THO alanı Doç.lik kriterlerinde eksiklik mi var?!...
İlgili birimler, yönetmeliklerdeki eksikleri üst makamlara bildirmeliler.
GÜNCEL/KÖŞE YAZARLARI: Cumhurbaşkanımız, “yuvama, aşkıma, sevdama geri döndüm” diyerek AK Parti’ye tekrar üye oldu, hayırlı olsun…Cumhurbaşkanını desteklediğini/sevdiğini, nerdeyse onun adına konuştuğunu söyleyen köşe yazarları arasındaki savaş ise devam ediyor. Hem de daha kötü bir dille!...Mahallede çocuklar söylemez bu kelimeleri!…Biz, kullanılan kelimeleri yazmaktan “utanıyoruz”, ama koca koca insanlar utanmıyor!.. İlle birbirlerini yok edecekler!.. Aynı cephede görünüp, bu kadar “kin tutmak, hangi kitaba, kul hakkına” sığar bilemiyoruz… O nedenle, “iyiye gidiş ümidimiz kalmadığı” için, köşe yazarlarının “dili” konusuna bir süre karışmamaya, yazmamaya –gençleri kötü yayınlardan korumak adına- karar verdik….
Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen İstanbul Gençlik Festivali'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili son noktayı koydu (04.05.2017); “…Sosyal medyada zaman zaman gereksiz tartışmaların yaşandığına şahit oluyorum. Son günlerde şahsım ve partim üzerinden yine böyle malayani bir tartışma başlatıldı. Benim adıma, sevgili gençler Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü konuşur. Dolayısıyla başka kimse benim adıma söz sahibi değildir, konuşamaz.Kim konuşuyorsa, onlar fitne üretiyor. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Sosyal medyada sakın bu oyunlara gelmeyin. Çünkü biz 80 milyonun gönlünü kazanmanın gayreti içerisindeyiz. Bunu başaracağız. Bugün bizimle yürümeyenler, yarın bizimle beraber yürüyebilirler. Öyle mi? Onları da kazanmaya çalışacağız.Kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik, hor, hakir görmedik.Bizim iradesini, şu veya bu kişiye, şu veya bu örgüte teslim eden değil, kendi fikriyle, kendi düşüncesiyle, kendi hareketiyle ve kararıyla hareket eden gençlere ihtiyacımız var…”
GÜNCEL/D. BAYKAL: Maşallah; bu yaşta enerji dolu ve ama, yine eski huyları depreşmiş durumda. Hatırlarsanız, referandum yazılarımızda boşuna ortaya çıkmadığını, kendisini adaylığa hazırladığını belirtmiştik. Yine doğru çıktık…D.Baykal aday yapılsa; AK Parti karşısında, sürekli hırpalanmaya mahkum durumunda…Nasıl görevi bıraktığı konusunda, iyi-kötü tek laf etmedi, hep sustu…Bu durum kafalarda sorular yarattı, ama, daha önce denenmemiş, seçimleri kaybetmemiş gibi yine göreve talip gözüküyor…CHP; kurultaylar partisi olmaktan bir türlü kurtulamayacak, güvensizlik artınca eski oy oranlarına dönecek…Ancak, D.Baykal’ın,F.Sağlar’ın çıkışı ne kadar zamansız ve yanlışsa; CHP yönetiminin, olağanüstü kurultay çağrısı yapan CHP Mersin MV Fikri Sağlar hakkında, MYK'da alınan kararla disiplin süreci başlatması da o kadar yanlış!…
Gelelim konumuza…
1996 yılında İTÜ TMDK Müdür Yard. olarak atandığımda, ilk dikkatimi çeken yönetmeliklerin uyumlu olup olmadığı ve uygulanıp/uygulanmadığı olmuştu. Zaten, 3 yıllık yönetim kurulu üyeliğimde bir çok işi öğrenmiştim. Her görev, bir kazanım oluyor.
O sırada Doç.lik başvuru şartlarında Türk müziği, halk müziği v.b. bizim alanlarla ilgili kısmın açılmadığını gördüm. Henüz, 2809 say.kan.geçici 10.mad.5.fıkrasına göre sanatçı hocalara unvan verilmiş, yüksek lisans ve sanatta yeterlik programları açılmıştı. Hemen müdür beye (Fikret Değerli) gittim, durumu anlattım, “mezun olan/başvurabilecek kimse yok ki henüz (Y.L. ve San.Yeter.),ama bir çalışma yap, gönderelim” dedi. Hemen, kodlarını hazırladım, üniversiteye, oradan YÖK’e gitti ve 3-4 ay içinde eklemeler yapıldı. İlk başvuran ve Doç. olan da, sonradan bana “mobbing uygulamaya” çalışan, “kul hakkımı helal etmediğim” Ş.B. olmuştu. Heyhat!....
Artık, THO alanında Doç. ve Prof. olan arkadaşlarımız var…Geçen gün şartlara bakarken yine THO alanındaki, bir eksiklik dikkatimi çekti. Merak ediyorum, arkadaşlar bunlara neden önem vermezler!...
