbakan ile görüşüldükten sonra yeni UETD’nin Başkanı netleşiyor. Yeni başkan Metin Külünk´ün en yakın dostu. 

Ardından yeni yönetim oluşturulmaya başlaniyor. (Not: Bana da görev teklif ediliyor, yine şahsi sebeplerden dolayı kabul etmiyorum; Not 2: Sadece üç kişiye UETD’de maaşlı görev teklif edildiyor, onlardan birisi de bendim.) Bu arada bazı inanılmaz çirkin olaylar yaşanıyor. Onları burada kaleme almak istemiyorum. Netice olarak Başkanın seçileceği genel kurula 19 saat kala Başkan olması gereken kişi geri çekiliyor. Apar topar yeni Başkan aranıyor. Ve bir kaç saat içerisinde şu an Baskanlık yapan kişi bulunuyor.

Metin Külünk ve UETD Başkanları arasındaki ilişkiye bakarsak, durumu daha iyi analiz edebiliriz; Metin Külünk´ün UETD´ye katıldığı günlerdeki Başkan´a Külünk´ün sözü geçmiyordu. Külünk gayri resmi Başkanlık yapamıyordu. Başkanlık görevine getirilmesi istenilen kişi Külünk sayesinde UETD´ye katılan yakın dostuydu. O da olmayınca yine Külünk´ün sözünü dinleyecek, Başkan olmasına rağmen Başkan yardımcısı gibi hareket edecek birisi lazımdı. Ve nitekim bulunmuştu.

Bu siyasi oyunlardan sonra hatalar devam etti.

Yukarıda da bahsettiğim gibi Başbakan Erdogan UETD´yi kökten değiştirmek istiyordu. Bu sürede, merkez ve logo değiştirilmedi, fakat Almanya´nın her yerinde teşkilatlanmaya gidildi. İşte en büyük hatalar da burada yapıldı.

Gayri resmi Başkan olan Metin Külünk UETD´deki konumunu güçlendirdi. UETD´deki bir çok kişi ile ters düştü. İstenilmeyen adamları UETD´ye aldı. Özellikle Milletvekili olma hevesiyle UETD´ye katılanlar sayesinde UETD´nin havası da değişmeye başladı.

Kanaatimce UETD´nin teşkilatlanmasında yapılan en büyük hatalar şunlar:

1)Her köyde UETD olsun diye çok hızlı ve kontrolsüz bir şekilde teşkilatlanıldı.

2)O kadar hızlı teşkilatlanma olduki merkezin bile haberi olmayan UETD´liler ortaya çıktı. „Ben şuranın UETD Başkanıyım, ben şuranın sorumlusuyum“ diyenler çıktı. Ortalık bayağı karıştı,

3)Bölgelerdeki göreve getirilen insanlarda da hatalar yapıldı. Öncelikle „Ben Ak Partiliyim“ diyen herkes UETD teşkilatında göreve alındı. Kaliteye değil sayıya önem verildi. Bir çok teşkilat küçük köylerde dahi yönetime 40 (!) adam almaya çalıştı.

4)Görev verilirken, zaten camilerde görevli olan elemanlar arandı. Bu ise yine başlı başına bir hataydı.

Gidişata bakılırsa Metin Külünk UETD projesini başarıya ulaştıramadı. 

Her yerde sayısal olarak UETD teşkilatlandı fakat kalite olarak birşey ortaya koyulamadı. Siyasi oyunlar sebebiyle UETD merkezinde bulunan kaliteli elemanlar da arada kaldı. 

 

Son olarak;

Almanya'da ajanlık faaliyetleri yürüttükleri gerekçesiyle gözaltına alınan üç Türk vatandaşı dün hakim karşısına çıkarak tutuklandı. Tutuklanan kişilerin birinin UETD yönetiminde olduğu, diğer ikisininde, UETD üyesi oldukları ile ilgili iddialar var....İddialar doğru mu, asılsız mı önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.

e