BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,95
ALTIN 2.437,25

Sudaki mucize...

Emoto yaptığı deneylerde, duanın da suyun kimyasını tamamen değiştirdiğini ve en kusursuz kristali "şükür" sözcüğü ile bulduğunu da ekliyor sözlerine.

Suya "Seni seviyorum" dediğinizde güzelleşiyor, "Senden nefret ediyorum" dediğinizde ise yapısı bozuluyor. Bir damla suya bile sevgi ve şükran sözcükleri sunduğunuzda tıpkı bizler gibi yüzünde gülücükler açıyor...

Bir şişe suyun içine güzel cümleler yazan bir kağıt parçası attığınızda suyun kimyası tamamen değişiyor, güzel cümleleri hafızasına kaydedip daha sağlıklı bir su haline dönüşüyor. Nefret cümleleri yazdığınızda ise tam tersi, suyun kimyası tamamen bozuluyor...

Doğanın göbeğinde şırıl şırıl akan bir derenin suyu mutlu, musluktan klorlanmış bir şekilde akan su mutsuz. Anlıyoruz ki su da tıpkı bizler gibi müdahaleden hoşlanmıyor, yani özgürlükten yana :)

Peki tüm bunları nereden biliyoruz? Japon araştırmacı Dr. Masaru Emoto’nun yaptığı deneyler sonrası çektiği fotoğraflardan. Emoto, topladığı su numunelerini dondurup eksi beş derecede fotoğraflarını çekiyor ve insan eliyle müdahale edilmemiş suların olağanüstü güzellikte kristaller oluşturduğunu görüyor. Kirli su kaynaklarından veya musluk suyundan aldığı örneklerse, kristalleşemiyor veya deforme olmuş kristaller oluşturuyor.



Hani bizde bir söz vardır, "tatlı söz yılanı bile deliğinden çıkarır" derler. Su da tatlı dilden anlıyor. Suyun da bir hafızası var. Bir şişe suyun içerisine bir çiçek atıldığında, suyun kimyasındaki değişikliği gözlemleyen bilim adamları, su damlasını mikroskop altında incelediklerinde aynı çiçeğin şekillerini görmüşler. Başka nesleler atıldığında ise damlalarda şişenin içindeki nesnenin yansımasını. Yani suyun hafızasının gerçekliği deneylerle kanıtlandı. 

Aynı şişeden alınmış su, pirinç dolu iki farklı şişeye konuyor, pirinçler aynı ölçüde ve aynı paketten alınıyor. Aynı odada, aynı ışık altında, aynı sıcaklıkta yanyana konuluyor, bir şişeye her gün "Seni seviyorum" diyen bilim adamları, diğer şişeye de her gün "Seni aptal" diye sesleniyorlar. Bilin bakalım ne oluyor? Bir ayın sonunda "Teşekkür ederim" yazılan pirincin renginin sarı ve kokusunun helmelenmiş pirinç gibi olduğunu ve "Seni Aptal" yazılan pirincin ise simsiyah ve kötü kokulu olduğunu, pirincin bile kelimelerden etkilendiğini görmüşler. Denemesi bedava :)



Soldaki "Seni seviyorum" denilen pirinç, sağdaki ise "Seni aptal" denen pirinç!


Su, güzel müzikten de anlıyor, kötü enerji yayan teknolojik aletlerden de. Deneylerde sulara çeşitli müzikler dinletiliyor. Heavy metal türü müzik dinletilen su örnekleri kristal oluşturmazken, klasik müzik veya halk ezgileri dinletilen su yumuşak şekilli, güzel kristaller haline geliyor.

Emoto, televizyon, bilgisayar, cep telefonu, mikrodalga fırın gibi elektromanyetik dalgaların suya verdiği zararı da çektiği fotoğraflarla belgeledi. Çektiği fotoğraflarda çok şaşırtıcı bir benzerlikle karşılaştı. Suyun Gizli Mesajı’nda yazdığı gibi bu benzerlik şöyle: “Mikrodalga fırında ısıtılan damıtılmış su, “şeytan” sözcüğü karşısında elde edilene benzer bir kristal oluşturdu.”

Emoto yaptığı deneylerde, duanın da suyun kimyasını tamamen değiştirdiğini ve en kusursuz kristali "şükür" sözcüğü ile bulduğunu da ekliyor sözlerine.

Emoto, su ile yaptığı çalışmanın insan dünyasına da ışık tuttuğunu şu sözlerle ifade ediyor: “İnsan bedeninin ortalama yüzde yetmişi sudan oluşur" Başka bir deyişle bizler büyük kısmı sudan oluşmuş varlıklarız...

Dolayısıyla, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir hayat geçirmenin sırrı içimizdeki suyun kimyasını güzelleştirmekten geçiyor. Kendi içimizi güzel sözcüklerle, güzel müziklerle, dualarla ve en önemlisi şükretmekle güzelleştireceğiz.

Bu kadar büyük bir gerçek önümüzde duruyorken, bir su damlası bile bize "gerçeği" anlatıyorken, kimyanızı değiştirmek, daha doğrusu kimyanızı güzelleştirmek, beyninizden ve dilinizden geçiyor...

Harika değil mi?

Günün olumlaması: Seni seviyorum :) (İstersen aynaya bakıp söyleyebilirsin) :)

Günün sözü: Şükürle sabır bir binek atı olsaydı, hangisine daha önce bineceğimi kestiremezdim.- Hz. Ömer-