ÜAK’ın web sayfasında Doç.lik başvuru şartlarında şöyle yazıyor:
Güzel Sanatlar Temel Alanı
Sahne Tasarımı
Başvurulan doçentlik alanı ile ilgili ve lisansüstü çalışma(lar)dan üretilmemiş, özgün bir eser hazırlamak, Sahne TV oyunu, gösteri gibi alanlarda tasarım çalışmaları yapmak, bu çalışmalardan en az dördünün belgelerini hazırlayıp sunmak, Bir oyun, film, gösteri ve benzeri çalışmalarda araştırma, yorum, tasarım v.b) üretken görev almak.
- Sahneye konulan oyun (reji) 30
- Sahne performansı (oyunculuk) 30
- Makale (hakemli dergiler) 20
- Kitap 20
- Jüri üyeliği 20
- Seminer / Konferans 10
Sahneye oyun koymak veya oyunculuk (30 puan)- makale (20 puan), seminer-konferans(10 puan)-jüri üyeliği (20 puan) etti 80 puan…
Halk Dansları (Neden halk oyunları değil?)
- Seçkin kurumlarda solist olarak en az üç eserde önemli rol almış olmak ve bunları ilgili kurumlardan alınmış görsel kayıtlarla belgelendirmek, 30
- Koreografi alanında bir eser yayımlamak, 20
- Koreografisini yaptığı en az üç eseri sahnelemek ve bunları canlı veya stüdyo kayıtları ile belgelemek (Eserlerin her biri için yaratı içerikleri hakkında sunuş raporu jüri üyelerine sunulacak dosyada yer alacaktır), 50
- Türk Halk Oyunları alanında, festival vb. etkinliklerde yapımcı, yorumcu, eğitici, koreografi düzenleyici olarak yer almak ve bunlardan en az üç eserin görsel kayıtlarını belgelemek (Eserlerin her biri için yaratı içerikleri hakkındaki sunuş raporu jüri üyelerine sunulacak dosyada yer alacaktır).20
Halk danslarında (ki bölümlerin resmi adı halk oyunlarıdır); birinci ve üçüncü maddeden, bir halk oyuncunun puan alması çok zordur…(Yani 80 puan)
Soru: Sahne Tasarımı’nda makale, jüri üyeliği, seminer v.b. konularak puan alınmasına yardımcı olunmuş, neden Halk danslarında bunlar yok?
Unvan alan arkadaşlarımızın;
1/Seçkin kurumlarda solist olarak en az üç eserde önemli rol almış olanları bilmiyoruz!..Doğal olarak bu rollerin görsel kayıtlarla belgelendirildiğini sanmıyoruz…
2/ Koreografi alanında bir eser (gösteri) yayımlayanları biliyoruz…
3/Koreografisini yaptığı en az üç eseri sahneliyenleri bilmiyoruz!.. Doğal olarak; bu eserlerin canlı veya stüdyo kayıtları ile belgelendiğini sanmıyoruz…
4/Türk Halk Oyunları alanında, festival vb. etkinliklerde yapımcı, yorumcu, eğitici,koreografi düzenleyici olarak yer almak ve bunlardan en az üç eserin görsel kayıtlarını belgelendiğini biliyoruz…
Ama; bunun karşılığı sadece 40 puan…
Diğer 60 puan nereden alın(mış)ıp, veril(miş)ecek acaba?
Doç.lik jüri üyeleri neye göre olur ver(miş)ecek?
Yönetmelikler; uyumlu ve uygulanabilir olmalı…
Eğer burada sorun varsa (ki var), gidermek, halk oyunları alanını rahatlatmak unvanlı arkadaşların görevi olmalı.
“Ben aldım, gerisi ne yaparsa yapsın” demek, akademik olmuyor…
Bu sene ilkbaharın baharını yaşayamadık, hala poyraz esiyor. Yazımızı güzel bir şiirle noktalıyoruz.
“Bir Yaz Gecesi Hatırası
İşveyle, fısıltıyla, gülüşle, Olmuş şeb-i sevdâ (sevda gecesi)yine bî-hâb (uykusuz) Oklar gibi saplanmada kalbe, Düştükçe semâdan yere mehtâb… (ay ışığı) Bûseyle kilitlenmiş ağızlar Gözler neler eyler, neler işrâb (Şerbet. Dolaylı olarak anlatma. İma); Uçmakta bu âteşli havâda Vuslat (Kavuşma) demi (an, zaman) bir kuş gibi bî-tâb… (yorgun)” (Ahmet Haşim/ Piyâle, 1926) |
Kitap tanıtımı var…
Geçen hafta tanıttığımız, Pan Yayıncılık tarafından yayımlanan, “Macaristan’da Mehter Müziği” adlı kitabının yazarlarından biri olan “Balázs Sudár” ve çevirmen Erdal Şalikoğlu kitap tanıtımında, Macar Kültür Merkezi,İmrahor cad.,23, B Blok,Kağıthane’de olacaktır. Herkesi bekliyoruz. Tarih: 11 Mayıs 2017 Perşembe,saat: 19.00